ANKARA/CENEVREBM Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Türkiye Temsilcisi Carol Batchelor, mültecilerin korunmasının yalnızca komşu ülkelerin değil tüm dünyanın sorumluluğu olduğunu belirterek, bütün devletleri, "sınırlarını korumak yerine, yardıma muhtaç insanları korumaya" ve "Suriyelilere yönelik vize uygulamalarını yumuşatmaya" çağırdı. BMMYK Türkiye Temsilcisi Batchelor, Suriye'deki kriz ortamından olumsuz etkilenen Suriyeliler ile onları misafir eden komşu ülkelere desteğin artırılması amacıyla BM tarafından hayata geçirilmesi planlanan girişimleri AA’ya anlattı. Batchelor, öncelikle birkaç hafta içinde yayınlanacak yeni Bölgesel Müdahale Planı ile Suriye içindeki ve komşu ülkelerdeki duruma ilişkin ihtiyaçları açıklayacaklarını, ocak ayında ise uluslararası çapta yeni bir konferans düzenleyerek tüm dünya ülkelerinin maddi ve insani yardım konusundaki taahhütlerini dinleyeceklerini kaydetti. "Kayıp nesilden endişe ediyoruz" Suriye içindeki ve komşu ülkelerdeki Suriyelilerin durumuna ilişkin son verileri paylaşan Batchelor, "Ülke içinde ihtiyaçları bulunan 10 milyon kişi bulunuyor, bunların 6.5 milyonu yerlerinden edilmiş durumda. Kriz başladığında 20 milyon civarında insanın yaşadığı Suriye'de bugün nüfusun yarısının karşılanması gereken ihtiyaçları var" diye konuştu. Ülke dışında ise 2,2 milyon mülteci bulunduğuna işaret eden Batchelor, Türkiye'deki 21 barınma merkezinde 200 bini aşkın Suriyeli bulunduğunu, 300 binden fazla Suriyelinin bu merkezler dışında kayıt altına alındığını, bir kısmının ise kayıt aşamasında olduğunu bildirdi. Batchelor, "Türkiye'deki toplam rakam 600 bin ila 700 bin arasında değişebilir" dedi. Komşu ülkelerdeki Suriyelilerin yüzde 76'sının kadın ve çocuklardan oluştuğuna, bunların arasında 1 milyonu aşkın çocuk bulunduğuna dikkati çeken Batchelor, sözlerini şöyle sürdürdü: "Söz konusu olan Suriye'nin geleceği. Bu çocukların kayıp bir nesil haline gelmesinden büyük endişe duyuyoruz. Eğer bu çocuklar desteklenir, korunur ve eğitilirse, kriz bitip Suriye'ye dönebildiklerinde evlerini, hayatlarını ve ülkelerini yeniden inşa edebilirler. Kayıp nesil olurlarsa, Suriye'nin geleceği riske girecektir." Cenevre-2 Konferansı'ndan beklentiler Carol Batchelor, 22 Ocak'ta yapılacak Cenevre-2 Konferansı'na da değinerek, konferanstan en büyük beklentinin soruna siyasi bir çözüm bulunması olduğunu söyledi. Batchelor, "İhtilafın çözüldüğünü, barışın yeniden tesis edildiğini, yerlerinden edilenlerin evlerine, mültecilerin de ülkelerine döndüğünü görmek, insanlara yardım götürmekten daha iyi bir tablo olacaktır. Krizin başlamasından bu yana 2,5 sene geçti ve Suriyeliler hala evlerine dönmek istiyorlar" dedi. IFRC: 194 milyon İsviçre Frangı fona ihtiyaç var Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu (IFRC), Suriye ve komşu ülkelerdeki 6 milyon Suriyeli'ye yardım için 194 milyon İsviçre Frangı fona ihtiyacı olduğunu bildirdi. BM Cenevre Ofisi'nde basın toplantısı düzenleyen IFRC Felaket Krizleri ve Yönetimi Direktörü Simon Eccleshall, yaklaşan kış nedeniyle bölgedeki insanların ihtiyaçlarının arttığını belirtti. Önümüzdeki dönemde Suriyelilerin özellikle yiyecek ve barınma konularında sıkıntı yaşayacağına işaret eden Eccleshall, 6.5 milyonu Suriye'nin içinde olmak üzere toplam 9 milyon insanın yardıma ihtiyaç duyduğunu vurguladı. Yerinden edilenler arasında çok fazla çocuk olduğuna dikkati çeken Eccleshall, özellikle çocuklar arasında bazı hastalıkların yayılmasından kaygı duyduklarını dile getirdi. Suriye'nin içindeki yardım faaliyetlerini Suriye Arap Kızılayı ile ortaklaşa yürüttüklerini belirten Eccleshall, talep ettikleri fonun 45,5 milyonluk bölümünün Türkiye'deki sığınmacılar için kullanılmasını planladıklarını bildirdi. Eccleshall, "Uluslararası toplumun kimyasal silahlar krizi konusunda gösterdiği enerji, diplomasi ve müzakereyi insani kriz için de göstermesini istiyoruz. İnsani kriz, kimyasal silahların etkilediğinden çok daha fazla insanı etkiliyor" dedi. IFRC Program Hizmetleri Müsteşarı Walter Cotte ise bir soru üzerine, Suriye Arap Kızılayı'nın Suriye'nin yüzde 85'indeki 3 milyon insana ulaşabildiğine ancak Suriye'nin kalan bölgelerine erişimde güçlük çekildiğine işaret etti.