Kişiler yasaya aykırı talepleri bile kendilerinde hak görmeye başladı. 40 yıllık statükoya bir yerden çomak sokmaya çalıştığınız zaman bazı kesimler kendini bilmez açıklamalar yapabiliyor ama bunlar bizi yıldıramaz” dedi.
Baybars, “Temel aldığımız nokta kimsenin mağduriyeti değil” vurgusunda bulundu.
Türk Ajansı Kıbrıs’a konuşan Baybars, e-devlet, e-nüfus, adli olaylar, nüfus politikası, cezaevi, ülkesel fiziki plan, belediyeler gibi birçok başlıkta soruları cevapladı.
Yasa çalışmaları hakkında da bilgi veren Bakan Baybars, Yurttaşlık ve Daimi İkamet yasa tasarılarını Bakanlar Kurulu’nun görüşüne sunduklarını, Belediyeler Yasa Tasarısı’nı da bu yıl bitmeden Cumhuriyet Meclisi’ne göndermeyi hedeflediklerini söyleyerek, “Sadece belediye sayısını azaltarak reform yapmak mümkün değil. Yerel yönetimler güçlendirilmeli” dedi.
Adli konularla ilgili de konuşan, “Değişen demografik yapı, ülkeye gelen iş gücü, nüfusun artması, sosyo-ekonomik yapının değişmesi eskiden gerekmeyen bir takım tedbirlerin alınmasını zorunlu kılıyor” diyen Baybars, kentsel güvenlik sistemleri kurulumuna Lefkoşa ve Girne’den başlanmasının öngörüldüğünü söyledi.
Baybars bu sistemi, “Suçu tamamen ortadan kaldıracak bir sistem değil, kabul ediyoruz ama sistem suçların azalmasında önemli bir unsur olacak” şeklinde değerlendirdi.
Türkiye ile işbirliği içinde hayata geçirilecek projelerle ilgili de açıklama yapan Bakan Baybars, yeni cezaevinin tamamlanması, KKTC’de Adli Tıp Kurumu kurulması, Polis Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Bölümü’nde mini laboratuvar oluşturulması konusundaki hedeflerin 2019 olduğunu belirterek, “Adli Tıp kurumu için arazi tespiti yapma noktasındayız” dedi.
“e-devlet büyük bir sistem…”
İçişleri Bakanı Baybars, ilk olarak e-devlet kapsamında yürürlüğe girecek, online sisteme dayalı uygulamalar konusunda bilgi verdi.
Tapu Dairesi’nde online sisteme geçilmesi çalışmalarından söz eden İçişleri Bakanı, “online tarama”, “bir tapu dairesinden diğerine gitmeden işlem yapabilme, harita alabilme” gibi uygulamaları içeren sisteme geçmeyi hedeflediklerini kaydederek, “Buna kısım kısım başladık” dedi.
E-devlet projesine de değinen Baybars, “E devlet büyük bir sistem. Sadece İçişleri Bakanlığı’nı değil bütün bakanlıkları ilgilendiriyor. Bunun için e-nüfus sisteminin oturması gerekiyordu ki bu sistem şimdi devreye alınıyor” şeklinde konuştu.
E-devletle ilgili çalışmaların 2000’lerde başladığını da anımsatan Ayşegül Baybars,“ E-devlet yürütme kurulunun güçlendirilmesi ve sürecin biraz daha çabayla hızlandırılması şart” değerlendirmesinde bulundu.
“Vatandaştan talep edilecekler azalacak”
E-devletin bir bacağı olan e-nüfus sisteminin bir ay içinde uygulamaya gireceğini açıklayan İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, bu sistemin bir kişinin doğumundan bulunduğu yaşa kadarki nüfus bilgilerinin bir sistemde toplanmasını, tek tuşla online olarak görülmesini öngördüğünü söyledi.
Baybars, “Bu sistemle vatandaştan talep edilecekler ve evraklar azalacak” dedi.
