Bre pinti, bilmez misin ki…

Kıvanç BUHARA

Ben ekonomist değilim! Paranın nasıl yönetileceğini bilmem. İtiraf etmeliyim ki; Para denen ahlaksız nesne için söylenen bir sürü tanımlamanın da ne anlama geldiğini bu güne kadar öğrenemedim! Örneğin; Kambiyo, Amortisman, Likidite, Bono, Off shore bankacılık, Çapraz kur, dalgalı kur, cari kur, Ve sanki viraj dönerken takla atmak, devrilmek anlamına gelebilecek gibi duran, sizin de hiç duymadığınız ( duymuşsanız ve ne anlama geldiğini biliyorsanız özür dilerim) ARBİTRAJ gibi bankacılık terimlerini inanın hiç bilmiyorum! Bir gün, memure hanım elime bir kağıt tutuşturdu, baktım en altta “ nisyan ve hata müstesna” diye Arapça bir şeyler yazılı! “- Sayın Bayan, bu ne demek?” diye sordum; “- Ben de bilmiyorum” demez mi? Bu konularda çok cahil kaldım anlayacağınız… Onun için, her an açıkgöz bir bankacı tarafından kandırılabilirim! Bundan yıllar önce, kefil olduğum iki arkadaşımdan yediğim “ kefillik” kazığı yüzünden, bankalardan öyle korktum ki… … bu kepaze hayatta, herkeste bir fobioluştu ya; Bende de korkunç bir BANKAFOBİ gelişti! Emekli maaşımı almak için bankanın kapısından he girdiğim zaman, Sibirya soğuklarında kalmışım gibi titremeye başlar, korkumdan çenelerimi sıkarım! Ne yapayım, elimde değil… Bu yüzden olmalı, milletin yekünü çatır çatır bankamatik, kredikartı kullanırken, ben bu kartların nasıl şeyler olduklarını tanımıyorum bile! Ancak hiç sevmediğim, hoşlanmadığım şu hınzır para babalarının bir yönlerine gerçekten hayranım! Adamın cebindeki son kuruşu da almak için öyle alengirli icatlar yaptılar ki… Her ne ise… Söz; para denen anası belli, babası meçhul piç kurusundan açılmışken… … son günlerde zam denen artışı verecek olan pintilerin, insanlara çektirdikleri eziyetten nasıl da keyif aldıklarını hissedebiliyorum! Bre pinti, Bilmez misin ki; Bu tüketim sarhoşluğu içinde ne kadar çok verirsen, para babasının cebine o kadar çok girecek? Çarşı esnafı, sen bir daha iktidar olasın diye yine peşine düşecek! Bilmez misin ki; En pahalı elektriği, En pahalı mazotu, benzini almak zorunda olan, çarkı feleğin çemberinden geçerek buralara gelen bumillet… … ötekileri yollattığı gibi, seni de “ tuu lingiriii “ edecek! Haa! “- Param yok, neyi vereyim?” dersen, Ve bağımsız, bağlantısız, korkusuz bir devlet isen, Önce üret, Ürettiğini pazar bul, sat… Kendi milli paranı “ Kıbrıs Türk Lirasını” bas ki; Herkes seni adam yerine koysun… Cumhurbaşkanı adaylarımız; konuşun bakalım…