WASHINGTON Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Caitlin Hayden, yaptığı yazılı açıklamada, "ABD, Güney Sudan'daki kırılgan durumdan derin kaygı duymayı sürdürüyor" ifadesini kullandı. Güney Sudan Cumhurbaşkanı Salva Kiir ve eski Cumhurbaşkanı Yardımcısı Riek Machar'ı mevcut ihtilafı sona erdirmek için acil adımlar atmaya çağırmaya devam ettiklerini kaydeden Hayden, Kiir ve Machar'ın önümüzdeki günlerde Hükümetlerarası Kalkınma Otoritesi (IGAD) aracılığındaki görüşmeler için Addis Ababa'ya temsilciler gönderme yönünde vardıkları mutabakattan memnuniyet duyduklarını bildirdi. Hayden, durumu istikrarlaştırmak ve acil yardıma ihtiyaç duyan sivil nüfusa tam kapsamlı insani yardımların erişimine izin vermek için düşmanlıkların derhal sona erdirilmesi yönünde çağrıda bulunmayı sürdürdüklerini belirtti. ABD'nin, gücü eline geçirmek için şiddete başvuran her türlü unsura destek vermeyi reddedeceğini ve bu unsurlara uluslararası baskı uygulanması için çalışacağını vurgulayan Hayden, aynı zamanda, mezalim ve savaş suçları işleyenlerden hesap sorulmasını sağlamak için çalışacaklarının altını çizdi. Hayden, Güney Sudan'daki BM Misyonu'nun (UNMISS) hayati önemdeki çalışmalarına da kuvvetli destek verdiklerini kaydederken, misyonu ve sivilleri korumak için verdiği çabaları daha da güçlendirmeye yardımcı olmak için BM ve diğer ortaklarla yakından çalıştıklarını dile getirdi. Hayden, mevcut ihtilafın tüm taraflarını, UNMISS'a yetkisini engelle karşılaşmadan yerine getirmesine izin vermeye çağırdıklarını belirtti. ABD'nin Güney Sudan'ın çeşitli bölgelerinde hem hükümet güçleri hem de hükümete karşı silahlanan milisler tarafından ciddi insan hakları ihlalleri işlendiği iddialarına dair haberlerden derin endişe duyduğunu bildiren Hayden, sivil nüfusa karşı insan hakları ihlallerinin hiçbir koşul altında kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, her bir yeni insan hakları ihlalinin Güney Sudan'ın uzlaşıya giden yolunu daha zor hale getirdiğini kaydetti. Hayden, "Tüm Güney Sudanlıların bu şidet eylemlerini reddetmesi, tüm Güney Sudanlı liderlerin kendilerine bağlı güçlerden sivilleri korumalarını istemeleri ve bu çağrılara kulak vermeyenlerden hesap sorulabilmesi hayati önem taşımaktadır" ifadesini kullandı.