TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kıbrıs müzakereleri konusunda, "Bizde samimiyet var, Rum tarafında da samimiyet olursa bu sene çözeriz bu işi" dedi.
Çavuşoğlu, İzmir Ticaret Odası'nın genişletilmiş meclis toplantısında, yaptığı konuşmada, Türkiye ve Yunanistan arasındaki sorunların çözülemeyecek konumda olmadığını dile getirdi.
Ege adaları konusunda epey mesafe kat ettiklerine değinen Çavuşoğlu "Biz bugün bu konularda adım atsak Türkiye vatandaşlarının yüzde 90'ı çok memnun olur ama Yunanistan'da ve Kıbrıs'ta malesef böyle değil. Yunanistan'daki atmosfer daha değişik. Sorunların çözümünde samimi gayret gösterdik. Kıbrıs konusunda da çok samimiyiz" dedi.
Türkiye'de bugün seçime gidilirken dahi siyasi partilerin Kıbrıs konusunu tartışmadığını, bunun çözüm konusundaki konsensüsün göstergesi olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, "Eski seçimlerde hep Kıbrıs konuşulur, 'Kıbrıs satıldı' diye konuşulurdu. Türkiye Cumhuriyeti'nde çözüm için bir konsensüs var, eskiden çözüm dediğiniz zaman Kıbrıs'a satmak diye düşünen insanlar bile artık çözüm istiyor. KKTC'de de aynı konsensüs var. Bizde samimiyet var, Rum tarafında da samimiyet olursa bu sene çözeriz bu işi. Ama topu taca atmamak lazım. Eskisine göre daha pozitif bir atmosfer var" şeklinde konuştu.
TÜRKİYE'NİN GARANTÖRLÜĞÜ
Daha önce de müzakereler iyi giderken Rum tarafının tek taraflı sondaj çalışması başlattığını, Türkiye'nin de Barbaros Hayrettin Paşa gemisini göndermesi sonrası Rum tarafının müzakerelerden çekildiğini hatırlatan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdi Anastasiadis olumlu mesaj veriyor. Rum müzakerecinin görevi ne, tüm bu alanlar, Maraş da dahil unsurlar ve toprak konuları var, kazan kazan formülüyle bunları çözmek. Bugüne kadar yakınlaşmalar var zaten. Bunların üzerine uzlaşılmayan konuları gündeme getirin, müzakere edin, biz de destekleyelim. Şimdi Türkiye'nin garantörlüğünü gündeme getiriyorlar. Bu nedir, işi sulandırmaya çalışmaktır. Teknik konuları müzakere etmek yerine topu niye başka yere atıyorsun ? Ne zaman işler yolunda gitse mutlaka topu başka yere atmaya çalışıyorlar. Artık bu fırsatı kaçırmayalım. Bakınız böyle olmaz. Samimiyseniz, önünüzdeki dosyalarda anlaşın. Sonra 5'li bir araya geleceğiz. Garantörlük konusunda bizim kriterimiz Kıbrıs Türk halkıdır. Kıbrıs Türk halkı istediği sürece biz orada garantörüz. Onların kendisini güvende hissetmesi lazım. Sorumlusu biz değiliz ki. Kıbrıs'ta zamanında Türk halkına yapılanlara tekrar dönmeyelim, önümüze bakalım. Bugün geldiğimiz noktanın sorumlusu biz değiliz. Sen iyi niyetliysen Türkiye'nin garantörlüğünden niye çekiniyorsun, neden Türkiye'nin garantörlüğünden bir an evvel kurtulmak istiyorsun ? Madem çözüm, barış istiyorsun. Türkiye, şu anda negatif bir rol mü üstleniyor, yoo son derece pozitif. Bunu da bahane ederek biraz olayı sulandırmaya çalışıyorlar. Bu tür yollara tevessül etmesinler. Ortada bir fırsat var."
Rum tarafının tavrının İsrail'e benzediğini, orada da ne zaman müzakere başlasa, Filistin'de bir ulusal birlik hükümeti kurulsa İsrail'in Gazze'yi bombaladığını belirten Çavuşoğlu, "Çünkü İsrail bağımsız bir Filistin devletini istemiyor. Yöntemleri farklı da olsa buna benzetmeye başladım. İnşallah adada çözüm olur, barış olur, biz istiyoruz. Tam desteğimiz var, inşallah bu sene de çözüm yılı olur. Biz önümüzeki süreçte de bu kararlılığımızı göstereceğiz" ifadelerini kullandı.
Mevlüt Çavuşoğlu, AB ile müzakerelerde tüm müzakere başlıklarını açabilecek durumda olduklarını kaydetti.
KIBRIS'TAKİ TEL ÖRGÜLER
İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş ise yeniden başlayan Kıbrıs müzakerelerinin sevindirici olduğunu, Ada'da iki kesim arasındaki varillerin ve tel örgülerin kaldırılması gerektiğini, Lefkoşa'nın dünyada tel örgüyle birbirinden ayrılmış tek başkent olduğunu ifade etti.
Kıbrıs'taki iş alemine moral vermek, bilişim ve pazarlama altyapısını geliştirmek için bir kalkınma ajansı kurulması gerektiğini savunan Demirtaş, ticaretin önündeki engellerin kalkması halinde Kıbrıs Adası'nın Akdeniz'in Singapur'u olabileceğini sözlerine ekledi.
(AA/AK/HÖ)