Ben Kimim..

Arif Alasya

Son zamanlarda beni gazeteci,yazar olarak görüp bana böyle bir ünvanı yakıştıran gerçek gazeteci ve yazar dostlarıma atfen bu yazımı kaleme aldım. Herşeyden önce şunu açıkca belirtmem gerekir ki ben ne gazeteciyim ne yazarım.Zaten böyle bir iddiada bulunursan bu mesleği  icra eden gerek eğitimli gerek alaylı dostlara ,arkadaşlara haksızlık etmiş olurum. Ben bir yerde yaşadıklarımdan,bir yerde gerçek mesleğimi icra ederken elde ettiğim deneyimlerden,hasbelkader yaşadığım politik geçmişimle ilgili yaşadıklarımdan ve de anılarımdan yola çıkıp bana ve yazdıklarıma önem veren yayın organlarında köşe yazısı yazmaktayım.Zaman zaman yine bazı Radyo ve TV yayınlarına da katılmaktayım. Bütün unlara rağmen hiçbir zaman kendimi gazeteci  olarak görmedim. Ben  Kimya yüksek mühendisiyim.Kıbrıs’ ta  yıllarca ihracata dayalı üretime katkı koymak için mücadele ettim.Malesef toplumun üretime geçişini sağlayacak motivasyonu toplumda yaratamadım .Benim bütün üretim girişimim şöyle veya böyle başta hükümetler olmak üzere bize bir TC ihracatını çok görenlerce engellenmiştir.(Benim gibi üretim ve ihracat yapmak isteyen birçok kişi)Çeşitli zamanlarda farklı görevlerden elde ettiğim kazancımı üretim için kullandım ve her defasında bizi tüketime köle edenler tarafından engellendim. Yıllarca yaptığım bu girişimlerin sadece hep muhalifi olduğum UBP tarafından engellendiğini düşünerek da büyük bir hata yapım.2004’de kurulan CTP hükümetleri döneminde de maalesef üretimin önü açılmadı ve bu dönemde de kurduğum işletme ihracat konusunda engellendi.Üretimim Mersin gümrüğünde kaldı.Bütün olumlu Labaratuar sonuçlarına rağmen malımı TC’ye sokamadım.Üstelik bana TC yetkilileri verdikleri onayın arkasında durmayarak.’’Bizim bir memurumuz hata yaptı biz seni tazmin edemeyiz.Gel Türkiye’ye bizi dava et mahkemeyi kazan seni tazmin ederiz’’dediklerini bizim bakanlığımız da kabul etti.Elde kalan makine ve hammadeleri başka bir üretim şekline dönüştürmek için talep ettiğim kredi de Hükümet tarafından reddedildi. İşte bu tarihde ben de gidip Sosyal sigortalardan emekliliğimi isteyerek prorata üzerinden emekli oldum.Yani ben emekli bir sigortalıyım… Emeklilik sonrası evime çekilerek hiçbir şeyle doğrudan ilgilenmeme kararı aldım.Bolca gazete,dergi ve kitap okudum.Sevdiğim politikadan da vazgeçtim.2002  yılına kadar da bunu sürdürdüm.Annan planı devresinde ilk  köşe yazarlığı deneyimlerim ile  bazı programlara katıldım.Sonra referandum sonrası hükümetlerin icraatlarından da tatmin olmadığım için yeniden köşeme çekilerek okumaya ve olayları uzaktan izlemeye başladım. 2013 milletvekili seçimleri döneminde halkın bir değişim sürecine girdiğini gözlemlediğim için hem politika yapmaya,hem köşe yazarlığı yapmaya hemde programlara katılmaya karar verdim. Belki de şimdi yürütülen çözüm süreci  yine başarısızlıkla sonuçlanırsa tekrar evime dönüp herşeyi bırakacayım.Çünkü zaten ben Gazetecilik mesleğinden gelen biri değilim.Yine okuyup dışardan izlerim.. Mühendislik eğitimimi tamamlayana kadar sadece Matematik,Fizik,Kimya ve Biyoloji bilirdim.Sınıf arkadaşlarım bunu çok iyi bilirler.Ölenlerin mekanı cennet olsun kalan hocalarıma da  uzun ömürler beni hep kolladılar ve onların sayesinde diğer sosyal dersleri geçtim. Üniversiteden mezun olduktan sonra yönetici olmam gerekirdi,mesleğimde da başarılı olmamın yolunun topluluğa hitap,öğretici olma,yazışma kültürümü da yukarıya çıkarmam halinde  başarılı bir yönetici  olabileceğimin  gerekliliğine inandım. İşte bu nedenlerle gerekli ders kitaplarını alıp çalışmaya,gerekse bol  bol kitap okumaya başlayarak kendimi geliştirmeye çalıştım. Mesleğimden sonra yazın ve söylem alanlarında ne  karar başarılı olduğumun kararını benimle çalışanlar ve sizler vereceksiniz. Evet ben sadece emekli bir sigortalıyım..gerisi sizlerin takdiri…