Sol kesim geçinen güruh, sadece bizde değil, tüm dünyada da anti militarist (asker karşıtıdır) ve polis karşıtı bir duruş sergiler.
Polise ve askere her fırsatta yüklenirler.
İktidara geldiklerinde polisin gücünü ve saygınlığını artırmak için değil, yerle bir etmek için uğraşırlar.
Muhalefetteyken eleştirdikleri hiçbir yolsuzluğu, soysuzluğu, yanlışlığı düzeltmek veya hesabını sormak için kıllarını bile kıpırdatmazlar, sadece günah keçileri yaratmaya uğraşırlar.
Özellikle de polis teşkilatının hizmet kalitesini, personel kalitesini artırmak, eksiklerini, gediklerini, yanlışlarını gidermek için kıllarını bile kıpırdatmazlar...
Tek becerdikleri şey polis teşkilatını da siyasileştirmek için harıl harıl uğraşmak, yüzlerine gözlerine bulaştırmaktır.
Memleketin dingili koptuğunda, suç furyası her tarafı vurduğunda da "polis görevini yapmaz" diye yaygarayı basarlar.
Şimdilerde ise yeni malzemeleri polisin özellikle "suç çetelerine ve kriminal olaylara" karşı yasal yönden elde etmek istediği bazı ayrıcalıklar ve uygulamalar...
Neymiş efendim, polis güvenlik gerekçesiyle özgürlüklere müdahale edecekmiş.
Vay da ne vay efendimmmm...
Sen namuslu vatandaşsan polisten ve polisin namussuzları takip altına almasından ne diye korkuyorsun ki!!!
Bırak polisten organize suç çeteleri korksun...
Güvenliği olmayan özgürlüğün ne değeri var ki!
Bugün sözde özgürsün ama gerçek anlamda hiçbir güvenliğin yok, nerde ne zaman hangi pisliğin sana gelip bulaşacağını bilemiyorsun.
Bu memkeletin her köşesini tutmuş olan pislikler de köpeksiz köyün değneksiz muhtarları tarafından yönetildiklerini bildikleri için her köşeden çıkıp namuslu, kendi halinde yaşayan insanlara bulaşabiliyorlar, istedikleri gibi memleketteki rant çarkını döndürebiliyorlar.
Kimse de hesabını sormuyor, soramıyor.
Alın size tepeden tırnağa pisliğe bulaşmış, hesabı sorulmayan, ne cins olduğunun adı bir türlü konulamayan, tam anlamıyla kokuşmuş bir özgürlük türü...
Bu mu sizin güvenliğim için özgürlüğümü feda etmem dediğiniz özgürlük tipi!
Böyle özgürlük başınızdan beytambal kalsın...
Tükürürüm ben böyle özgürlüğün içine de dışına da...
Yoksa, derdiniz ve korkunuz herbiri bir siyasi tarikat, bir siyasi çeteye dönüşen particiklerinizin ve partililerinizin de suç çeteleriyle olası bağlantılarının takip altına alınması mı???
Yoksa, vergi kaçıranların seçim zamanlarında siyasilerle yaptıkları "yardımların" açığa çıkması mı???
Yoksa, bazı iş insanı kılığındaki insan müsveddelerinin siyasilerle ve mafya ile el ele vererek, memleketi nasıl bir rant düzenine sürüklediklerinin açığa çıkması mı???
Yoksa üç kuruş kazanç gösterip de yüzlerce milyon vergi kaçıranlar, doğmamış yetimin hakkını çatır çatır yiyenler, bankaları kara ve kaçak paralarla dolduranlar, memleketin her köşesini parselleyenler ve bunlarla siyasilerin ilişkilerinin açığa çıkması mı???
Nedir derdiniz!!!
Hadi canım siz de, korkmayın "güvenli özgürlükten", nasılsa hepiniz zemzem suyunda yıkanmış, misler gibi gül yağı kokan cinsindensiniz, hatta bugüne bugün hiçbiriniz hapsi boylamadıysanız, özel koruma altındasınız da demektir, sakın ola korkmayın...
Unutmadan, satır arasında hatırlatalım, bir taraftan korsan memleket dersiniz, diğer taraftan korsanların yönettiği bir toprak parçasında özgürlüklerden bahsedersiniz...
İşin bir de bu tarafı var.
Değil mi yaaa!!!
Bir daha tüküreyim ben böyle özgürlüklerin hem içine hem de dışına...
Bir daha tüküreyim böyle özgürlük anlayışını savunanların suratına...
Bırakın da, açık hava tımarhanesine çevirdiğiniz bu memlekette hangi pisliğin ne zaman yakasına
yakışacağını kestiremeyen sıradan vatandaşlar, alnının akıyla, adının şerefiyle yaşayanlar bu memleketin her köşesini parsellemiş şerefsizlerden ve onları doğrudan veya dolaylı olarak koruyanlardan korksun...
AB'de, ABD'de, Rusya'da, Japonya'da polis ve adalet sistemi suç çetelerini, suça meyilli veya suça ortak olmuş siyasilerin ilişkilerini, telefon dinleme de dahil olmak üzere, her türlü teknik takip altına alabiliyor...
Hiçbir namuslu vatandaşın ve namuslu siyasetçinin de buna itirazı yok.
Yeterince net mi!!!