Başbakan Saner Dış Basın Birliği’ni Kabul Etti

Başbakan Ersan Saner, Dış Basın Birliği’nin ülkede çok önemli görevleri bulundurduğunu belirterek, basının yasama, yürütme ve yargıdan sonra dördüncü güç olarak görevini icra ettiğini vurguladı.

Başbakan Ersan Saner, Dış Basın Birliği’nin ülkede çok önemli görevleri bulundurduğunu belirterek, basının yasama, yürütme ve yargıdan sonra dördüncü güç olarak görevini icra ettiğini vurguladı.

Başbakan Ersan Saner, Dış Basın Birliği Başkanı Rasıh Reşat başkanlığındaki heyeti kabul etti.

REŞAT: “KKTC’NİN MEDYADAKİ DIŞ PENCERESİ OLMAYA ÖZEN GÖSTERİYORUZ”

Kabulde ilk konuşmayı yapan Dış Basın Birliği Başkanı Rasıh Reşat, birliğin genel kurulu sonrasında pandemiden dolayı ziyaret geçekleştiremediklerini ve şimdilerde vaka sayılarının azalması dolayısıyla ilk ziyaretlerini Başbakan Ersan Saner’e yapmak istediklerini kaydetti.

Dış Basın Birliği’nin 1992 yılından beri faaliyet gösterdiğini ve ağırlıklı olarak yurt dışındaki basın kuruluşlarının temsilciliklerinin örgütlendiği bir yer olduğunu dile getiren Reşat, yurt dışındaki basın kuruluşları temsilcileriyle birlikte ve daha önce yurt dışında görev yapan ve yurt dışı bağlantılarının yüksek olan basın mensuplarının örgütü olduğunu kaydetti.

İçteki meselelerin yanı sıra daha çok yurt dışına dönük haberler konusunda faaliyet yaptıklarını ifade eden Reşat, özellikle Türkiye, Türki devletler, İngiliz ve Avrupa medyasıyla oluşan bağlantılarıyla KKTC’nin medyadaki dış penceresi olmaya özen gösterdiklerini belirtti.

Dış Basın Birliği’nin Türkiye medyasındaki meslektaşlarının başvuru noktası olmayı da koruduğunu dile getiren Reşat, özellikle Doğu Akdeniz’de değişen dış politika, Türkiye’nin pozisyonu ve parti, hükümet ve destekledikleri Cumhurbaşkanı’nın yeni Kıbrıs politikası bağlamında Dış Basın Birliği olarak üzerlerine düşen görevleri yapmaya hazır olduklarını söyledi.

SANER: “BASIN DÖRDÜNCÜ GÜÇ”

Başbakan Ersan Saner de, Dış Basın Birliği’nin ülkede çok önemli görevleri bulundurduğunu dile getirerek, basının yasama, yürütme ve yargıdan sonra dördüncü güç olarak görevini icra ettiğini vurguladı.

Saner, dış dünyadaki basının temsilcilerinin burada bulunması ve ülke ile ilgili haberlerin doğru ve zamanında dış dünyaya aktarmasının önemli olduğunu belirtti. 

Hükümete, bir azınlık hükümeti kurarak geldiklerini dile getiren Saner, esas amaçlarının icraat hükümeti kurmak olduğunu, parlamentoda bu sayıya ulaşabileceklerini fakat muhalefetteki partilerin böyle bir eğilimi olmamasından dolayı azınlık hükümeti kurduklarını ve bugüne kadar geldiklerini söyledi.

Covid-19 salgınının dünyadaki olumsuz etkilerine ve hasta sayılarındaki artışa işaret eden Başbakan Saner, bunun ekonomileri de sıkıntıya soktuğunu anlattı.

“YEDİNCİ YEŞİL ÜLKE OLMAYA DOĞRU GİDİYORUZ”

Son günlerdeki vaka sayısı değerlerinin aynı şekilde düşüşe devam etmesi halinde KKTC’nin yedinci yeşil ülke olmaya doğru gideceğini ifade eden Saner, şu anda dünyada altı tane yeşil ülke bulunduğunu belirtti. 

“500 BİN AŞI HEDEFİ BİR AY SARKMAYLA GERÇEKLEŞECEK”

Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile kurdukları ilişkiler neticesinde ekonominin önünün açılması adına da özellikle turizm ve eğitim sektöründe aşılama faaliyetlerinin önemine dikkat çeken Saner, 500 bin aşı hedefini koyduklarını anımsatarak, “500 bin aşı hedefi bir ay sarkmayla gerçekleşecek. Bu bağlamda Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’ne teşekkürlerimi iletiyorum.” dedi.
 
“AŞILAMAYLA EKONOMİK ÇARKLAR YAVAŞ YAVAŞ DÖNECEK”

Dünyada aşıya erişimin zor olduğu bir dönemde böyle iddialı bir rakamın ülkeye gelmesinin kolay olmadığına işaret eden Başbakan Saner, aşılamanın ekonomide, özellikle turizmin ve yükseköğrenimdeki sezonun açılımına olanak sağlayacağını, böylece ekonomik çarkların yavaş yavaş döneceğini kaydetti.

Saner, Dış Basın Birliği’ni kabulünde, Kıbrıs sorununa da değindi. 
Cumhurbaşkanlığı seçiminde iradenin “iki eşit egemen devlet” yönünde cereyan ettiğini dile getiren Saner, “her ne kadar muhalefet ağırlıklı olarak federasyondan bahsediyor olsa da 53 yıldır Kıbrıs Türk halkının çektiği sıkıntıların ortada olduğunu ve BM zemininde ve federasyon zemininde bir çözümün bulunmasının artık imkansız hale geldiğini” belirtti.

En son Crans Montana’da da Anavatan Dışişleri Bakanı’nın çok net duruşunu ortaya koyduğunu ve masaya oturmadan önce taraflar arasında uzlaşma olup olmadığının gözlenmesinden sonra masaya oturulacağını söylediğini anımsatan Saner, son Cenevre zirvesinde 5+1 görüşmelerin de de Türk tarafının çağrısıyla taraflar arasında bir uzlaşmanın olup olmadığı yönünde gerçekleştiğini kaydetti. 

“BU SAATTEN SONRA GÖRÜŞMELERE İKİ EGEMEN DEVLET STATÜSÜNDE DEVAM EDECEĞİZ”

Rum tarafının tutumunda halen bir değişiklik olup olmadığını gözlemlediklerini dile getiren Saner, bu saatten sonra kendilerinin artık iki egemen eşit devlet statüsünde görüşmelere devam edeceklerini ve Cumhurbaşkanı’na bu konuda tam destek vereceklerini belirtti.

Başbakan Saner, Mavi Vatan diye adlandırılan bölgelerde de gerek gaz aramaları gerekse diğer çalışmalarda Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte her platformda aynı titizlikle çalışmaya devam edeceklerini vurgulayarak, burada Türk ulusunun hak ve çıkarlarını korumanın da kendilerinin asli görevlerinin olduğunu kaydetti.