Kahvenin yaklaşık 600 yıllık bir geçmişi vardır. Sıcacık sohbetlerle içilen bir kahve çoğumuzun vazgeçilmezidir. Fazla tüketilmediği zaman, bize birçok yarar sağlamaktadır. Kahvede az miktarda protein, yağ ve sakkaroz bulunur. Ayrıca, kafeinin en önemli kaynaklarından biridir. Bir fincan Türk kahvesinde 57 mg kafein bulunmaktadır. Kafein alındığında, metabolizma hızında %2-12 artış gözlenir. Sade kahvede kalori yoktur ancak krema, süt, şeker eklenirse kalorili hale gelir. Kahve seçiminde sade Türk kahvesi tercih etmekle gereksiz yere kalori almamış oluruz. Genellikle kahve ara öğün olarak tüketilmektedir. Kahve yanında iki adet tahıllı bisküvi veya kavrulmamış kuruyemiş ya da kuru meyve tercih edilebilir. Günlük 1-2 fincan kahve tüketilmesinin, sağlığa olumlu etkileri bulunmaktadır. Vücuttaki demirin emilimini engellememesi için yemeklerden bir saat sonra tüketilmelidir. Kahve, uyarıcı etkisi nedeniyle uyanık kalmaya yardımcı olmaktadır. Konsantrasyonu artırma gibi zihinsel yetenekler için de olumlu etkisi bulunmaktadır. Baş ağrısının azaltılmasına yardımcı olur. Kahve, yeşil ve siyah çay gibi antioksidan içerir. Antioksidanlar, vücudumuza zarar veren serbest radikallerden vücudumuzu korur. Spor öncesi içilen bir fincan kahve, yorgunluğu azaltarak, performansı artırmaktadır. Ayrıca egzersiz nedeniyle oluşabilen ağrıları da azaltır. Bazı bilimsel çalışmalar, her gün içilen bir fincan kahvenin tip 2 diyabet, parkinson, alzhemier, karaciğer hastalıkları, inme ve kolon gibi bazı kanser türlerini azalttığını göstermektedir. Her şeyi fazla tüketmenin zararı olduğu gibi kahvenin de aşırı tüketiminin sağlığımıza zararlı etkileri vardır. Bunlar nelerdir? Kan basıncının ani yükselmesine, hızlı ve düzensiz kalp atışına neden olabilir. İçerdiği kafeinden dolayı bağımlılık yaparak, eksikliğinde yorgunluk, baş ağrısı, sinirlilik gibi sorunlara neden olur. İdrarla kalsiyum atımına neden olarak, osteoporoz (kemik erimesi) riskini artırır. Diüretik etki yaparak vücutta sıvı kaybına neden olur. Fazla kahve tüketilmesi, uyku süresini geciktirerek kişiyi gergin ve sinirli yapmaktadır. Günde iki fincandan fazla içmek, doğurganlık oranını azaltabilir. Bazı çalışmalar, 3-4 fincan kahve içilmesinin adet öncesi şikayetleri artırdığını göstermektedir. Çok tüketenler, aniden kestiklerinde baş ağrısı, bulantı, sıkıntı gibi sorunlar yaşamaktadır. Bu nedenle, kahveyi yavaş yavaş azaltmalıyız. Özellikle hamile kalmak isteyen kadınlar, gebeler, osteoporoz riski olanlar, reflü, ülser, migren, yüksek tansiyon, çarpıntı, kabızlık sorunu olanlar kahve tüketimine dikkat etmelidir. Yazının sonuna gelirken sevdiğim bir hikayenin sözlerini sizinle paylaşmak istedim. Hayatınız ne kadar dolu olursa olsun, her zaman dostlarınız ve sevdiklerinizle bir fincan kahve içecek kadar yer vardır.