Bindik bir alamete gidiyoruz felakete

Taner ULUTAŞ

KKTC dediğimiz bu coğrafyaya bir şeyler oluyor. Devlet çalışanlarından tutun da özel sektörüne kadar her yer ayaklanmış ve eylem üstüne eylem düzenliyor. Sütünü veren ve bunun karşılığını alamayan Hayvan üreticisi süt paraları ödenmiyor gerekçesi ile eylemde. Süt ürünlerinin ödenmesi konusunda devlet, Sütü alanlar ile hayvan üreticisi arasında aracı oluyor ve o ödemezse ben ödeyeceğim kefili benim diyor. Ancak nedense son anda cırılayarak ben oynamam sen sütünü verdiklerin ile anlaş diyor. Üstelik bu alıcılara teşvik de vererek katkı da sağlıyor. Ama tüm bunlara rağmen parayı cukka edenler hayvancıya parasını ödemiyor. Hükümet de bana ne bana diyerek yan çiziyor. Hayvancı hadde haksız bunu anladık. Peki, Narenciye üreticisine ne demeli? Narenciye paraları 15 Aralıkta ödenecek dendi. Olmadı 25 Aralık tarihine ödeme aktarıldı. O da olmadı yarısını vereceğim denilerek yine ‘Cırılama’ moduna yatıldı. Narenciyede olduğu gibi Hayvancı da süt parasını alamadı. Bu insanların yemi, mazotu var. Bankalara borçları var. Ve ödeyemedikleri için çekleri geri dönüyor. Kısacası çok zor durumda kaldılar. Avrupa’da tahsil gören öğrenciler burs talebi ile eylem yaptı. Onları dinleyen bir tek Allah’ın kulu olmadı.  Bukez liseli öğrenciler parasız eğitim diyerek yollara iniyor. Bence bu çocuklar haklı. Eğitim parasız deniyor ama nedense yok yazılma, yok karne parası, yok yıl sonu eğlencesi denilerek 200 TL 50 TL bu çocuklardan durmadan para tırtıklanıyor. Öğrenci velileri bu paraları ödemezse karne veya diplomaları verilmiyor. Küçük oteller kapanmaya başladı. Gazinolar ve gazinoları bulunan oteller full çekerken Butik oteller sinek avlamaktan usandı. Sırf kumar için adama bırakın yeme içme ve yatma işini adama sigarasını bile verdiğinden küçük otellerin köküne kezzap döküyor Turizm ülkenin lokomotif sektörlerinden bir tanesi ancak bunu yönetecek bakanlık ne durumda ona da göz atmalı. 5 bakanlık ile ilgilenen Serdar Denktaş bu sektör ile ne kadar ilgilenebilir veya ne kadar zaman ayırabilir birde ona bakmak gerek. Kısacası kaptansız bir gemi görüntüsü veriyoruz ve bindik bir alamete gidiyoruz felakete diyorum. Neyse iş kazalarını GSM operatörleri tarafından soyulan halkın durumunu bir başka yazıya bıraktım. *****

