Geçtiğimiz yıl 'tartışmalı' seçimlerin ardından 26 yıllık iktidarını altıncı döneme taşıyan Lukaşenko, Belarus'un gerekirse 500 bin personelini hızla konuşlandırabileceğini, ancak "yeterli olmazsa, tüm Rus silahlı kuvvetlerini getirmekten tereddüt etmeyeceklerini" kaydetti.
Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov ise Moskova'nın Beyaz Rusya'dan asker gönderme konusunda herhangi bir resmi talep almadığını ve bunun "sadece bir ülkenin diğerinden resmi talepte bulunması halinde mümkün olduğunu" ifade etti.
Lukaşenko'nun, muhalefetin ve Batı'nın hileli olarak gördüğü Ağustos 2020 cumhurbaşkanlığı seçimini kazandığını açıklanmasıyla başlayan protesto gösterilerinde 35 binden fazla kişi tutuklandı.
"İfade özgürlüğü aşırılık yanlısı faaliyetlere dönüştü"
ABD ve Avrupa Birliği, krizin ardından Belarus ekonomisinin kilit sektörlerini hedef alan çok sayıda yaptırım uyguladı.
Lukaşenko, "Acı noktalarımızı arıyor gibiler. Öncelikle Belarus ekonomisinin ihracat sektörlerini vurdular: petrokimya, makine mühendisliği, potas vb. Ancak asıl hedef, insanları emekli maaşı, maaş, sosyal yardım, eğitim, tıbbi bakım olmadan bırakmak ve Belaruslular arasında hoşnutsuzluğa neden olmak” dedi.
Belarus Cumhurbaşkanı, "arkalarında yabancı beyinler olduğunu" iddia ederek ülkenin insan hakları gruplarına karşı daha fazla eylem çağrısında bulundu ve hükümetin bağımsız medya üzerindeki baskısının devam edeceğini söyledi.
Devlet yetkililerini her gazeteci ve blogcuyu yakından kontrol etmeye çağıran Lukaşenko, "Bugün anayasa uyarınca koruduğumuz ifade özgürlüğü aşırılık yanlısı faaliyetlere dönüştü" ifadesini kullandı.
Lukaşenko geri adım attı
Rusya ile Belarus yakın askeri ve savunma işbirliğine sahip. Atlantik, Hint okyanuslarıyla Pasifik'in bazı bölgelerinde nükleer denizaltılarla iletişim kuran iki Rus radar istasyonu Belarus'ta bulunuyor. Eylül ayında, iki eski Sovyet ülkesinin büyük ölçekli ortak askeri tatbikatlar yapması planlanıyor.
Yakın zamana kadar Lukaşenko hükümeti, Moskova'nın Belarus'taki askeri varlığını genişletme girişimlerine direndi ve ülkede bir hava üssü açma ve ek birlik yerleştirme taleplerini reddetmişti.
Lukaşenko'nun yeniden seçilmesinin ardından Belarus'ta ortaya çıkan siyasi krizde Rusya, komşusuna askeri destek sözü verdi ve Belarus'un darbe alan ekonomisi için 1,5 milyar dolarlık kredi tahsis etti.
"Batı'yı korkutmak için açık girişim"
Belaruslu siyasi analist Valery Karbalevich, AP'ye Lukaşenko'nun açıklamalarının Batı'yı korkutmak için açık bir girişim olduğunu söyledi: “İlk kez Rus birliklerinin Belarus'a konuşlandırılmasıyla tehdit etti. Ancak Kremlin'in bu girişimleri desteklemek için acelesi yok."