2013 - 2015 yılları arasında Batı Afrika'da salgına dönüşen Ebola virüsü resmi rakamlara göre 11 bin 310 kişinin ölümüne sebep oldu.
Tıpkı AIDS (HIV-1) virüsü gibi T lenfosit hücrelerini hedef alan Ebola virüsü, AIDS'in aksine hücreleri çok daha hızlı öldürüyor.
Ebola virüsü vücuda girdikten 2 ila 21 gün içinde etkilerini göstermeye başlıyor.
Ebola kan ve vücut sıvısı ile diğer insanlara bulaşıyor.
Ebola virüsü etkisini göstermeye başladığında vücutta dayanılmaz ağrılar meydana geliyor, kusma başlıyor ve diyare görülüyor.
Yalnızca birkaç gün içinde beden alarm verecek seviyeye geliyor bağışıklık sistemi çöküyor.
Vücutta sitokin salınımı sebebiyle iltihaplı moleküller ortaya çıkıyor ve bu moleküller vücutta tüm organlara saldırıyor.
Organ hasarı sebebiyle vücuttan kanlar akıyor, gözler kanlanıyor, vücudun bazı noktalarında kan toplanıyor, kusarken ve boşaltım yaparken vücuttan kanlar geliyor ve bir süre sonra ölüm gerçekleşiyor.
Küresel çapta salgın 2015 yılında sona ermiş olsa da Ebola bugün Afrika'nın bazı bölgelerinde görülmeye devam ediyor.
Geçtiğimiz aylarda İsveç'te bir kişinin Ebola belirtileri göstermesi üzerine Avrupa'da alarm durumuna geçilmiş, yapılan tetkikler sonucu hastanın Ebola virüsü taşımadığı tespit edilmişti.
İsveç'teki şüpheli vaka, küresel salgın endişelerini tekrar artırdı.
Harvardlı bilim insanı Dr. Ashish Jha, olası küresel salgının uçakta seyahat eden bir kişi tarafından bile başlayabileceğini söylüyor.
Şu günlerde Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde yaygınlaşan Ebola vakalarına işaret eden Dr. Ashish Jha, uçak seyahati ile salgının ortaya çıkması ihtimalinin yüksek olduğunu belirtiyor.