unhcr geçen yıl sonu itibariyle 65,3 milyon kişinin mülteci, sığınmacı ya da kendi ülkelerinde yerlerinden olduğunu tahmin ediyor.
Bu, bir önceki yıla göre 5 milyon kişilik artış anlamına geliyor. Bir başka deyişle dünyadaki her 113 kişiden biri bu kategorilerden birine giriyor.
Türkiye'nin 2,5 milyon kişiyle en çok sayıda mülteciye ev sahipliği yapan ülke olduğu vurgulanırken, Türkiye'yi Pakistan ve Lübnan'ın izlediği kaydediliyor.
Bu arada UNHCR mülteci kriziyle başa çıkmaya çalışan Avrupa'da "kaygı verici bir yabancı düşmanlığı iklimi" oluştuğunu da vurguluyor.
İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yanaki en büyük göç akınının, aşırı sağcı gruplara ve tartışmalı göç karşıtı politikalara daha büyük bir destek verilmesine yol açtığı da söyleniyor.
Dünya Mülteci Günü'nde yayınlanan yıllık raporda, dünya genelindeki mülteci sayısının ilk kez 60 milyon sınırını geçtiği kaydediliyor.
Yarısından çoğu üç ülkeden
Mültecilerin yarıdan fazlasının da sadece üç ülkeden, Suriye, Afganistan ve Somali'den geldiği vurgulanıyor.
UNCHR Avrupa'da dikkatlerin yoğun bir şekilde göç krizine odaklanmış olmasına karşın, mültecilerin yüzde 86'sını düşük ve orta gelirli ülkelerin barındırdığına dikkat çekiyor.
Avrupa ülkeleri mülteci ve sığınmacı akınına engel olmak için bir dizi önlem devreye soktu.