Bilim insanlarının son araştırmaları, üç cinsiyete sahip bir solucanın varlığını ortaya çıkardı. Kaliforniya’da bulunan Mono Gölü’nde yapılan çalışmalar, üç cinsiyete sahip ilk solucanın ortaya çıkmasını sağladı.
Webtekno'dan Mustafa Cihan Yılmaz'ın aktardığı habere göre, Antartika’nın buz çölleri veya denizin en derin kısımları, keşfedilmemiş bir çok yaşam formunu barındırıyor. Kaliforniya’da bulunan Mono Gölü’nde de çok fazla canlı türü yaşamını sürdürüyor. Mono Gölü’nde bakteri ve alglerin haricinde tuzlu su karidesi ve bir çeşit sineğin bu süper tuzlu suya dayanarak yaşadığı belirlendi.
Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü’nden araştırmacılar, yakın zamanda göl içinde ve çevresinde yaşayan sekiz mikroskobik solucan türü keşfettiler. Keşfedilen 8 yeni solucan türünden biri, oldukça ilginç bir özelliğe sahip.
Current Biology dergisinde yayınlanan makaleye göre bilim insanları, Mono Gölü’nde üç cinsiyete sahip bir solucan türü keşfettiler. Cinsiyet farklılaşması söz konusu olduğunda yuvarlak solucan denen nematodlar, bu süreci oldukça basitleştiriyorlar. Nematodlar, hermafroditler(çift eşeye sahip canlılar) ve erkekler olarak iki şekilde bulunuyor. Yeni keşfedilen Auanema sp. ismi verilen solucanlarda üçüncü bir cinsiyet olarak dişil cinsiyet de bulunuyor. Araştırmacılar, keşfedilen yeni solucan türünün yumurta döken nematodlardan farklı olarak canlı yavru doğurduklarını da ortaya çıkardılar.
Araştırmacılar, Auanema sp. ismi verilen yeni solucan türündeki üç cinsiyet varlığının bir tesadüf olmadığını düşünüyor. Auanema sp.’nin üç cinsiyeti, Mono Gölü’nin aşırı tuzlu ve alkali sularında hayatta kalma çabasının bir ürünü olabileceği düşünülüyor.
Çalışmanın katılımcılarından olan Pei-Yin Shih, “Çalışmamız, 1000 hücreli canlıların zorlu ortamlarda hayatta kalma konusunda nasıl ustalaştığını öğrenecek çok şeyimiz olduğunu gösteriyor” açıklamasını yaptı.
Yeni solucan türlerini aynı cinste başka solucanlarla karşılaştıran bilim insanları, yeni türde, kardeş türdekine benzer bir yüksek arsenik direnci ile karşılaştı. Şaşırtıcı olan ise keşfedilen türlerin arsenik seviyesinin yüksek olmadığı yerlerde yaşamamış olması. Bilim insanlarına göre bu durumun başka bir nedeni olmalı.
Bilim insanlarına göre, nematodlar, hayata gelmeden önce arseniğe karşı dirençli hale geliyorlar. Bu genetik önden hazır oluşluk Mono Gölü gibi zor yaşam alanlarında yaşamalarını sağlayacak genetik esnekliğin sonucu.
Nematod denilen yuvarlak solucanlar, gezegende en kalabalık şekilde bulunan canlı türü. Dünya’da şu an yaşayan her insana karşılık 57 milyar nematod bulunuyor. Bu yüzden Mono Gölü gibi sert bir yaşam ortamında bile yuvarlak solucanlarla karşılaşılabiliyor.
Mono Gölü’nde iki yıl boyunca sürdürülen çalışma sırasında araştırmacılar, gölün dört bir tarafında nematod örneği buldular. Yaşam alanlarında yapılan çalışmada nematodların sayılarının, alanda bulunan diğer mikroskobik canlılardan çok daha fazla olduğu ortaya çıktı. Bu durum nematodların, Mono Gölü’nün baskın türü olduğunu da ortaya çıkardı.