Cumhuriyet Meclisi’nde Başbakanlık bütçesi üzerindeki görüşmeler tamamlandı, 467 milyon 464 bin 10 TL’lik Başbakanlık bütçesi oy çokluğuyla onaylandı.
Bağımsız Milletvekilli Ayşegül Baybars, Başbakanlık bütçesi üzerinde kürsüde yaptığı konuşmada, Başbakanlığın bütçesi konuşulurken Başbakan Ünal Üstel’in Meclis’te olmamasını eleştirerek, bazı mevcut sorunları sıraladı ve “Başbakan’ın ülke bu durumdayken 2023’ün nasıl bir refah ve yükselme yılı olduğunu anlatması gerekir” dedi.
Baybars, hazırlanan bütçenin maaş ve cari giderler bütçesi olduğunu ve bütçenin dağılımına bakıldığında yatırım, proje, etkin kullanım, reform ve kalkınmaya yönelik kalem ve kaynak ayrılmadığını savundu. Tüm projeler için Türkiye Cumhuriyeti’nden gelen kaynağın beklendiğini kaydeden Baybars, ancak 11 milyarlık bir açık olduğunu ve bunun da 8 milyarının TC’den gelmesinin öngörüldüğünü belirtti.
Maaşlara yapılan artışın ne pahalılığı azaltacağını, ne de alım gücünü artıracağını ileri süren Baybars, ekonomik program ve ekonomik kalkınma programının önemine dikkat çekerek, henüz Devlet Planlama Örgütü tarafından henüz böyle bir programın hazırlanmadığını kaydetti.
Baybars, Spor Dairesi’ne de değinerek, hükümet programında sporculara destek verileceği belirtildiğini anımsatarak, “Bırakın destek olmayı, muhatap bile olunmuyor” dedi ve desteğin sadece belirli spor dallara verilmesini eleştirdi.
Merkezi Mevzuat Dairesi’nin yasal çalışmaların tamamlanması için çok önemli bir kurum olduğunu ancak o dairenin de içinin boşaltıldığını ve işlevsiz hale getirilen bir kurum olduğunu öne süren Baybars, yapısal reformların hayata geçirilmesi için Mevzuat Dairesi’nin güçlendirilmesi gerektiğini kaydetti.
Baybars, ülkede uyuşturucunun önemli bir sorun olduğuna işaret ederek, Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu’nun daha aktif hale getirilmesi gerektiğini söyledi.
Polis Teşkilatı’na yazılım gibi altyapı konularında kaynak ayrılacağı söylendiğini ancak herhangi bir bütçede bunun yer almadığını söyleyen Baybars, ülkede halen daha polisin muhaceret ile ilgili birimlerinin eski yazılımlarla çalışmak durumunda kaldığını kaydetti.
“2023 yılında ekonomiyi iyi hale getirmek için hangi tür maliye politikalarıyla, nasıl hedeflerle, bu ülkede fakirleşmenin önüne geçilecek? Toplumun beklediği cevap bu” diyen Baybars, bu sorunun cevabının en yetkili kurum olan Başbakanlık tarafından verilmesi gerektiğini söyledi.
ŞAN
Milletvekili Baybars’ın ardından söz alan Maliye Bakanı Alişan Şan, bütçenin öngörü olduğuna dikkat çekerek, bütçe hazırlanırken Haziran-Eylül harcama ve gelirlerinin dikkate alınarak hazırlandığını söyledi.
Şan, iki yıllık pandemi süreci ve ardından gelen savaşa işaret ederek, tüm emtia fiyatlarının yüzde 400-500 artış yaşadığını ve bunların ışığında bütçenin hazırlandığını belirtti ve Meclis’teki konuşmaların “dünyanın geriye kalanı dört dörtlükmüş” gibi olduğunu söyledi.
Sürdürülebilir ekonomi için bir kalkınma programı ihtiyacını konusunda hemfikir olduklarını kaydeden Şan, bunun için hem Başbakanlık hem de Maliye Bakanlığı’nın yoğunluk içerisinde çalışmalarını yaptıklarını, Mayıs-Haziran ayı içerisinde hazırlanmış olacağını dile getirdi.
Şan, yatırımın bir “kuş tüyü” gibi olduğunu, o nedenle Meclis’te yapılan açıklamalara dikkat edilmesi gerektiğini söyledi ve 11 milyar TL’lik açığın söz konusu olmadığını, kaynağın kullanıldığı takdirde bunun kaleme girebileceğini belirtti ve “muhalefetin daha doğru yapılması” çağrısında bulundu.
Eleştirilen gerçekçi olması gerektiğini söyleyen Şan, enflasyon ve devalüasyonun bir yumak gibi olduğunu, dezavantajları olduğu gibi avantajları olduğunu dile getirdi; buna örnek olarak Güney’den gelen kişilerin yaptığı harcamaları ve sonucunda artan gelirleri verdi.
Şan, ülkede belirlenen asgari ücretin ne olursa olsun, özel sektör içerisinde kendi dengesini kuracağını kaydederek, “Biz asgari ücreti ne kadar aşağıda tutarsak tutalım, o zaman Türkiye’den buraya çalışan gelmeyecektir. Kendisi doğal seleksiyon içerisinde dengesini bulacaktır” dedi.
Türkiye Cumhuriyeti ile iş birliği içerisinde, en büyük giderlerden olan enerji için 1 milyar 140 milyon Kıb-Tek’e ek katkı sağlandığını belirten Şan, diğer desteklerle birlikte 5 milyon dolar civarında bir tasarruf sağlandığını bildirdi.
ERHÜRMAN
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman ise, Şan’ın “doğal seleksiyon” ifadesini eleştirerek, “Bahsetmeye çalıştığınız, arz-talep ise, arz-talep denilen şey böyle bir şey değildir. Öyle olsaydı, ülkede alım gücü düştü, talep düştü, sonucunda fiyatların düşmesi gerekti. Neden düşmüyor? Çünkü Güney’den gelen bir akım var” dedi.
Erhürman, “Ülkenin Maliye Bakanı bunları söylüyorsa, vay halimize” diyerek, bu bakış açısıyla asgari ücreti belirlemek için masaya oturulmaması gerektiğini kaydetti.
Şan’ın Türkiye’den gelen çalışanları örnek vermesini de eleştiren Erhürman, şu anda birçok çalışanın üçüncü dünya ülkelerinden geldiğine dikkat çekti.
Erhürman, bütçede “bütçenin hedefinin üretimi artırmak suretiyle büyümeyi sağlamak ve istihdamın önünü açmak olduğu” ifadesinin yazıldığını vurgulayarak, bütçede bunun sağlayacak bir kalem olmadığını savundu ve bunun nasıl sağlanacağını sordu.
Bakan Olgun Amcaoğlu’nun yedeklerin kullanılması ifadesine de yanıt veren Erhürman, yedeklerin öngörülmeyen durumlar için kullanılması gerektiğini, yazılı hedefler için kullanılamayacağını söyledi.
Erhürman, Güney’den kaynaklı ekonomiye bir katkı olduğunu, ancak Kuzey’deki insanın alım gücü yerlerde süründüğünü, ortada büyük dengesizlik oluştuğunu söyledi.