Kendini bilmezlerin “Milli Dava” dedikleri ne ola ki? İçinde; cinayet, soygun, vurgun, hırsızlık, dolandırıcılık var mı? Varsa bu halkın “Milli Davası” olamaz. Kimsenin da olmamalı. En azından benim değil. Eksik olsun öyle dava da mava da! HammaHummacılara bak sen! Doğru, dürüst, ilkeli, okuyan, araştıran, konuşan, korkmayan, satılmayan, dönmeyen, alt yalamayan, çanak tutmayan insanları “Milli Dava”ya zarar vermekle suçluyorlar. Bu ne kepazelik? Bre Goncolozlar! Siz kim, Milli Dava ’ya sahip çıkmak kim? Yedikleri halta bak! Bizim GARANTÖRÜMÜZ var mı? Var. Bu yetkisini nereden alıyor? 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası ekindeki “Garanti ve İttifak Anlaşmalarından” değil mi? Evet ve kesinlikle… Yani sizin her fırsatta “Gâvur Cumhuriyeti” dediğiniz ama pasaportunu taşımak dâhil her türlü MAMMASINI yemekten utanmadığınız ve dünyanın tanıdığı ve kabul ettiği yasalardan kaynaklanmış bu yetki. O zaman çıkardığınız kuru gürültü ne ola ki? Bu tantana niye? Türkiye bizi koruyor mu? Koruyor. Korumaya devam edecek mi? Hiç şüphesiz. Hal bu kadar açık ve güvence altına alınmışken “teraneniniz” kime? Peki, siz kimi ve neyi kollamakla kendinizi mükellef sayıyorsunuz? Sadece o yumuşak koltucuklara dokunan “altınızı” olmasın sakın!! Eski hurmalar şimdi arka cırmalıyor değil mi? Siz çocuk mu kandırdığınızı zannediyorsunuz? Beyincikler eskimiş olacak ki, GARANTİ ve İTTİFAK ANLAŞMALARI unutulmuş ya da yokmuş gibi, hala daha KİN ve NEFRET söylemleri ile halkı kışkırtmaya çalışıyorsunuz. Amacınız ne? Hala daha Urum bizi “”hammacık” yapabilir mi? Ayıptır a ağalar! Yaşınızdan başınızdan utanın. Koca koca adamlar olmuşsunuz. “Tahtalıköyde” yer ayırtma seremoniniz çoktan gelmiş de geçiyor bile… Yetmedi mi? Yuttuklarınız, yutturduklarınız. Sıra torun çocuklarında mı? Oturun oturduğunuz ve hak etmediğiniz yerlerde, bırakın ona buna salya sümük saçmayı. Benim Milli Davam; Doğruluk, dürüstlük, çalmamak, dolandırmamak, yalan söylememek, hak, hukuk, eşitlik, düzen, sistem, kendi kendimi kendi kurumlarımla yönetmek, kimseye el avuç açıp dilenmemek, sivilleşmek, daha da demokratikleşmek, dünyaya açılmak, hesap vermek, şeffaf olmak, kimseyi öldürmemek, cinayet işlememek, halkımı sevmek, yurdumu sevmek, çevremi sevmek, çocuğu sevmek, çiçeği sevmek… Var mı şikâyetiniz? İtirazınız yukarıda saydıklarımın hangisine? Neye karşısınız? Bunları savunan birinden şikâyetiniz ne olabilir ki? Kimsiniz siz? Yurtseverliği sizden mi öğreneceğiz biz? Siz bu konuda en son müracaat edilecek fosillersiniz. Sizin “Milli Dava” dediğiniz başka, bizimkisi başka! Kiminkisi daha güzel apaçık ortada… Oyununuz bozuluyor diye… Maskeniz düşüyor diye… Kel görünüyor diye… Mumunuz sönüyor diye… Tüm korkularınız değil mi? Ölmek var! Dönmek yok!