Bu cümlede bir tezatlık yok mu?

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Dürüst İstanbul’da açıklamalarda bulundu...

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst, Kıbrıs sorununa ilişkin, “Biz çözüm istiyoruz ama iki unsurdur esas olarak anlaşılması gereken. Bunlardan biri garantörlük, ikincisi ise mülkiyet meselesidir” dedi.

Dürüst, Türkiye Kıbrıs İşbirliği Cemiyeti’nin Topkapı Fatih Belediyesi Sosyal Tesislerinde düzenlendiği toplantıdaki konuşmasında, KKTC'nin dünya coğrafyasında anavatan Türkiye Cumhuriyeti Devleti olmaksızın yaşamayacağını çok iyi bildiğini söyledi.

Dünyada var olabilmek, huzur ve güven içerisinde yaşayabilmek için bundan önce olduğu gibi her zaman Türkiye'ye ihtiyaçları olduğunu ifade eden Dürüst, şöyle konuştu:

“Türkiye'deki cumhurbaşkanlarımız, başbakanlarımız, tüm halk her zaman yavru vatan Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti'ne çok büyük bir sıcaklıkla yaklaşmıştır. Ama bu neyi getirmiştir. Ben onun altını çizmek istiyorum. Nüfusumuz 270 bin, öğrenci sayımız 95 bin. Ana vatan Türkiye'de nüfus 80 milyon, üçüncü ülkeden öğrenci sayısı 50 bin. 80 milyon da 50 bin üçüncü ülkeden gelen öğrenci varken, 270 bin nüfusta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde 35 binlik bir üçüncü ülke öğrencisi vardır. Bu aslında çok büyük bir başarıdır. Kimin başarısıdır? Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ada üzerinde planlamış olduğu, önemli, ilkeli hedefe doğru yürüyüşün başarısıdır. Ana vatanımızla birlikte yaptığımız çalışmalarda turizm ve eğitim üzerine planlamalarımızı yaptık. Hiç merak etmeyiniz çünkü her geçen gün Türkiye Cumhuriyeti'nin iş adamları Kuzey Kıbrıs'a geliyor, oraya yatırımlar yapıyor. Bu da şu anlama geliyor ki anavatanım ada üzerindeki tırnaklarını çok daha derine saplıyor. Bizim için önemli olan sadece Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin var olması değildir. Onun dünya tarafından da tanınması önemlidir. Ancak mensubu bulunduğum Ulusal Birlik Partisi açısından da şu önemlidir ki ada her zaman Türk olmalıdır. Türk varlığıyla sonsuza dek varlığını yürütmelidir.”

Kendilerinin bu duygu ve düşüncelerle hareket ettiklerini dile getiren Dürüst, “Anavatan Türkiye Cumhuriyeti'nin her ay 25 milyon TL civarında cari bütçemize yapmış olduğu katkıyı da basın huzurunda söylemekten de ne bir rahatsızlığım ne de bir huzursuzluğum vardır” ifadelerini kullandı.

Dürüst, son 7 yıldır kabinede çeşitli bakanlıklar üstlendiğini aktararak, her zaman anavatanla iyi ilişkilerin ada üzerine olumlu yansıyan sonuçlarını çok iyi bildiğini belirtti.

“GARANTÖRLÜK VE MÜLKİYET ÇÖZÜM İÇİN ESAS UNSUR”

Geçen hafta Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan'ın KKTC'de bulunduğunu hatırlatan Dürüst, “400 milyon civarında bir yatırım anlaşmalarını birlikte yaptık. Bu, anavatanın Kuzey Kıbrıs'ı yalnız bırakmadığının en açık göstergesidir” dedi.

Dürüst, Kıbrıs müzakerelerinin devam ettiğini ve kendilerinin anlaşma ve çözümün olmasını istediklerini aktararak, Güney Kıbrıs'ın “Garantör ülke olmasın” söylemlerini eleştirdi.

“Biz çözüm istiyoruz ama iki unsurdur esas olarak anlaşılması gereken. Bunlardan biri garantörlük, ikincisi ise mülkiyet meselesidir” diyen Dürüst, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ben görüyorum ki bu işin olmasını arzu edenler 'Oldu bitiyor' diye haykırırken aslında o temel iki unsur için gerçekçi bir gözle bakacak olursak, sadece Rum uzlaşmazlığından, Rumların sadece kendi kendilerini her zaman düşünüyor olduklarından dolayı, maalesef aynı noktada sayıyoruz, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanımızın, her zaman bir adım önde olmalıyız ilkesinde çok sadık davranmaktayız. Dünyaya bunu haykırıyoruz. 2010 yılında Türk tarafının yüzde 65 'evet'i, Rum tarafının yüzde 76'ı 'hayır'ı ile karşılaştık. Oysa ki Avrupa Birliği bize demişti ki 'Siz evet deyin, Rum tarafının ne diyeceğine bakmayınız. Siz evet dediğiniz zaman buraya artık uçaklar da inecek, yapılan yardımlar da hiçbir zaman tek taraflı olmayacak. Sonuç ne oldu? Sonuç Rum yönetimi Avrupa Birliği'ne alındı. Hatta kısa bir süre sonra dönem başkanı oldu. Ancak bizler yine dünyadaki tek destekçimiz ama bize her zaman yeten anavatanımızla yolumuza devam ediyor bir pozisyondayız.”

“TÜRKİYE BİZE YETER”

Dürüst, Türkiye sayesinde KKTC'nin artık bir eğitim ve turizm adası olduğunu vurgulayarak, “Dolayısıyla biz çözüm istiyoruz ama Rum yönetiminin duyguları tatmin oluncaya kadar, bir çözüm oluncaya kadar artık sabredecek gücümüz yoktur. Dolayısıyla kendi kendine yetebilen, dünyada daha saygın bir yaşam hakkını eline almış, özgür, egemen, özgün, özerk bir ciddi bir egemen yapıyla anavatanımızın vereceği destekle bağımsız bir çizgide yolumuza devam edeceğiz” diye konuştu.

Bundan hiç kimsenin rahatsız olmamasını isteyen Dürüst, Türkiye ile daha çok iletişim kurmak istediklerini, KKTC'deki bazı marjinal grupların anavatan aleyhine yaptığı ufak tefek kusurlu hareketlerden dolayı Kıbrıs Türk halkına bakışın hiçbir zaman olumsuz olmasını istemediklerini söyledi.

Dürüst, “Çünkü biliyoruz ki bize sizden başka destek yoktur. Biz sizden başka bu dünya coğrafyasında sahip çıkacak olan hiçbir güç yoktur. Siz bize yetersiniz, Allah sizden razı olsun” diye konuştu.