Bilim insanları açıkladı: Birkaç sene içinde Dünya dışı yaşam bulabiliriz!

Bilim insanları açıkladı: Birkaç sene içinde Dünya dışı yaşam bulabiliriz!

Gök bilimciler yıllardır Dünya dışı yaşamı araştırıyor. Bu konu birçok çalışma yapılıyor. Hatta Jüpiter'in uydusu Europa'da yaşam olabileceği tahmin ediliyor. Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi NASA, Europa'yı daha yakından incelemek için 2024 Ekim ayında uzay aracı fırlatmayı planlıyor. Europa Clipper isimli uzay aracı, Nisan 2030'da Jüpiter yörüngesine girecek. Ardından yaklaşık 4 yıl boyunca yörüngede tur atarak Europa'yı inceleyecek. Diğer yandan Cambridge Üniversitesi'nde görevli bilim insanları Dünya dışı yaşam aramaları çalışmalarında önemli bir gelişmeye imza attı ve ilk hayat belirtisini 2-3 yıla kadar tespit edebileceklerini duyurdu.

Dünya dışı yaşamla ilgili arayışlar devam ediyor. Gök bilimciler yaşama elverişli gezegen olarak çoğunlukla Dünya'ya benzer boyut, kütle, sıcaklık ve atmosferik bileşime sahip gezegenler aradılar. Ancak, Cambridge Üniversitesi gökbilimciler, son çalışmaların Dünya'nın iki buçuk katı yarıçapa sahip olan Güneş sisteminin dışındaki gezegenlerde yaşamın olabileceğini ortaya koydu.

Astrophysical Journal adlı dergide yayımlanan çalışma kapsamında bilim insanları, Dünya benzeri gezegenlerden daha çok sayıda ve gözlemlenebilir olan; sıcak okyanusla kaplı ve hidrojen açısından zengin atmosferlere sahip, "Hycean" adlı yeni bir yaşanabilir ötegezegen sınıfı tanımladı.

Hycean dünyaları Samanyolu'nda çok yaygın, bu da yaşanabilir ötegezegenlerin önceden düşünülenden çok daha fazla olabileceği anlamına geliyor.

Cambridge Üniversitesi'nden araştırmanın başyazarı Dr. Nikku Madhusudhan, "Hycean'lar temelde hidrojen açısından zengin atmosferlere sahip su dünyalarıdır. Bu gezegenlere odaklanmak, Dünya'nın ötesinde yaşam bulma çabalarını hızlandıracaktır. Eğer, bu gezegenler yaşama elverişliyse iki ile üç yıl içinde ilk biyo-imzayı tespit edebileceğimize inanıyoruz" dedi.

Hidrojen ve okyanus sözcüklerinden Hyecan terimini üreten Madhusudhan, K2-18b olarak bilinen potansiyel olarak yaşanabilir bir mini Neptün üzerinde çalışırken, meslektaşlarıyla birlikte yeni gezegenler aramaya başladığını söyledi.

1990'lardan bu yana binlerce ötegezegen bulunduğunu açıklayan Madhusudhan, yeni araştırma için Neptün'den daha küçük ama Dünya'nın yaklaşık 2,5 katı olan mini Neptünlere odaklandıklarını bildirdi.

Madhusudhan, Kasım ayında faaliyete geçecek olan James Webb uzay teleskobunun da bu gezegenleri aramaya yardımcı olacağını söyledi.

Diğer taraftan Madhusudhan, Dünya benzeri gezegenlerin küçük boyutunun, zayıf atmosferik imzalara yol açarak yaşam belirtilerini tespit etmeyi zorlaştırdığını söyledi. Hycean'ların büyük boyutları ise onları incelemeyi çok daha kolay hale getiriyor.

Dahası, hycean gezegenlerinin yapısı, yaşamın varlığına işaret edebilecek daha geniş bir molekül dizisi aramanın mümkün olduğu anlamına geliyor.

Çalışmanın yazarları Hycean gezegenlerinin hidrojen açısından zengin bir atmosfere, gezegenin kütlesinin en az yüzde 10'unu oluşturan kayalık bir çekirdeğe ve yüzde 90'a kadarını oluşturan bir su katmanına sahip olarak tanımladı.

Çalışmanın yazarları, bu gezegenlerin yıldızların etrafında kümelendiğini ve yaşamın gezegenlerin gölgeli tarafında bile mümkün olabileceğini söyledi.

Bununla birlikte, çalışmanın yazarları gezegenlerin tanımı gereği bir su tabakasıyla kaplı olacağından, Hycean'lardaki herhangi bir yaşamın mutlaka suda var olacağını söyledi. Ancak, Madhusudhan'a göre böyle bir yaşamın nasıl bir biçim alabileceği hala tartışmaları konu.

Madhusudhan, "En azından mikrobiyal yaşam mümkün olmalı" dedi.

Edinburgh Üniversitesi Astronomi Enstitüsü'nde ötegezegenler üzerine çalışan ve araştırmaya dahil olmayan Prof. Dr. Beth Biller, çalışmayı memnuniyetle belirterek, "Bugüne kadar keşfedilen ötegezegenler arasında böyle bir çeşitlilik var ve muhtemelen hayata ev sahipliği yapabilecek Dünya benzeri olmayan gezegenleri de incelemek gerçekten mantıklı bir yaklaşım"

diye konuştu.