Bir ara Lefkoşa’dan, Lefkoşa’nın varoşlarından birisi konumuna dönüşen Haspolat’a doğru arabam ile gidiyordum. Sismar Market önünde trafiğin tıkandığını görünce eyvah dedim. Yine bir trafik kazası var diye iç geçirdim. Düşündüğüm çıkınca ve zincirleme bir trafik kazasında 3-4 arabanın bir birine girdiğini görünce ‘Bingo’ demedim ama ‘Trafik Canavarı’ yine yollarda kol geziyor diye düşündüm. Kazayı görüntülemek için arabayı kenara çekince şeytan bu ya telefon dıngırdamaya başladı. Değerli bir dost abi Lefkoşa – Mağusa Anayolunda bir TIR alapupa yelken gidiyor gördün mü demez mi? Be abim şuanda ben Lefkoşa’dayım. Mağusa Anayolu nerde ben nerde dedim. Tabi çek fotoğrafını demeyi de ihmal etmedim. Fotoğraflar gelince baktım TIR sol tarafına doğru yatmış ve alabora olmaya hazırlanan gemi gibi yan yan gidiyor. Allah korusun diye düşünürken geçenlerde devrilen ve yanan TIR aklıma geldi. Bu adamlar akıllanmaz mı demekten de kendimi alamadım. Düşünün dorsesinde yan yatmış bir konteyner ile giden ve ha devrildim ha devriliyorum diye bar bar bağıran TIR bir arabanın üzerine devrilse o arabanın içerisindeki insanların hali nice olur. Hiç düşündünüz mü? Polis Basın Subaylığının gönderdiği Trafik Raporuna bir göz attım. Ölüm ve ağır kazaları içeren rapora rağmen yollarda lingiri oynayan TIR veya ağır vasıta şekline dönüşmüş Trafik Canavarları bu yollarda cirit attığı müddet bu kazalar bitmez dedim. ** Mağusa Devlet Hastanesi ile ilgili şikâyetler bugüne kadar hiç bitmedi ve sanırım bundan sonra da bitmeyecek. Haaa Mağusa Hastanesi öyle de Lefkoşa Devlet Hastanesi daha mı hırlı diyeniniz çıkabilir. Yok be gardaş daha hırlı değil derim. Hele eşimin geçirdiği trafik kazası nedeni ile kısa bir süre de olsa bulunduğum ACİL’i görünce bu harita bu Kıbrıs’ı almaz be annem demekten kendimi alamadım. Sağlık Bakanlığına Salih İzbul getirildi. Hoş geldi sefalar getirdi. Ama yılan yiyen hekimi bile getirseniz, sistemsizliğin sistem haline dönüştüğü buraları düzeltemezsiniz. Düşünün Mağusa’da hastaneye gidersiniz. Ağzınız kurur. Diliniz damağınız bir birine yapışır. Hastane koridorlarına konan sebilden bir kadeh su içmek için plastik bardağa uzanırsınız. Uzanmasına uzanırsınız ama sebilin üzerindeki kutuya para atın sonra su için yazısını görünce kızgın sular başınızdan aşağıya dökülür. Allah’ın suyundan bile sinekten yağ çıkartmak istenircesine para istenmesi tek kelime ile hadde söylemeyeyim boş verin. Mağusa Devlet Hastanesinde İdare Amiri Ceyhun Bey var. Düzgün bir kişilik. Çokta çalışkan. Bence Ceyhun Bey bu duruma bir el atıp bu ucube işe son vermeli. Allah’ın suyunu bile vatandaşa içirtmeyenlerden merak etmeyin. Allah bir gün hesap sorar. ******