Öğrencilerin izinlerinin kayıt altına alınması
Öğrenci izinlerinin 1 Ekimden itibaren kayıt altına alınmaya başladığını anımsatan, bu sitemin adaya girişlerde suiistimali engelleyeceğini söyleyen Baybars, “Öğrenciler izinlerini online alabiliyor. Sağlık ve öğrenci izni harçlarını online ödeyebiliyor. Sistemi geliştirmeyi düşünüyoruz. Çalışma izinliler için, yurttaşlar için… Otomasyonları aşama aşama devreye sokacağız” şeklinde konuştu.
İlgili yasanın yükseköğretim için ülkeye gelen öğrencilerin izinlerinin kayıt altına alınmasını emrettiğini de hatırlatan Bakan Baybars, işlemin 2009’dan beri uygulanmadığını söyledi.
“Son yıllarda huzurumuzu kaçıracak adli olaylar var…”
Adli olaylar ve denetimler konusunda da konuşan Baybars, “Son yıllarda huzurumuzu kaçıracak adli olaylar var. Değişen demografik yapı, ülkeye gelen iş gücü, nüfusun artması, sosyo-ekonomik yapının değişmesi eskiden gerekmeyen bir takım tedbirlerin alınmasını zorunlu kılıyor” dedi.
Adli olaylarla ilgili kısa ve uzun vadeli iki yönlü çalışma yaptıklarını söyleyen Baybars, Kentsel Güvenlik Sistemleri uygulamasına işaret etti.
Özellikle kamuya açık alanlarda işlenen suçlarda polisin kafeteryaların, restoranların veya marketlerin kamera kayıtlarını kullanarak tespitlerde bulunduğuna dikkat çeken İçişleri Bakanı, “Artık polisimizin kendine ait bir sistemi olacak” dedi.
“Kentsel güvenlik sistemleri suçu tamamen ortadan kaldıracak bir sistem değil…bunu biz de biliyoruz…”
Baybars, “Kentsel Güvenlik Sistemleri, suçların önlenmesinde ve aydınlatılmasında önemli bir caydırıcı tedbir. Evet, bu suçu tamamen ortadan kaldıracak bir sistem değil. Bunu biz de kabul ediyoruz ama sistem suçların azalmasına önemli katkı sağlayacak diye düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
“Toplumun ‘gözetlenecek miyiz’ kaygılarını gidermek için yasa yaptık…”
Ayşegül Baybars, Cumhuriyet Meclisi’nde onaylanarak yürürlüğe giren Kentsel Güvenlik Sistemleri Yasası’nın öngördüklerine de şöyle değindi:
“Toplumun, ‘gözetlenecek miyiz’ kaygılarını gidermek için Kentsel Güvenlik Yönetim Yasası’nı hazırladık. Yasa özel hayatın gizliliği ve kişisel verilerin korunmasına aykırı olmayacak şekilde düzenlemelere tabii… Yasada, kameraların takılacağı, sistemlerin kurulacağı yerlerin tespiti için kurul kurulmasını öngörüyor. Kurula Başbakanlık Müsteşarı başkanlık edecek.
Başbakanlık bu kurulu oluşturmakla meşgul. Polis Genel Müdürlüğünün önerisiyle yapılan çalışma kuruldan onaylanır onaylanmaz kurumlara başlanacak. Lefkoşa’dan ve Girne’den başlanması öngörülüyor… Sistem sadece Polis Genel Müdürlüğü nezdinde belli yetkilere sahip kişiler tarafından görülebilecek.”
“2 bin 561 kişinin kktc’ye turist olarak girmesi sakıncalı bulundu”
Ülkeye girişlerdeki denetime de değinen Bakan Baybars, şunları ekledi:
“Artık ülkeye turist olarak geleceklerin ne kadar kalacağına, kalacağı gün içinde kendi kendini idame ettirecek mali yapıya sahip olup olmadığına bakılarak vize verilecek. Bu konuda Polis Genel Müdürlüğü ile de görüş birliğimiz var. Muhaceret polisi denetimlerini sıklaştırdı. Ocak ile 1 Ekim tarihleri arasında 2 bin 561 kişinin KKTC’ye turist olarak girmesi sakıncalı bulundu.”
Türkiye Cumhuriyeti’nin adli sicil kayıtlarının KKTC’deki muhaceret tarafından online görülebilmesi konusunun Türkiye’deki yetkililerle görüşüldüğünü ifade eden Baybars, Türkiye Cumhuriyeti’nden gelenlerin KKTC’ye pasaport ya da çipli kimlik kartıyla girişi konusunda görüşmeler yapıldığını da anımsattı.
