BOP kapımızı çalmaya başladı !..

Taner ULUTAŞ

KKTC hem içte hemde dışta büyük sınavlara gebe durumunda. Libya, Mısır, İsrail’in Tamar ve Levihan bölgelerinin yansıra son olarak İskenderun, Kıbrıs, Suriye açıklarında bulunduğu iddia edilen ve 100 trilyon varil olduğu öne sürülen zengin gaz rezerveleri, ABD’nin finans kuruluşlarından sonra silah tüccarlarının gözlerini bölgeye çevrilmesine neden oldu.

Buna İpek Yolunun katacağı zenginlik ve Süveyş kanalının genişletilmesi sonrasında bölgede artan ticaret de eklenince Yankee, gözlerine birde ‘FAGO’ takarak bölgeye bakmaya başladı.

Türkiye’nin Rusya-Çin-İran eksenine yaklaşması, Rusya’dan,  S 400 Hava Savunma sistemi almasının yanısıra Çin ile kredi alış verişinde bulunması ABD’yi kızdırdı. Ancak Erdoğan’ın döviz yerine bir başka deyişle dolar yerine Türk Lirası kullanın çağrısı sonrasında Türkiye Halkının, elindeki dövizi TL’ye çevirmeye başlaması ABD’yi küplere bindirdi.

Türkiye’nin dolardan kaçıp, TL’ye demir atması bir başka ülkelerde de artçı deprem yaratabilir korkusu, ABD’nin, garip bir rahibi öne sürerek, düğmeye basmasına neden oldu.

ABD’nin saldırılarında birçok şeyini eleştirdiğimiz Erdoğan’ın dik duruşu, tehditte taviz vermemesi, dünyanın şımarık çocuğu ABD’yi daha da kızdırdı. Önce devreye Trump girdi. Saçma sapan, tehditler ile Türkiye’ye sünnetçi korkusu vermeye çalıştı. Yetmedi, sonrasında devreye ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence girdi. Televizyon kameraları önüne çıkarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Türkiye hükümetine bir mesajım var. Ya Rahip Andrew Brunson’u şimdi serbest bırakın yada, sonuçlarıyla yüzleşmeye hazırlanın dedi. Bu yaptırım uygularız mesajı bir anlamda da Türkiye’ye tehdit oldu.

Biz içeride zam, atama ve görevden alma işleri ile uğraşırken, etrafımızdaki tehlikenin yaklaşmakta olduğunu göremiyoruz. Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan bellidir der büyüklerimiz. Hatırlayın bir süre önce Black Water isimli ABD’nin özel birliğinin Anastasiadis’in izni ile Kıbrıs’a konuşlandıracağını yazmıştım. İlk önce 18 bin askerin geleceğini, sonrasında da bu rakamın 45 bine tamamlanacağını belirtmiştim. ABD gazeteleri bunu bangır bangır yazarken, bizim ne Cumhurbaşkanından nede siyasilerden tıs çıkmadı.

Şimdi zincirin diğer halkasına bakalım. Zincirin diğer halkasında, para bitti gerekçesi ile 50 senedir Kıbrıs’ta görev yapan Barış Gücü’nün görevi son kez 6 ay daha uzatıldı. Sonrasında, bu işin sonrası yok.  Bence Barış Gücü gittikten sonra sınıra, Güney Kıbrıs’ı koruma adı altında, NATO gücü denilerek ABD askerlerisınırlara yerleştirilecek.

Hatırlayın kısa bir zaman dilimi öncesinde, şuanda ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo yakın dostu yüksek rütbeli bir General ile yaptığı açıklamada, 15 Temmuz başarılı olsaydı, Lefkoşa’nın Güney’inden, Kuzeyine girecek ve Başkentsiz kalan bir ülke, ülke olamayacağına göre orada da bu işi bitireceğiz demişti. Şimdi halkaları birleştirin, o gün yapılan açıklama ile Barış Gücü’nün görev süresinin sona ereceğini düşünün ve aklınıza yeşil hattı getirin. Getirdiniz mi?

Son zamanlarda ABD’nin, İncirlikteki Amerikan Askerlerinin ailelerine Türkiye’yi terk edin. İsrail’in, İsrail vatandaşlarına Türkiye’den kaçın. Mısır’ın, gerekirse Türkiye’yi vururuz demesi, bölgede artık birşeylerin olacağını gösteriyor gibi bir yansıma yapıyor.

Bunun dışındaİsrail Ordusunun "Golan Tepelerinin Suriye kısmına, terör bahanesi ile hava operasyonu düzenlenmesi ve 7 kişiyi öldürmesi ağır ağır suların ısındığını gösteriyor. Tabi İsrail’in hava operasyonuna karşılık olarak da Rusya’nın, Golan Tepeleri’ ne jandarma ekibini göndermesi bölgenin barut fıçısına döndüğü gösterir.

Haaa ABD Türkiye’yi vurur mu? Sanmam. Ama yaptırımlar yaparak, ambargolar koyarak, dolar ile terbiye etmeye çalışarak Türkiye’yi köşeye sıkıştırabilir. Ancak Türkiye’de, İran ve Rusya ile yaptığı gibi, dolar yerine Türk Lirasını kullanmak suretiyle Uluslararası arenada dalgalanma yaratarak, dolardan ülkelerin paraları ile alış veriş yapmalarına dönmesini sağlayabilir. Bu da ABD’nin en korktuğu olaydır ki, böyle birşeyi asla kabul etmez. Kabul etmediğini Kaddafi ve Saddam örneği ile göstertti.

Evkafın su meselesine gelirsek, Ortadoğu’da sular ısındı. Girdap oluştu. Bu girdap Kıbrıs’ı da içine alacak gibi.  Kısacası bir zamanlar Eşbaşkan olduğumuz BOP yani Büyük Ortadoğu Projesi, şimdilerde bizim de kapımızı çalmaya başladı. İçteki tartışmalardan fırsat bularak bir ara oralara da bakmamız iyi olacak sanırım.