Sahibine Mesajlar

Sayın Özkan Yorgancıoğlu, size ve hükümetinize 2015 yılı hiç iyi gelmedi. Hayvancı, Memur, Öğrenci, Sendikalar derken Din görevlileri bile eylem yapıyor. Bir nazar muskası hazırlatsanız olmadı birde kurşun döktürseniz diyorum. Haaa birde Sayın Cumhurbaşkanım bu lanet siyasetten bizi kurtar yazılı pankartla  Recep Tayip Erdoğan’a çağrı yapan Çiftçilerin bu pankartı hoş durmadı. Bu coğrafyada KKTC diye bir devlet kurulduysa bunun Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu Başbakanı da Özkan Yorgancıoğlu’dur bu da böyle biline. Bu pankart sanırım sizi de üzdü. Sayın Başbakan Deveye cilve yap demişler dokuz dükkân yıkmış. Bir tek çiftçi de ‘Şükran’ çekeceğim derken hepsimizin prestijini yerinan yeksan etti. ** Sayın Hasan Birtan, yıllardır kalp ameliyatı yapıyorsunuz. Face Book’a attığınız açık kalp ameliyatı resmi, sanırım sosyal medyada fırtına estirtti. Resmi internetten aldım hastanın değil dediniz. Amaç hastanede de yapıldığını göstertmek olduğu spordan sonra iyi geldi cümlenizi inanın anlayamadık dünyanın her yerinde bu resimler çekilir demeniz o resmin hastanın resmi olduğu kanısını uyandırdı. Sayın Birtan bu resim sonrasında eliniz ile yaktığınız ateşi inanın gözyaşı ile söndüremezsiniz. ** Sayın Safter Çınar Uzun yıllar Almanya’da sendikacılık yaptınız. Almanya Türk Toplumu Genel Başkanı olarak Dernek ve birlik kurma vatandaş hakkı ancak Sendika kurmak artık insan hakkı diyorsunuz. Diyorsunuz da orasının Almanya burasının da sorma gir hanı KKTC olduğunu galiba unutuyorsunuz. Avrupa’da insan hakkı her şeyden önce gelirken burada hak dediğiniz zaman size Hak’kı erkek ismidir derler. Bilmem anlatabildim mi? ** Sayın Neriman Cahit hocanım, Mehmet Harmancı’nın Lefkoşa’ya yaptığınız katkılarınız nedeni ile size plaket verdiğini gördük. İnanın sizin adınıza bu çok hoşumuza gitti. Ama Lefkoşa’ya yaptığınız katkı plaket ile ödüllendirildi yalnız bir aydın olarak bu ülkeye yaptığınız katkı nedeni ile bu hükümetin plaketi nerde? Hadde onu es geçtik. Peki, bu ülke insanına yaptığınız katkı nedeni ile hani insan hakları derneklerinin ödülü? Ah hocanım bunlara ev Iambası gibi yalnız kendinizi aydınlatan olmayınız. Sokak-Cadde lambaları gibi olun ki ülke aydınlansın diyoruz. ** Sayın Tahsin Ertuğruloğlu,  geçtiğimiz Pazar günü bakıyorum cümbür cemaat Pazar yerindeydiniz. Yanınızda da sürekli olarak ‘Hanedanlık’ ile suçladığınız Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu vardı. Çok sevdiğim Hüseyin Çobanoğlu size eşlik ederken bakıyorum gülücüklerin bini bir paraya satışa sunulmuştu. Sahi ne oldu ‘Hanedan’ın tüm yolları size açılarak UBP başkanlığında mı sona erdirildi. Sevgili Tahsin, hanedan ile kol kola girdiğinize göre belli ki bir özür dilenmiştir. Ancak kalp kırıldıktan sonra gelen özür, doyduktan sonra sofraya gelen tuz gibidir kanaatindeyim. ** Sayın Mustafa Naimoğluları, yağmur altında gerçekleştirdiğiniz eylem, Lefkoşa’da 7 şiddetinde deprem yarattı. Öyle ki bu depremden korkanlar sigara fabrikasından bozma Diyanellos Meclisi Mebusan’ın arka kapsından ricat borusunu çalarak toz oldular. Süt ve Yumurta yolladığınız Mecliste yarın ‘Omlet ‘ yapacaklarımış. Sizi de davet ettiler. Yalnız süt banyosu yaptırdığınız Polisler süt banyosuna alışık değiller.  Bülent Ersoy, Sibel Can ve Ajda Pekkan gibi Süt banyosu yapma alışkanlığı edenleri sanırım Meclisi Mebusan’ın içerisinde aramalısınız. Mantık sizi A noktasından B noktasına götürür. HayaI gücü ise her yere. ” der AIbert Einstein. Siz mantık çerçevesinde alacaklarınızı isterken sanırım hükümet hayal denizinde kürek sallar. [caption id="attachment_46601" align="alignleft" width="650"] Günün Fotoğrafı[/caption]