Hepiniz gibi ben de sıcaklardan bunaldığım için gece çalışıp, gündüz uyumayı tercih ediyorum.
Gerçi geceleri çalışma alışkanlığım her zaman var ama yazda sabaha kadar oturuyorum nerdeyse.
Neyse lafı fazla uzatmayayım, dün yine gece geç yattığım için sabah da geç kalkmıştım.
Öğlen olmuştu ama ben daha yeni kahvaltı yapıyordum.
Derken ev telefonu çaldı.
Karşıdaki kız kardeşimdi ve ağlamaktan konuşamıyordu.
Sadece boğuk bir sesle “abla sen misin? Neredesin?” diyebildi.
İnsan ailesinden uzakta olunca bu tür telefonlar korkutuyor insanı.
Zira ben tüm yakınlarımın ölüm haberini bu şekilde aldım.
Yine kahrolası bir ölüm haberi mi yoksa yakınlarımdan birine kötü bir şey mi oldu diye endişelendim doğrusu.
Evet bir ölüm haberiymiş ama bu sefer ölen benmişim.
Yanlış okumadınız, etrafa yayılan haber, benim öldüğüm haberiymiş.
Kendini bilmez ahlaksızın birisi ne unmuşsa, kayın biraderimin adına sahte bir facebook hesabı açmış ve benim hesabımdan “Ayşegül Garabli’yi geçirdiği kalp krizi sonucu kaybettik” diye yayınlamış. Ben eşim ve kızımla kahvaltı keyfi yaparken uzaktaki ailem ve sevenlerim bu haberle kahrolmuş.
Daha 1 yıl önce kaybettiği evladının acısına alışamayan yaşlı ve hasta anacığım bu haberle yıkılmış.
Telefonda sesimi duyduğu halde, benimle konuştuğu halde uzunca bir süre sakinleştiremedim annemi.
Zaten bunu yapan kişinin amacı da buydu herhalde.
Kim niçin yaptı bilmem ama sevdiğim kişileri üzerek beni cezalandırmaya çalıştığı kesin.
Gerçi bu tür olaylarla ilk kez karşılaşmıyorum ma bu seferki gerçekten maksadını aştı.
Onlarca kez sahte hesap açılarak tehdit edildim ya da can sıkıcı durumla karşılaştım.
Tabi ki hiç biri dikkate alınacak şeyler değildi.
Zira kendisini saklayan birisi ancak korkaklığına sığınıyordur ama yine de can sıkıcı bir durum.
Böyle durumlarla karşılaşan yalnızca ben değilim tabi ki.
Bir çok kişide tanık oldum buna.
Örneğin geçen yıl yine böyle bir sahte hesaptan, toplumca sevilip sayılan birisi aylarca taciz edildi, tehdit edildi.
Nedeni de tehdite ve tacize maruz kalan kişinin işinde dürüst davranması ve çalışanlar arsında adaleti sağlaması.
Haksız kazanç elde etmeye çalışanlara, fazla mesai yazıp ama çalışmayanlara dur demesi.
İşte birileri bu dürüst davranıştan rahatsız olunca, çareyi sahte kimliklerle tehdit ve tacizde bulmuşlardı.
Hatta o kadar ileriye gitmişlerdi ki, çocuklarının resmini facebook üzerinden kaza haberleriyle beraber paylaşmışlardı.
İnsan kendisine yapılanları önemsemiyor ama söz konusu sevdikleri olunca, ister istemez canı sıkılıyor.
Yine başka bir tanıdığım bayan arkadaşımın resmi ve ismi kullanılarak sahte facebbok hesabı açılıp altına arkadaşın telefonu verilmiş ve arayanlarla birlikte olacağı söylenmişti.
Bu her iki olay da polise yansıdı ama ne yazık ki, bilişim konusunda bir ceza yasası ya da koruyucu bir yasa olmadığı için, facebook üzerinden yapılan suçlar cezasız kalmıştı.
Facebook iletişim açısından mükemmel bir sosyal ağ ama ne yazık ki insanlarımız bunun da suyunu çıkardı.
Tabi karşılığında bir ceza olmayınca da bir çok kişi mağdur oluyor.
Kadın kimliğine bürünerek kadınları rahatsız eden erkekler mi ararsınız, başkasının isim ve bilgilerini kullanarak sahte hesap açıp bir sürü ahlaksızlık yapanlarımı, ya da sahte ve hiç olmayan kimliklere bürünüp tehdit edenleri mi?
Hatta ve hatta dolandırıcılık bile yapılıyor.
Sanal ortam gerçekten kötü amaçlı kullananlarla doldu ve ızdırap haline geldi.
Bir çok ülke bu konuda yasa çıkarıp vatandaşlarını koruma yönüne gitti.
Ancak bizim ülkemizde var olan yasalar bile uygulanmıyor.
Yine de en kısa sürede bu konunun meclisin gündemine gelmesini umuyorum ve istiyorum.
Umarım sadece benim değil, bir çok kişinin mağdur olduğu bu konu meclisteki vekillerimizden bazılarının dikkatini çeker.