İngiliz bilim insanı Stephen Hawking, 8 Ocak 1942'de doğdu. 1960'ların başında; 21 yaşındayken tedavisi olmayan Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS) hastalığına yakalandı.Hastalığı sebebiyle tekerlekli sandalyede hayatını sürdüren ve bir bilgisayar sistemi aracılığıyla, sadece yanağıyla verdiği komutlarla iletişim kuran Hawking, bilim dünyasında çığır açan çalışmalara imza attı.
En büyük hayallerinden biri hastalığının tedavisiydi
Çalışmalarını günde yaklaşık 2 bin 500 kelimeyle iletişim kurarak gerçekleştiren Stephen Hawking’in en büyük hallerinden biri hastalığını tamamen iyileştirecek bir tedavi ya da bir gelişmeydi.
21 yaşındayken doktorların iki, üç yıl ömür biçtiği Hawking, 54 yıl boyunca bilime katkı için çalıştı.
Bilimsel araştırmaları 40'tan fazla dile çevrilen Stephen Hawking, bilim çevrelerinde Albert Einstein'dan sonraki en büyük dahi olarak görülüyor.
Bilimsel çalışmalara adanmış bir hayat
Stephen Hawking, babasının tıp okuması için ısrar etmesine rağmen, Matematik eğitimi almak istedi.
Okuduğu kolejde Matematik bölümü yoktu. Bu nedenle onun yerine fizik bölümüne geçti. Üç sene sonra Doğal Bilimler alanında birinci sınıf onur derecesi aldı.
Hawking, 1979'dan sonra Matematik bölümünde Lucasian Matematik Profesörü oldu. Bu alanı, 1663'te üniversite parlamento üyesi Henry Lucas kurmuştu. Unvan ilk olarak Isaac Barrow, sonra 1669'da Isaac Newton'a verilmişti.
Evrene kara deliklerin son vereceğini savunuyordu
Stephen Hawking, evrenin temel prensipleri üzerine çalıştı.
Roger Penrose'la birlikte Einstein'ın uzay ve zamanı kapsayan Genel Görelilik Kuramı’nın, Big Bang'le başlayıp kara deliklerle sonlandığını gösterdi. Bu sonuç, Kuantum mekaniğiyle Genel Görelilik Kuramı'nın birleştirilmesi gerektiğini ortaya koyuyordu. Yirminci yüzyılın ikinci yarısının en büyük buluşlarından biriydi.
Bu birleşmenin bir sonucu da, kara deliklerin aslında tamamen kara olmadığını ancak radyasyon yayıp buharlaştıklarını ve görünmez olduklarını ortaya koyuyordu.
Diğer bir sonuç da, evrenin sonu ve sınırı olduğuydu. Bu da, evrenin başlangıcının tamamen bilimsel kurallar çerçevesinde oluştuğu anlamına geliyordu.
Hayatı filme de konu oldu
Birçok ödüle, madalyaya, nişana ve on iki farklı onursal dereceye sahip olan Profesör Hawking, Royal Society'nin ve ABD Ulusal Bilimler Akademisi’nin de bir üyesiydi.
Hawking'in hayatı 2015'te gösterime giren "Her Şeyin Teorisi" adlı filme de konu olmuştu.
En son 25 Kasım 2016'da Vatikan'da, "Evrenin Kaynağı" başlıklı bir konferans vermiş ve Papa Francis'le görüşmüştü.