ANKARA - Yusuf Çelebi Irmak Alevi Bektaşi Derneği Başkanı Dr. Ali Yücel, cami ve cemevi kompleksi projesine destek verdiklerini belirterek, "Bunun birlikte yaşama kültürüne katkı sağlayacak önemli bir sosyal proje olduğunu düşünüyoruz" dedi. Yücel, dini açıdan bakıldığında da projeye itiraz etmenin mümkün olmadığını, aklıselim kişilerin projeyi beğendiğini ve desteklediğini söyledi. Ali Yücel, "İslam içinde olan iki kesimin ibadetlerini veya birinin yol ve erkanının gereklerini, ritüellerini yaptığı iki mekanın aynı avlu içinde olmasında sakınca görmüyoruz" diye konuştu. "Hizmet hareketi"nin de projede yer almasından rahatsızlık duymadıklarını belirten Yücel, "Aklın yolu bir. İnsanların aynı noktada düşünceleri olabilir. Doğruyu farklı kişiler de dillendirebilirler. Benim doğrumu o kişi de söyleyince ben ocu, bucu oluyorum" değerlendirmesini yaptı. Projeye karşı çıkanların, istenildiğinde de taşın altına elini koymadığını savunan Yücel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şimdiye kadar bir çivi çakmamış insanlar, böyle bir şey gerçekleştiği zaman bunu diyorlar. Bunların asıl amaçları bence meseleyi sabote etmek. Alevi çocukların kökleriyle buluşmasını istemeyen insanlar. Bu zeminden gençleri devşirdikleri için kendi yapılarının bozulmasını istemiyorlar. Yoksa bunların inançsal bir kaygıları yok. Eğer bu itiraz ettiklerinin dışında bir şey varsa onu kendilerinin izah etmeleri lazım. İtirazlarının makul bir gerekçesi de yok zaten." Tarihi bir proje Yücel, cami cemevi kompleksinin tarihi bir proje olduğunu ifade ederek, "72 milleti bir mezarlığa bakan anlayışa sahip bir inanç kesiminin camiden rahatsız olması mümkün değil" diye konuştu. Cami ve cemevinin yanyana olduğu birçok köy bulunduğuna işaret eden Yücel, şunları kaydetti: "O köyde bir tane asimile olup da Sünni olmuş bir insan var mı? Yok. Dolayısıyla projeye asimilasyon projesi denmesi ve Alevileri asimile edecekler denmesi, Alevi inancına sahip insanlara da bir hakaret olduğu kanaatindeyim. Çünkü bizim heybemizde o kadar çok güzellik var ki paylaşacağımız. Bizim bu güzelliklerden endişemiz yok ki asimile olalım. Bu insanların zaten ne Alevilikle ne Sünnilikle, daha doğrusu dinle diyanetle alakası olmadığı, marjinalize ideolojilere veya siyasete kaymış kişiler olduğu kanaatindeyiz." "Biz Aleviler yıllardır hep ezilmişiz, hep üzülmüşüz" Alevi Dedesi İsmail Eker de projenin olumlu devam etmesini ve hayırlı uğurlu olmasını istediğini belirterek, "Ama netice nasıl olur onu bilemiyorum" dedi. İslam ülkelerinde yaşanan mezhep kavgalarına dikkati çeken Eker, "Kapıya kadar geldi. Bu bizde olursa hoş olmaz. Ben böyle bir şey olmasını istemiyorum. İnsanların yan yana gelerek hoşgörü içinde, bir birlerine karşı hürmet ve saygı göstererek yaşamalarını isteyen bir kişiyim" ifadesini kullandı. Eker, protesto gösterileri için "Kaç gündür, kaç akşamdır kanalları geziyorum. Oturumlar oluyor, karşılıklı konuşmalar oluyor. Çoğunluk Aleviler tasvip etmiyorlar. Olacak öyle şeyler her şeyin bir karşıtı vardır. İnişin karşısında bir yokuş, yazın karşısında bir kış vardır. Böyle olacak. Olmaması pek tabii olmaz diye düşünüyorum. Kompleks hayata geçirildiğinde istenildiği gibi devam ederse o zaman diyecekler ki insanlar 'Biz boşuna itiraz etmişiz'. Ama o insanların düşündüğü gibi olursa, çünkü biz Aleviler yıllardır hep ezilmişiz, hep üzülmüşüz, bundan sonra da böyle devam ederse bizim için hiç iyi olmaz. İnşallah halklar arasında hayırlı, uğurlu olur" değerlendirmesinde bulundu.Önemli olan gönüllerin iç içe olmasıdır Dünya Ehlibeyt Vakfı Başkanı Fermani Altun, Ankara'da temeli atılan "Cami-Cemevi Kültür Merkezi'ne ilişkin yaptığı açıklamada, projede her şeyin iyi düşünülerek hareket edilmesinin daha iyi olacağını ifade ederek, "Olumlu bir şey yaparken olumsuz birşeyler olabilir. Alevilerin sorunu ne Sünni kardeşlerimizle ne de camiyledir. Sorun sistemden kaynaklıdır. Sistem 1925'te gelmiş ve Alevilerin ve Sünnilerin dergahlarının hepsini kapatmış. O dönemde sanki Alevilerin sorunu Sünniler, Sünnilerin sonunu Aleviler olarak gösterilmiş. Bence böyle bir şey yok ve olamaz" dedi. Din ve vicdan özgürlüğünü 1925 sisteminin yasakladığını ve gerçek laiklikliğin yaşanmadığını savunan Altun, bunların doğru tespit edilmesi gerektiğine işaret etti. Cami vecemevi kapısı için ayrı giriş önerisinde bulunan Altun, şunları kaydetti: "Önemli olan binalardan ziyade gönüllerin iç içe olmasıdır. Fethullah Gülen çok sevdiğim biri ve yakın dostluğum var. Fakat yapılan yanlış işler var, yani yöntem yanlış. Cemeviyle cami yan yana olsun, bu iyi niyet göstergesidir. Şimdi cami ile cemevinin girişleri aynı yerden yapılacak. Cemevine saçı açık, günlük kıyafetlerle gelecekler. Cami cemaatiyle nasıl olacak? Cemevi ile caminin girişleri ayrı ayrı olsaydı daha iyi olurdu." Gerçek sorunun "din ve vicdan özgürlüğü" olduğunu aktaran Altun, "Cumhuriyeti yeniden yapılandırmak gerek. CHP buna direniyor. CHP'nin yanlışı direniyor olması. CHP cumhuriyetin aynı kalmasını istiyor. Atatürk hayatta olsaydı cumhuriyeti 90 defa değiştirmişti" ifadelerini kullandı. Altun, sorunların çözümü için anayasanın yeniden yazılması gerektiğini dile getirdi. Anayasanın bazı maddelerinin kaldırılmasıyla sistemin halkı rahatlatacağını anlatan Altun, "Cumhuriyetin kendini yenilemesi gerekiyor. AK Parti'nin yeni anayasa konusunda yaptığı girişimleri destekliyoruz. Kültür özgürlüğü, inanç özgürlüğü, yani cumhuriyetin 90 yıl önceki yaklaşımı ve şablonuyla yürüyemiyoruz. Toplum sıkıntı çekiyor" diye konuştu.