BBC mütevelli heyeti 18 Kasım 2020 tarihinde bu konudaki iddiaların eski yüksek yargıç Lord Dyson başkanlığında bağımsız bir soruşturmada ele alınmasını istemişti.
BBC Genel Müdürü Tim Davie, raporun yayın kuruluşunun hatalarını ‘açıkça ortaya koyduğunu ve bulguların tamamını kabul ettiklerini’ söyledi.
BBC Türkçe’nin aktardığına göre röportajın alınış ve yayınlanış sürecinin incelendiği raporda, Galler Prensesi Diana’nın ‘röportaj vermeye istekli olduğu’, fakat bu röportajın sözünün alınması sürecinde BBC’nin ‘yüksek dürüstlük ve şeffaflık standartlarının gerisinde kaldığı’ kaydedildi.
Genel Müdür Davie, BBC’nin bugün bu konuda ‘çok daha titiz süreçler ve kurallar uyguladığını’ kaydederken programın hazırlandığı 1995 yılındaki mevcut kuralların da bu tür kötü uygulamaları engellemiş olması gerektiğini belirtti.
Davie, yayın kuruluşunun ‘o dönem olayın esasını araştırmak için daha fazla gayret göstermiş olması ve elindeki bilgiler konusunda daha şeffaf olması gerektiğini’ de ekledi.
Prenses Diana kimdi?
Prenses Diana 1981 yılında, İngiltere Kraliçesi İkinci Elizabeth’in varisi olan Galler Prensi Charles ile Londra’daki St Paul’s Katedrali’nde evlenmişti.
Diana’nın o evlilikten doğan çocukları Prens William ve Prens Harry bugün evli ve çocuk sahibi birer yetişkin.
Charles-Dinana çifti 1992’de ayrı yaşamaya başladı ve 1996’da resmen boşanmıştı.
Prenses Diana nasıl öldü?
Prenses Diana 1997 yılında Fransa’nın başkenti Paris’te Pont de l’Alma tünelinde, bulunduğu aracın kaza yapması sonucu öldü.
Birlikte tatil yaptığı Dodi Al Fayed ile aracın sürücüsü Henri Paul da kazada yaşamlarını yitirdi.
Al Fayed’in özel koruması Trevor Rees-Jones kazadan kurtuldu.
Soruşturmada sürücü Henri Paul’un kanında Fransa kanunlarında belirtilen 100 mililitre kanda 50 miligram ölçüsünün çok üzerinde alkol bulunduğu tespit edildi. Paul’ün 100 mililitre kanında çıkan 175 miligram alkol, sürücünün bir şişeden fazla şaraba denk bir alkollü içki içtiğine işaret ediyordu.
Sürücü, Prenses Diana ve Dodi Al Fayed’in aracını izleyen fotoğrafçılardan uzaklaşmak için sürat yaparken kontrolü kaybetmiş ve tüneldeki beton bir kolona çarpmıştı.
Prenses Diana, Panorama programında neler söylemişti?
1995 yılında yapılan Panorama röportajı BBC açısından büyük bir haberdi. Daha önce kraliyet ailesinin önde gelen bir mensubu hiçbir zaman kraliyet ailesi ve kendi özel hayatı hakkında böyle samimi itiraflarda bulunmamıştı.
Prenses Diana mülakatta meşhur “Bu evlilikte üç kişiyiz” cümlesini söylemiş ve şunları kaydetmişti:
- Eşi Prens Charles’ın -şu an eşi olan Cornwall Düşesi- Camilla Parker-Bowles ile ilişki sürdürmesinin kendisine olan inancını ve güvenini sarstığını
- Kendisinin de bir ilişkisi olduğunu
- Bulimia ve kendine zarar verme gibi psikolojik sorunlar yaşadığını
- Prens Charles’ın kral olması halinde bu görevine uyum sağlayamayabileceğini
- Prens Charles’ın yanında çalışanların kendisine karşı bir savaş yürüttüğünü söylemişti.
Panorama programını 20 milyon kişi izlemiş ve ülke gündeminde ‘fırtınalar kopmuştu.’
Kısa süre sonra Kraliçe İkinci Elizabeth, oğlu Prens Charles ile Prenses Diana’ya birer mektup yollayarak boşanmalarını istedi.
Martin Bashir kimdi?
Panorama programında Prenses Diana’yla o sırada BBC’de görece tecrübesiz bir muhabir sayılan, kraliyetle özel ya da mesleki bir bağlantısı olduğu bilinmeyen Martin Bashir’in konuşuyor olması şaşırtıcı bulunmuştu.
Ama programın içeriği o kadar büyük şok yaratmıştı ki o sırada, Bashir’in bunu nasıl başardığı üzerinde pek durulmadı.
Birkaç yıl sonra Bashir özel televizyon kanalı ITV’nin ‘Tonight with Trevor McDonald’ adlı programında çalışmaya başladı, daha sonraki yıllarda ise çeşitli Amerikan televizyonlarında çalıştı.
2016 yılında Britanya’ya geri dönen Bashir BBC’de bu kez dini konular editörü olarak yeniden işe alındı ama aynı yıl Mayıs ayı ortalarında sağlığının bozulduğu gerekçesiyle istifa etti.
Bashir hakkındaki iddialar neler?
Bashir hakkındaki iddiaların odağında Prenses Diana’nın erkek kardeşi Kont Charles Spencer’ın açıklamaları var.
Kont Spencer’in anlattığına göre Bashir, kendisine, ‘bir medya grubunun, daha önce yanında çalışan birine ödeme yaptığına dair sahte banka kayıtları’ göstermişti. Bu yolla güvenini kazanıp, kendisini Prenses Diana’yla tanıştırmasını amaçlıyordu.
Martin Bashir de, bu suçlamalar üzerine, BBC’de çalışan bir grafikere bu sahte banka hesap ekstrelerini yaptırdığını itiraf etti.
Kont Spencer ayrıca Martin Bashir’in ‘Prenses Diana’ya yalanlar söylediğini, onun, kraliyet ailesinin kendisine karşı çeşitli kumpaslar içinde olduğu inancını besleyecek hikayeler uydurduğunu’ da söyledi.
Kont’a göre Bashir bütün bunları Prenses Diana’yı röportaja razı edebilmek için yaptı.