7 saat süren kabine toplantısı sonrası bir açıklama yapan Theresa May, bu sürenin "olabildiğince kısa" olmasını istediğini söyledi.
May bir kez daha, 23-26 Mayıs tarihleri arasında yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerine katılmak istemediklerinin altını çizdi.
İngiltere Parlamentosu'ndaki "tıkanıklığı" aşmak istediğini vurgulayan May, ana muhalefetteki İşçi Partisi'nin lideri Jeremy Corbyn'e görüşme teklif etti.
May, Corbyn'le, ülkesinin AB ile gelecekte kuracağı ilişkiler konusunda bir plan üzerinde anlaşmak ve söz konusu planın 10 Nisan'dan önce İngiltere Parlamentosu'nda oylanmasını sağlamak istediğini söyledi.
İngiltere Başbakanı, ana muhelefet lideriyle anlaşamaması halinde ise "izlenecek yola ilişkin" bir dizi seçeneği milletvekillerinin oyuna sunmayı önerdi.
Corbyn, May'in teklifine olumlu yanıt verdi. Ancak İşçi Partisi May'in AB ile vardığı anlaşmayı kabul etmesinin söz konusu olmadığının altını çiziyor.
İngiltere mevcut şartlarda 12 Nisan'da anlaşma olmadan AB'den ayrılacak.
Brexit'in ertelenmesi için ise AB üyesi diğer 27 ülkenin de onayı gerekiyor.
AB'den 'Sabırlı olalım' çağrısı
AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, May'in çağrısı sonrası Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Bugünden sonra bile hala sonucun ne olacağını bilmiyorsak, sabırlı olalım" dedi.
Donald Tusk daha önce birlik üyesi ülkelerin liderlerini 10 Nisan'da özel Brexit Zirvesi'ne davet etmişti.
İngiltere Parlamentosu, AB ile varılan Brexit anlaşmasını üç kez reddetmişti.
Parlamento Pazartesi günü de, mevcut Brexit anlaşmasına alternatif seçenekleri oylamak için toplanmış ancak milletvekillerinin oyuna sunulan dört seçenekten hiçbiri kabul görmemişti.
'Backstop'
Brexit anlaşmasının İngiltere Parlamentosu'ndan geçmemesinin en önemli nedeni, May'in azınlık hükümetine dışarıdan destek veren Kuzey İrlanda'nın Demokratik Birlik Partisi'nin (DUP) ve iktidardaki Muhafazakar Parti'den çok sayıda milletvekilinin "backstop" olarak tarif edilen düzenlemeye karşı çıkması.
Bir acil durum mekanizması olan "backstop". Brexit sonrası AB ile İngiltere arasındaki serbest ticaret anlaşması müzakereleri nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, Birleşik Krallık'ın parçası Kuzey İrlanda ile AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti arasında fiziki sınır olmamasının garanti altına alınmasını amaçlıyor.
İngiltere ile AB arasında varılan anlaşma, taraflardan herhangi birinin bu sürece tek taraflı olarak son verememesini öngörüyor. İngiltere'de anlaşmaya karşı çıkanlar da bunun, Birleşik Krallık'ın tamamında gümrüklerin kontrol edilememesi anlamına geleceğini vurguluyor.