Hem antidepresan kullanımı hem de otizm yaygınlığı son yıllarda arttığı için önceki çalışmalar ikisinin bağlantılı olabileceğini öne sürüyordu.
Ancak Harvard Üniversitesi’nden bir ekip, ilaçları alan kadınların nörogelişimsel bozukluğu olan bir çocuğa sahip olma riskinin daha yüksek olduğunu tespit etse de, ilaca yönelik bir suçlama getirmedi.
Daily Mail’in haberine göre, otizm için genetik veya çevresel diğer faktörlerin etkili olabileceğine inanıyorlar ve daha fazla araştırma için çağrıda bulunuyorlar. Uzmanlar, antidepresan kullanan anne adaylarının, hamilelik sırasında erken taramadan fayda görebileceklerini de belirttiler.
3,2 MİLYON HAMİLE İNCELENDİ
Harvard Üniversitesi’ndeki ekip, 2000 ile 2015 yılları arasında 3,2 milyon hamileliği inceledi.
14 yıl sonra çocukları takip ettiler. Toplamda, hamileyken antidepresan kullanan 145.702 kadın vardı.
İlaç almayan kadınlarla karşılaştırıldığında, DEHB dahil olmak üzere bir dizi nörogelişimsel bozukluk riski iki katına çıktı.
Araştırmada yer almayan bir psikiyatrist olan Profesör Carmine Pariante, “Kadınlar ve sağlık uzmanları genellikle hamilelikte antidepresanlardan endişe duyuyorlar ve bazen hamilelik belli olur olmaz bu ilaçları aniden kesmeye karar veriyorlar.”
“Bu çalışmanın gösterdiği şey, gerçekte, antidepresan kullanımının otizm veya diğer nörogelişimsel bozuklukların riskini artırdığına dair önceki endişelerin, antidepresanlardan değil, depresyonun kendi etkilerinden veya depresyon için risk faktörlerinden kaynaklandığıdır” dedi.
Antidepresan kullanan kadınların daha yaşlı ve beyaz olma olasılığı daha yüksekti ve geçmişte yaşıtlarından daha fazla antidepresan kullanmışlardı. Bu faktörlerin tümü, araştırmacıların önerdiği otizm riskini artırmada rol oynayabilir.
Bulgular JAMA Internal Medicine dergisinde yayınlandı.