“Nüfusta politikaya ihtiyaç olduğu kesin… hizmet kalitemiz nüfusla aynı hızda artmıyor, altyapımız aynı hızla iyileşmiyor”
“Nüfusta politikaya ihtiyaç olduğu kesin” açıklamasında bulunan İçişleri Bakanı, şunları da söyledi:
“Bugüne kadar yurttaşlıkla ilgili politika belirlemedik. Bir yasamız var ve onu devam ettiriyoruz… Ne kadar yurttaş nüfusa ihtiyacımız var, hangi ülkelerden nasıl bir işgücü istiyoruz, sosyo-ekonomik ve demografik yapımız, kimliğimiz, kültürümüz ne kadarını kaldırabilir? Bu konularda çalışma yapmadık. Bunları yapmadığımız için kadın cinayetlerinde, adli olaylarda artış görüyoruz. Hem yurttaşların hem de yurttaş olmayanların huzurunu ve asayişini, kamu hizmetlerinden eşit şekilde faydalanması sağlamak bizim görevimiz. Artan nüfusla bu mümkün olmuyor. Hizmet kalitemiz nüfusla aynı hızda artmıyor, altyapımız aynı hızla iyileşmiyor. Nüfusta politikaya ihtiyaç olduğu kesin. Şu anda bütün bakanlıklardan veri toplama noktasındayız. Hangi hastalıklarda artış var, devlet okullarındaki demografik yapı nasıl? Yabancıların ülkeye uyumlaştırılması için ne yapıyoruz? Mesela başka ülkeler halk eğitim merkezlerinde yabancı nüfusun ülkeye uyumlaştırması için çalışma yapılıyor. Bizim ülkemize maalesef bu yok. Buraya yabancı nüfus geldi ama biz gelmemiş gibi davranıyoruz… Onların Kıbrıs kültürüne ve kimliğine uyumlaştırılması için birtakım politikalar belirlemeliyiz. Bakanlıklardan talep edilen veriler sağlanır sağlanmaz bu konuda çalışmaya başlayacağız.”
“Yurttaşlık ve daimi ikamet izinleri yasa tasarılarını bakanlar kurulu’nun görüşüne sunduk”
Yurttaşlık Yasa Tasarısı ile Daimi İkamet İzinleri Yasa Tasarısını Bakanlar Kurulu’nun görüşüne sunduklarını da açıklayan Bakan Baybars, “Tasarı yurttaşlık kriterlerini daha anlaşılabilir ve sınırlı olacak şekilde düzenliyor. Daimi İkamet İzinleri Yasa Tasarı beyaz kimlik verilenlerin iş kurma gibi haklarının genişletilmesini öngörüyor… Hükümet ortakları tasarıları kendi kurullarında görüşecek. Yurttaşlık Yasa Tasarısı’nın muhalefetle de paylaşmak istiyorum çünkü bu toplumun her kesimini ilgilendiren bir yasa… Toplumun onayını almak bizim için önemli. Geri dönüşü sağlanır sağlamaz tasarıları Meclise gönderme kararlığındayız” dedi.
Öğrencilere muhaceret affı Meclise öğrenci izinlerinin affına yönelik bir tasarı da sunduklarını ve tasarının ivediliğinin alındığını anımsatan Baybars, “Öğrencilere muhaceret affı getirmeyi öngörüyoruz ki geleceğe temiz bir sicille başlayabilsinler” dedi.
Meclise sunulan diğer düzenlemelerle de ilgili açıklamada bulunan Baybars, şunları ekledi:
“Ülkeye 7 yaşından küçük gelmiş ve 18’inden sonra cezaya düşmüş kişilerle ilgili kısa süreli bir af düşündük. Muhaceretle ilgili düzenlememiz de daha önce cezada olup KKTC vatandaşı ile evli olanların geçmiş dönem cezalarının affedilmesine yönelik … Bu aile bütünlüğünü korumaya dair bir uygulama… Bu kararlar ‘devlet kayıt dışı yaşayan insanları affediyor’ şeklinde yorumlanmamalı. Bu olaylar fazla ve suiistimale açık değiller.”
