Düşme sonucu yaşadığı kafa travması ile kaldırıldığı sağlık merkezinden beyin tümörü teşhisi ile Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’ne sevk edilen 56 yaşındaki Ayşe Aldemir’in, beyindeki görme sinirine ve diğer hassas anatomik yapılara yakın konumda olduğu tespit edilen 3,5cm’lik tümörü, Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Tarafından mikrocerrahi yöntemle alınarak, hastanın eski sağlığına kavuşturulduğu bildirildi.
Doç. Dr. Doğa Gürkanlar; “Tümör, Ameliyat Sırasında Yapılacak En Basit Bir Hatada, Hastanın Görme, Konuşma, Muhakeme ve Hareket Etme gibi Temel Fonksiyonlarını Kaybetmesine Neden Olabilecek Riskli Bir Bölgedeydi.”
Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Doğa Gürkanlar, gerçekleştirdikleri detaylı tetkik ve incelemeler sonrasında 3,5cm büyüklüğünde olduğu tespit edilen tümörün, özellikle görme sinirine, beyindeki önemli hassas yapılara ve kafa sinirlerine çok yakın bir konumda olduğunu belirtti.
Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde daha önce çok daha büyük beyin tümörlerinin başarıyla alındığı ameliyatlar gerçekleştirdiklerini ifade eden Doç. Dr. Doğa Gürkanlar, Ayşe Aldemir’de tespit edilen ve iyi huylu olduğu belirlenen 3,5 cm’lik tümörü ise ameliyatla alınmadığı taktirde daha da büyüyerek hastayı, görme, konuşma, muhakeme gibi temel fonksiyonlarını kaybetme riski ile karşı karşıya bırkma olasılığı bulunması nedeniyle büyük bir risk faktörü olarak değerlendirdiklerini ve ameliyat kararı verdiklerini söyledi.
Doç. Dr. Doğa Gürkanlar; “Beyin Tümörü Ameliyatları Uzman Deneyimi, Teknolojik Donanım ve Hassasiyet Gerektiren Operasyonlardır.”
Doç. Dr. Doğa Gürkanlar başkanlığında, Uzm. Dr. Hüsnü Koşucu, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı uzmanı Dr. Nesrin Kayışoğlu ile 5 kişilik ameliyathane ekibi tarafından mikrocerrahi yöntemle gerçekleştirilen ve 4 saat süren ameliyatın, hastada hiçbir temel fonksiyon kaybı yaşanmaksızın, başarı ile tamamlandığı bildirildi.
Operasyon sonrası açıklamalarında, vücudun kontrol merkezi beyine ilişkin ameliyatların büyük titizlik, hassasiyet, uzman deneyimi ve teknolojik donanım gerektirdiğini belirten Doç. Dr. Doğa Gürkanlar, yapılacak en küçük hatanın hastanın görme, konuşma, hareket gibi temel fonksiyonlarında kalıcı kayba neden olabileceğine dikkat çektiği konuşmasına şöyle devam etti; “Mikro cerrahi yöntemde kullanılan özel mikroskoplar, 3 boyutlu detaylı görüntü sağlayarak ameliyatın daha az komplikasyonla gerçekleştirilmesine, sağlıklı dokuların, tümör dokularından ayrılarak, cerrahın hangi dokunun alınması gerektiğine dair daha sağlıklı kararlar vermesine olanak sağlıyor. İleri teknoloji kullanımının yanında, bilgi, beceri ve deneyim gerektiren beyin cerrahisinde, olası yanlış ve yetersiz müdahalelerde, hastada felç olma, komaya girme veya operasyondan sağ çıkamama gibi olumsuz durumlar da gelişebiliyor. Anabilim dalımızla ilgili hastanemizin başarı oranları dünya standartlarının üzerindedir. Bunu da sahip olduğumuz uzman kadro ve yüksek teknolojik alt yapıya bağlıyoruz.”
Teknolojinin gelişmesi ile operasyon başarılarının daha da arttığı günümüzde, mikrocerrahi yöntem ile çıplak gözle görülemeyen birçok olgunun tedavi edilebildiğini söyleyen Doç. Dr. Doğa Gürkanlar, bu yöntemle gerçekleştirilen operasyonlar sonrasında hastalarda iyileşmenin de daha hızlı olduğunun gözlemlendiğini bildirdi.