İngiltere eski Başbakanı Tony Blair, İsviçre'nin Davos kasbasında düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu'nda krize dönüşen Brexit süreci konusunda Deutsche Welle'nin sorularını yanıtladı.
İngiltere Başbakanı Theresa May'in Avrupa Birliği (AB) ile yaptığı Brexit anlaşmasının İngiliz parlamentosunda reddedilmesiyle tıkanan süreci "karmaşa" olarak tanımlayan Blair, şu an atılabilecek en iyi adımın ikinci kez referandum düzenlenmesi olduğunu savundu. Blair, "Bu durumda en mantıklısı tekrar halka gidilmesi olur" ifadesini kullandı.
Birleşik Krallık, 23 Haziran 2016'da yapılan referandumda yüzde 48'e karşı yüzde 52'lik sonuçla AB'den ayrılma kararı almıştı. Ancak May ile Brüksel arasında 18 ay süren müzakereler sonucunda imzalanan ve Birleşik Krallık'ın AB'den ayrılmasına ilişkin şartları belirleyen anlaşma, geçen hafta İngiliz parlamentosunda reddedilmişti. İngiliz hükümeti şu günlerde, parlamentonun onayını alabilecek yeni bir Brexit planının belirlenmesi için çalışıyor.
"Brexit daha iyi anlaşıldı"
DW'ye konuşan Blair, ikinci bir Brexit referandumu düzenlenmesinin durumu nasıl değiştirebileceğini düşündüğüne dair soruyu, "Değiştirecektir çünkü bize nihai bir netice verecek" diye yanıtladı.
İkinci bir referandumun "demokrasiye zarar vereceği" yönündeki eleştirilere katılmadığını belirten Blair, "Tekrar halka gidiyoruz. Başka birine sormuyoruz. Onlara soruyoruz. Otuz ay müzakere ettik. Şu an Brexit'in gerçekten ne anlama geldiği konusunda çok daha net bir fikir var. Brexit'le ilgili tüm konular çok daha iyi anlaşıldı" ifadesini kullandı.
Blair, Birleşik Krallık'ın Brüksel ile herhangi bir anlaşma yapmadan AB'den çıkması hâlinde, bu durumun "herkes için felaket" anlamına geleceğini söyledi.
“Her iki Brexit planı da iyi bir seçenek değil”
İngiltere eski Başbakanı, hâlihazırda tartışılmakta olan iki Brexit planının da ülkesi açısından iyi bir seçenek olmadığını belirtti.
Blair Norveç modeli olarak adlandırılan ve Birleşik Krallık'ın Gümrük Birliği ya da ortak pazarda kalmasını öngören yol haritasını desteklemediğini ifade etti. Blair, bu model hayata geçirilirse, hiçbir söz hakkı olmaması rağmen AB kurallarına riayet etmek zorunda kalacak olmasının Birleşik Krallık için mantıklı bir tercih olmayacağını söyledi.
İngiliz siyasetçi, diğer bir seçenek olan ticarette üçüncü ülke statüsünün ise “yaklaşık 45 yıldır Avrupa ticaret sistemi içerisinde iş yapan, ilişkiler kuran, ticaret ve yatırım yapan Britanya iş faaliyetlerini sekteye uğratacağını” belirtti. Blair her iki tasarıyı kast ederek “Yani bir yanda manasız diğer yanda acı verici bir Brexit var. Ortada iyi bir seçenek yok” ifadelerini kullandı.