Nüfus sayımı konusuna da değinen Bakan Baybars, 2018 bütçesinde Aralık ayında yapılacak bir sayım öngörüldüğünü ancak ekonomik kriz nedeniyle bu yıl sayım yapılmayacağını kaydetti. Bakan Baybars, Başbakanlığın bu konuda bir çalışması olduğunu da söyledi.
Baybars, “Ülkeye giriş çıkışları denetleyebilir, kayıt dışı yaşamı da engelleyebilirsek, ülkede kaç kişi yaşıyor bu daha net ortaya çıkar” dedi.
Yeni cezaevi… “hedefimiz hala mayıs 2019”
Yeni cezaevi konusunda da açıklamada bulunan Baybars, “Bu, Türkiye kaynaklı bir proje. Ekonomik kriz nedeniyle bir takım projelerin dondurulması söz konusu olmuştu. Yüklenici firmanın krizden etkilenmemesi mümkün değildi tabii. Şu andaki hedefimiz hala Mayıs 2019. Türkiye’deki yetkililerle önümüzdeki günlerde görüşme yapacağız” şeklinde konuştu.
“Cezaevinin açılışına kadar yasal eksikliklerin giderileceğini de öngörüyoruz” diyen ve Minareliköy’e inşa edilen cezaevi konusunda bilgi veren İçişleri Bakanı şunu ekledi:
“Kadın, erkek ve 21 yaş altı bölümleri birbirinden bağımsız olacak. Her bölümün atölyeleri, kütüphanesi ve çalışma alanları olacak. Açık bir kısım da olacak cezaevinde. Bizim yasamızda bu uygulama yok. Bu konuda da bir çalışma yapıyoruz… Cezaevi Disiplin Yasasını değiştirme çalışmalarımız var. Kadroların ve teşkilat şemasının da değişmesi için de hem sendikalardan görüş alıyor hem de Personel Dairemiz ile cezaevi teşkilat yapısının oluşturulması için çalışıyoruz. Geçtiğimiz ay müsteşarımız başkanlığındaki heyet Türkiye’ye gidip benzeri bir cezaevindeki ihtiyaçları tespit etti.”
Suç tiplerine göre eğitim verilmesi ve ıslaha yönelik programlama… “henüz bunu başarabilmiş değiliz”
Mevcut cezaevindeki sıkıntılara da değinen Bakan Baybars, “Kapasiteyi aşan ya da zorlayan doluluklar yaşanabiliyor ama bazı açıklamalardaki gibi bir yatakta 4 kişi yatmıyor. Bir depoyu 30 kişinin daha barınabileceği bir koğuşa çevirdik ama fiziki kapasite daha fazla koğuş yapılabilecek imkanı bize vermiyor” dedi.
“Cezaevinde her suç tipine göre eğitim verilmesi ve ıslaha yönelik programlama yapılması gerek. Henüz bunu başarabilmiş değiliz” diyen Baybars, cezaevinde mahkumlara temel eğitimler verildiğini hatırlattı:
“Cezaevindeki bir kadro, psikologlar eşliğinde matematik, resim gibi temel dersler veriyor… Atölyelerimizde seramik, terzilik, ciltleme, marangozluk gibi işler yapılıyor…Esnaf ve Zanaatlar Odası ile Çalışma ve Eğitim bakanlıkları ile imzalanan bir protokol var. O da bu aydan itibaren hayata geçiyor. Cezaevinde geçirilen sürede bir kişi berberlik ya da marangozluk yapıyorsa odanın bunu dikkate alması bazı derslerin ve sınavların ardından cezalarını tamamlayıp dışarı çıkanların meslek sahibi olabilmeleri sağlanacak.”
Dışarıdaki bazı üretim ihtiyaçlarının cezaevinden karşılanması, mahkumların hem meslek edinmesinin hem de gelir sağlamasının önünü açacak proje üzerinde çalıştıklarını da açıklayan Bakan Baybars, “Şu an atölyeler yetersiz ama yeni cezaevinde üretime dayalı sisteme geçebileceğiz” dedi.
