Berova, eylül ayında sınıf ve okullar konusunda sıkıntıların olacağını öngördüğünü kaydederek Girne bölgesini örnek gösterdi. Berova, “Özellikle Girne bölgesinde nüfus artışı var” diyerek, bu yıl içinde mevcut sınıf yapısıyla eğitimin sürdürülebilmesinde sıkıntı yaşanabileceğini kaydetti.
“UYARI NOKTASINDA ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPACAĞIZ”
Berova, Bakanlık müsteşarı ile konuşmasını referans göstererek, Girne bölgesinde okul açılması için ihale sürecinin başladığını öğrendiğini söyledi. Bu süreci değerlendiren Berova; “İhale sürecinin bitmesi ve inşa’nın tamamlanması bir sonraki eylüle yetişir. Bu eylül için mümkün görünmüyor” şeklinde konuştu. Berova, diğer bölgelerde de sıkıntı gördüğüne dikkat çekerek, Bakanlık yetkililerinin hızlı adım atması gerektiğini, yavaş adımın bir sonraki dönem için risk oluşturacağını ifade etti. “ Eğitim Bakanlığını da yakın takipte olacağız” ifadesini kullanan Berova, “attıkları adımda teşvik ve uyarı noktasında üzerimize görev düşüyor, görevimizi yerine getireceğiz” dedi.
“VERİLEN SÖZLERİN ALTI DOLU OLMALI”
Tam gün eğitim konusu hakkında sorulan bir soru üzerine de değerlendirmede bulunan Berova, planlamaların genellikle 5 yıllık yapıldığını, Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun 10 yıllık bir plan ortaya koyduğunu ve bu sürecin uzun olup olmadığının tartışılması gerektiğini ifade etti. Berova, konuyla ilgili düşüncelerini şu şekilde sürdürdü; “Tam gün eğitimde iyi bir planlama yapmalı, Bakanlık pilot uygulamalardan bahsediyor. Eğitimdeki fırsat eşitliğinin bozulmaması lazım, verilen sözlerin altı dolu olmalı. Eğer doldurulmazsa negatif olarak döner. Yakın istişare içinde olacağız, sayın Bakana uyarılarımızı önümüzdeki süreçte yapacağız. Müfredat açısından baktığımızda, benim Bakanlık dönemimde temel eğitim programlarını geliştirme projesinde çalışmıştık, o program tamamlandı, şimdi sürdürebilirliğin geliştirilmesi gerekir. En temel hedef, temel eğitim ve orta eğitimde çıkacak öğrencilerimizin donanımlı olması için gerekli eğitimin verilmesi esas olandır. Hedefe ulaşmak için herkesin üzerine düşen görev vardır, yapacağız.”
“BAĞIŞLAR GÖNÜLLÜLÜK ESASIYLA YAPILIR”
Özdemir Berova, “okul kayıt ücreti” konusu ile bir soruya da, okulların finansal zorluklar yaşadığını, aşmak için okul bütçelerinin oluşturulması gerektiğini ifade etti. Döner sermaye konusunda tecrübeli olan okullarda uygulamanın başladığını kaydeden Berova, genel bütçedeki sıkıntılarından dolayı, bütçeden para ayıramadıklarını, gelenek olarak okulların kaynaklara ulaşmak için okul kayıtları statiko halini aldığını söyledi. “ Yasal olarak yasallığı yok, aileler gönüllülük esasıyla bağış yaparlar, zorlama olamaz.” diyen Berova, Zaman zaman zorlamaların olduğunu duyduğunu, bu konuda Bakan’a iş düştüğünü ve derhal müdahale etmesi gerektiğini söyledi.
“YOL HARİTASI ŞART”
Yüksek öğretim ile ilgili değerlendirmesinde Berova, geçen sene yüksek öğretimde travma yaşandığını ve özellikle Türkiye’den gelen öğrenci sayısında azalma olduğunu, bunda ekonominin, pahalılığın, ulaşımın etkili olduğunu kaydetti. “Bu noktada müdahale edilmeli” diyen Berova, üniversitelerin ortak yaşam alanı kurabilmesi adına çizilecek yol haritasının üzerinde çalışılması gerektiğini söyledi. Berova, “özellikle Eğitim Bakanı tüm paydaşlarla birlikte üniversitelerle ortak yaşam için adım atılmalı. Bu adımlar 5-10 yıla sığacak adımlar değildir.” Dedi.
“TÜRK HALKINI HESAPLAMADILAR”
15 Temmuz darbe girişimi ve 1974 Rum darbesi ile ilgili de konuşan Berova, “2016 yılında Türkiye hain saldırıya maruz kaldı. 15 Temmuzun KKTC için farklı anlamları var. Bir terör örgütü insanın hücrelerine girecek şekilde nüfus etti, tüm kurumları ele geçirmek istediler ve saldırıya geçtiler. Türk halkının bu gibi konulara verdiği duyarlılığı hesaplayamadılar. Bu anlamda halk gerekli olan tepkiyi verdi. Bu açıdan da büyük bir mücadele örneği verdiler” ifadelerini kullanırken, geçen sürede örgütün kurumlar içindeki varlıklarını gördüklerini de söyledi ve bu ayakların KKTC’ye de girdiğini ekledi. Berova, en kısa zamanda terör örgütünün tamamen ayıklanması temennisinde de bulundu.
15 Temmuz 1974 yılı ile ilgili de Berova şu ifadelerle sözlerini noktaladı;”Kıbrıslı Türkleri yok etmek için darbe yapıldı, bu süreç içinde hedef Enosisti, adanın helen olmasını istiyorlardı. Kıbrıs Türk halkının gösterdiği direnç ve Anavatan Türkiye’nin bu konuda verdiği reaksiyon 20 temmuzda son buldu ve KKTC’yi kurma yolunda giden adım atıldı.”