Seçime yalnızca bir hafta kala, seçmene göre ülkenin gündemindeki en önemli sorunlar hangileri?
Ve bu süreçte Brexit konusunun seçmenin oy tercihindeki önemi arttı mı azaldı mı?
Bu sorulara yanıt bulabilmek için üç önde gelen şirketin 4 hafta önce seçim kampanyası başlarken ve Kasım sonu itibarıyla yaptıkları kamuoyu yoklamalarının ortalamasını alarak karşılaştırmalar yaptık.
Ulusal Sağlık Hizmeti'ne verilen önem arttı
Her üç kamuoyu yoklaması da son dört hafta içinde Ulusal Sağlık Hizmeti (NHS) konusuna seçmen tarafından verilen önemin en az 5 puan arttığına ve yoklamalardan ikisine göre bu konunun seçmen nezdinde birinci sıraya yükseldiine işaret ediyor.
Dolayısıyla ana muhlefetteki İşçi Partisi'nin bu konuya odaklanmasının seçmenler üzerinde etkili olduğunu söylemek mümkün.
İklim krizi konusundaki kaygıların seçmen gözündeki önemi de bir miktar artmış ama iklim yine de seçmenin en çok önem verdiği konular arasında görece arka sıralarda.
Dört hafta içinde ekonomi, göç, suçla mücadele gibi temel konulara seçmenin verdiği önemde kayda değer bir değişiklik olmamış.
Brexit en önemli ipucu
NHS'ten sonra seçmenin zihnini en çok meşgul eden konu ise hala Brexit. Fakat seçmenin oy tercihinde Brexit'e verdiği önemde zaman içinde bir artış görülmüyor.
Fakat bir seçmenin ne yönde oy kullanacağını tahmin etmekte en güçlü ipucunu Brexit konusundaki görüşü veriyor.
Yukardaki grafikte yine önde gelen üç kamuoyu araştırma şirketinin bulgularının ortalaması alınarak, Brexit yanlıları ve karşıtlarının dört hafta önce ve şu anda hangi partilere oy vermeyi tercih ettikleri karşılaştırılıyor.
İlk göze çarpan Brexit yanlıları ve karşıtlarının parti tercihlerinin tamamen farklı olması.
2016 referandumunda AB'de kalmaktan yana oy kullanmış olan seçmenin neredeyse yüzde 80'i, Brexit konusunda ikinci bir referandum yapma sözü veren partilerden birine oy vereceğini söylüyor.
Referandumda AB'den ayrılma yönünde oy kullanan seçmenlerin yüzde 76'sı da Brexit yanlısı partilerden birini destekliyor.
Oy kaymaları Brexit yanlısı ve karşıtı blokların kendi içinde
Bu iki blokun bu tercihlerinde dört hafta içinde bir değişiklik olmamış.
Ancak bu süre içinde Brexit yanlısı ve karşıtı grupların kendi içinde kayda değer oy kaymaları meydana gelmiş.
AB karşıtları arasında iktidardaki Muhafazakar Parti'nin oyu 12 puan artmış, Muhafazakarların son seçimde kazandıkları bölgelerde aday çıkarmayacağını açıklayan Brexit Partisi 14 puan kaybetmiş.
Öte yandan AB yanlıları arasında İşçi Partisi'ne verilen destek 5 puan artarken, Liberal Demokrat Parti'nin oyu 6 puan düşmüş.
Tersinden bakarsak AB yanlıları arasında Muhafazakarlara oy veren ya da AB karşıtları arasında İşçi Partisi'ne oy veren azınlığın oranlarında pek oynama görülmüyor.
Kısacası seçim kampanyası boyunca değişen oy tercihlerinin ağırlıkla Brexit konusundaki iki kampın kendi içinde yaşandığını söylemek mümkün. İki blok arasında oy geçişi çok az.
Dolayısıyla Muhafazakarlara destek verenlerdeki artışın büyük kısmı Brexit yanlılarından, İşçi Partisi'nin desteğindeki artışın büyük kısmı ise ağırlıkla Brexit'e karşı partilerden geliyor.
Brexit elbette seçimin tek konusu değil. Fakat kampanyanın başlangıcında seçmen tercihlerini belirlerken taşıdığı önemi hala yitirmediği anlaşılıyor.