Bu yıl içinde 27’si erkek, 6’sı kadın olmak üzere 33 gardiyan istihdam edildiğini de anımsatan İçişleri Bakanı, ilgili yasada değişiklik yaparak gardiyanların terfilerinin önü açtıklarını belirtti.
Baybars, “Yeni cezaevinde sosyal hizmet görevlisi, hemşire, sosyolog, psikolog, bilişim uzmanı gibi teknik kişilere de ihtiyacımız olacak. Bu teknik kişileri de tamamlayacağız. Bir miktar daha gardiyan alımı yapmamız gerekecek. Sayıyı tespit etme aşamasındayız.” dedi.
“Adli tıp kurumu kurulması için arazi tespiti yapma noktasındayız”
Türkiye ile işbirliği içinde önümüzdeki yıl hayata geçirilmesi öngörülen projelere de işaret eden Baybars, “Adli tıp kurumu kurulması için arazi tespiti yapma noktasındayız. Önümüzdeki bir iki ay içinde Türkiye’den yetkililerle bu konuda yeniden bir araya geleceğiz. Polis Genel Müdürlüğü bünyesinde siber suçlarla mücadele konusunda güzel bir ekip var ama ekibin teknik donanımı yeterli değil…Biz kendi mini laboratuvarımızı kurmak istiyoruz. Bunu da önümüzdeki yıl içinde hayata koyabilirsek, bu da başarılı projelerimizden biri haline gelecek” şeklinde konuştu.
İmar planları…
İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, Ülkesel Fiziki Plan konusundaki soruları da yanıtladı. Ülkesel fiziki planın 2015’te çıktığını anımsatan Bakan Baybars, şöyle devam etti:
“Bu plan ülkedeki imar planlarının 2 yıl içinde tamamlanmasını öngörüyordu. Maalesef 3’üncü yılı tamamlıyoruz bu planlar hazır değil. Şu anda Şehir Planlama Dairesi’nin yürüttüğü 6 plan, yanılmıyorsam 3 de emirname var. Bu imar planlarının daha fazla sayıya ulaşmasını istiyoruz ama teknik yetersizlik ve personel eksikliği var. Yeterince şehir plancımız, haritacımız, mevcut durum analizlerini yapacak uzmanımız yok. Bu konuda üniversitelerden ve sivil toplum kuruluşlarından hizmet almayı düşünüyoruz.”
“Şu anda 6 imar planı yürürlükte” diyen Bakan Baybars, şunları da ekledi:
“ 2019’da saygıyı yükseltmeyi hedefliyoruz. Şu anda gündemde Mağusa-İskele-Yeni Boğaziçi imar planı var. Bunun analizleri yapılıyor. Ondan sonra imar planı sürecine geçeceğiz. Lefke ilçesinin imar planı çalışması var.
Bağlıköy’e emirname yapma konusunda Başsavcılıktan hukuki görüş bekliyoruz. Lapta-Alsancak bölgesinde ciddi bir talep var ama sözünü ettiğim eksiklikler ve yetersizlikler var. Bu bölge için yeni bir proje düşünüyoruz. Gerçekleşirse açıklayacağız. Girne-Çatalköy imar planı yürürlüğe girdikten sonra imar Lapta-Alsancak bölgesine kaydı. Burada da ciddi sıkıntılar var. Bilincindeyiz.”
Belediyeler… “yasayı bu yıl bitmeden meclise sunacağız”
Belediyeler konusunda da konuşan Bakan Baybars, Belediyeler Yasa Tasarısı üzerinde çalıştıklarını söyledi.
Baybars, “Tadil edilmesi gereken kısımları kendi bünyemizde çalıştık. Belediyeler Birliği bize son taleplerini de iletti. Bunların hukuki yazışmalarını yapıyoruz. Umuyorum ki bu yasayı bu yıl bitmeden Meclise sunacağız. İkinci ayak reform niteliğinde olacak. Mayıs 2019 bu konuda da hedefimiz” şeklinde konuştu.
