Günümüzde; Kimse kimseye, karşılıksız; bedava hiçbir şey vermez! “- Al bu senin olsun “ diyen birisine karşı çok dikkatli olmalısınız! Bu gün değilse yarın, yarın değilse ondan sonraki günlerde sizden bir şey isteyecektir mutlaka… Verilen avantayı alır ve gelecekte olabilecekleri hesap edemezseniz, üstüne bir bardak soğuk su içersiniz de, kendinize gelmeniz uzun zaman alır! Halkımız arasında söylenen anlamlı deyimler, atasözleri vardır ki… “ Anan bubana bedava vermez!” “- Beleş sirke baldan tatlıdır. “ “- Almadan vermek Allaha mahsustur “ “- Üzümü ye, bağını sorma.” gibi… Üzümü yersin, ballı sirkeyi götürürsün, yerde bulduğun kısmetindir de… … daha sonra sana yedireceklerini kusmadan yutabilecek misin, işte ondan emin eğilim! “- Fazla uzatma, ne diyeceksen çabuk söyle” dediğinizi duyuyorum! Dün basınımızda, Avrupa Birliğinin Kıbrıs Türklerine yapacağı hibelerle ilgili bir haber vardı. Sivil toplum örgütlerimizin gelişimini desteklemek ve savunmalarını güçlendirmek amaçlı, 2015 yılında bir milyon altı yüz otuz beş bin Euro bağış yapacakmış AB! Beğendiniz mi? Belediye Başkanlığı dönemlerimde, AB’nin hibe programlarına yaptığım projeleri öyle sık eleyip dokudular ki, projelerin uygulanacağı alanlarda bir karış Rum toprağı var diye, bütün projeler Brüksel’den onay almadı! O dönemde dikkat çekici olan şey ise, AB uzmanları, Serdarlı ve Geçitkale’nin, Kuzey Mesarya’nınyani mevcut tüm olanaklarını, üretim sahalarını, Belediyelerin mali durumlarını, su kuyularına kadar her şeyi araştırdılar, not ettiler! Gittiler… Göze hitap eden birkaç restorasyon, bazı belediyelerin kanalizasyon projelerine yapılan yardımlar dışında, toplumun kalkınmasına, refahın yükselmesine yönelik ciddi yatırımları olmadı AB’nin! Annan Planı referandumundan sonra, AB’nin toplumumuza karşı takındığı ikiyüzlü, adil ve eşitlikçi olmayan tutumu yüzünden… … bugün saygınlığını ve güvenirliliğini yitirmiştir. Doğrudan ticareti bile kabul etmeyen AB, kalkınmamızı ve uluslararası toplum ile entegre olmamızı istememiştir. Kuzey Kıbrıs’ta patates ve narenciye üretimi ile hayvancılığın ve tarımın geriye gitmesine sebep, AB’nin hatalı uygulamalarıdır! Ve sonuçta sebep oldukları trajediye bakar mısınız? He türlü bedava mammayı yedirdikleri “ Kıbrıs Cumhuriyetini “ batırdılar. Rumları açlık ve sefalete sürüklediler. Şimdi sergilenen maskaralığa bakın! “ Kuzey Kıbrıs’ta sivil toplumun gelişmesini desteklemek amaçlı “ hibe yapacaklarmış!… Lütfen başka kapıya! Sivil Toplum Örgütlerimiz, resmi kuruluşlarımız, belediyelerimiz ve muhtarlıklarımız AB’nin bu ayrımcı ve adil olmayan yaklaşımını protesto etmek amaçlı… … Ambargolar kaldırılıncaya kadar, doğrudan ticaret kabul edilinceye kadar ve Kıbrıslı Türklere de Birlik ülkelerine serbest seyahat hakkı verilinceye kadar, hiçbir hibe programına başvurmasınlar! Zaten böyle giderse, Sovyetler Birliği gibi, AB de dağılacaktır! O zaman seyredin turpun çıkışını…