Yapılan bazı psikolojik araştırmalar çok ilginç bir sonuca işaret ediyor: Diğer bir insan için herhangi bir iyilik yapan bir birey, iyiliği gören kişinin ona bir iyilik yapmasına kıyasla, o kişiye yeniden iyilik yapmaya daha yatkın oluyor.
Bu karmaşık cümleyi basit parçalara bölecek olursak... Diyelim ki iki kişi var: A ve B. A kişisi, B kişisine bir iyilik yapıyor veya ona bir yardımda bulunuyor. Bu iyilikten sonra, genellikle şöyle bir durum görülüyor: A kişisinin B kişisine yeniden bir iyilik yapma ihtimali, B'nin A'ya bir iyilik yapma ihtimalinden daha fazla artış gösteriyor. Bir diğer deyişle, iyilik yaptığımız kişilere daha çok bağlanıyoruz! Buna, bu fenomeni keşfeden ilk kişi Amerika Birleşik Devletleri'nin kurucu babaları arasında bulunan Benjamin Franklin olduğu için Benjamin Franklin Etkisi deniyor. Franklin, bunu şöyle tanımlamıştı:
Size bir iyilik yapmış birisi, sizin ona yapma zorunluluğunuzu yerine getirmenize kıyasla, yeniden yapmaya çok daha hazır olacaktır.
Buna sinirbilim ve psikolojide bilişsel uyumsuzluk adı veriliyor. İnsanlarla aramızdaki gerilimi çözebilmemiz için onlara yaklaşımlarımızı, davranışlarımızı, düşüncelerimizi değiştirebiliyoruz. Bu da, sosyal toplum içerisinde anlaşmazlık ve uyumsuzlukların çözülmesini sağlıyor. Tıpkı en yakın kuzenlerimiz bonoboların anlaşmazlık yaşadıkları bireylerle seks yaparak aralarındaki sorunları çözmesi ve gerilimi dindirmesi gibi, biz de aramızın bozuk olduğu insanlara hediyeler alarak veya onlara iyilikler yaparak, aslında onların mutlu olmasını sağlamaktan veya iyiliğin karşılığını ummaktan ziyade, kendimizi o kişileri daha da sevmeye alıştırıyoruz ve sorunları çözüyoruz. Bu, tam da evrimsel biyoloji ve evrimsel psikolojiden beklenecek, bu bilimlerin öngörüleriyle uyumlu bir sonuç denebilir.
Bunu test etmek için yapılan minik bir deneyde, bir dizi çift deneye dahil oldu ve partnerlerden biri, diğerine sürekli iyilik yaparken, diğeri normal davrandı. İyilik yapan partner, diğerinin genel olarak istediklerini yerine getirmek haricinde, ona güzel sözler söyledi ve örneğin içkisini ısmarladı, yiyeceğini yanına getirdi ve benzeri nazik tavırlar sergiledi. Deneyin sonucunda, tüm çiftlerde iyilikleri gören kişilerin iyilikleri yapan kişilere duygusal yakınlığına kıyasla, iyiliği yapan kişilerin iyiliği gören kişilere duygusal yakınlığı %5 dolaylarında daha fazla arttı. Normalde toplumsal yapı dahilinde iyilik gören kişilerin sempatik duygularının daha fazla artmasını bekliyor olsak da, iyiliği yapan kişilerin sempatik duyguları daha fazla güçlendi.
Bunu evrimsel açıdan analiz edecek olursak, son derece beklenir bir tablo çıkıyor: Canlılar, yatırım yaptıkları diğer canlılara genellikle daha fazla yakınlık duyuyorlar. Bu, genellikle akrabalık ilişkileriyle ortaya çıkıyor ve Akraba Seçilimi ve Grup Seçilimi ile karakterize ediliyor. Ancak bu örnekte de, akraba olunmasa da yatırım yaptığımız bir bireye bağımlılığımızın artmasını beklemek, evrim ekonomisi dahilinde oldukça mantıklı.
Her ne kadar köklü denebilecek bir artış gözlenmiyor olsa da, sonuçta yapılan yatırım bu deney için son derece kısıtlı; ancak ola ki bu yatırımın miktarı artarsa, hele ki vahşi yaşam koşulları düşünülecek olduğunda, Benjamin Franklin Etkisi'nin evrimsel anlamı çok daha net oluyor.
Yazı:Çağrı Mert Bakırcı
Kaynak:Evrim ağacı