“Sadece belediye sayını azaltarak reform yapmak mümkün değil. Merkezi hükümetin bazı yetkilerinin yerele verilerek yerelin güçlendirilmesi, belediyelerin gelirlerinin artırılması, ortak gelir havuzu oluşturulup daha adil bir dağıtım yapılması ve yetkiyle birlikte sorumlulukların da artırılması konusunda ciddi adımlar atılması gerek” diyen Baybars şunları ekledi:
“Belki de esas reformu büyükşehir belediyesi oluşturup, büyük belediyelerin başka, kırsal belediyelerin başka hizmet vermesi konusunda sistem değişikliği yapılması sağlayacak. Bu noktada birbiri içine girmiş belediyelerin birleştirilmesi gündeme gelecek. Yeni yasaya mali ve hukuki özerkliğini bozmadan belediyelerin daha hesap verebilir olmaları ve doğu bütçe disiplini sağlamaları için denetim mekanizması oluşturulmasını öngörüyor.”
Muhtarlarla ilgili de konuşan Baybars, “2018 bitmeden 42 muhtarlık binasının yapılması için ihaleye gitmeyi hedefliyoruz. Projenin çizilmesinde yaşanan sıkıntı bizi engelledi. Bu arada her muhtara bir bilgisayar alınması için bütçe yaratmaya çalışıyoruz. Muhtarların da online sisteme geçmesi şart. Yazılım hazır. Ama muhtarlar bu teknoloji ile donatılmadığı için online sistem hayata geçemiyor. 240 muhtarlığımıza da bu sistemin sağlanabilmesi için çalışma yapıyoruz” dedi.
Gece kulüpleri…
İçişleri Bakanlığı’nın çağrısıyla 18 Nisan’da düzenlenen Gece Kulüpleri Çalıştayı ve gece kulüpleri konusundaki soruları da yanıtlayan Baybars, şunları söyledi:
“Gece kulüpleriyle ilgili kesin söyleyebileceğimiz şu var: Gece kulüplerinde seks yapılıyor. Evet devletin bir tedbir alması, yasayı değişmesi ve bir karar vermesi gerek… Seks işçiliğini yasal hale mi getireceğiz, kaldıracak mıyız? Bununla ilgili karar verilmedi. Çalıştaya katkı koyan kişiler ikiye ayrıldı. ‘Kalksın’ ve ‘yasal’ olsun diyenler var. Bununla ilgili karar verilmeden önce insan ticareti ve kaçakçılığıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması gerektiği belirten uzmanlar var. Biz insan ticareti ve kaçakçılığıyla ilgili suçların Ceza Yasası’na girip suç teşkil etmesi noktasında kadın milletvekilleri olarak Meclise bir öneri sunduk. Yasanın yürürlüğe geçmesini bekliyoruz. Gece Kulüpleri Yasası’nın da ellenmesi gerekiyor.”
Gece kulüpleri ile ilgili denetimleri artırdıklarını da belirten Baybars, “Gece kulübü işletmesi uygun olmayan kişilere izin vermiyoruz… İşletme izinlerini yenilemiyoruz. Kaçak olanlara gerekli yaptırımlar uygulanıyor… Bunun radikal adım olduğunu düşünüyorum. Yapılmamış bir şeydi. Yapıldığı için böyle sesler çıkıyor” dedi.
“Sadece gece kulüpleri konusunda değil diğer alanlarda da hukuk göz ardı edilerek, yapan yanına kar kalan bir sistem oluşturuldu” diyen İçişleri Bakanı şunları kaydetti:
“Meclisteki mal beyanlarından tutun da bakanlıklar düzeyinde adam kayırmaya, rant için arazi, vatandaşlık dağıtmaya kadar birçok alanda hukuk göz ardı edilerek bazı değerlerimiz erozyona uğratıldı. Kişiler yasaya aykırı talepleri bile kendilerinde hak görmeye başladı. 40 yıllık statükoya bir yerden çomak sokmaya çalıştığınız zaman bazı kesimler kendini bilmez açıklamalar yapabiliyor ama bunlar bizi yıldıramaz. Yasaya aykırıysa, hukuk dışıysa biz bunlarla mücadeleye devam edeceğiz. Temel aldığımız nokta kimsenin mağduriyeti değil, yasalara uygun davranmaktır. Yasaların eksiklikleri varsa, onları değiştirmek bizim de boynumuzun borcudur…”
TAK