Bu ne lahana turşusu

Oshan SABIRLI

Sivil toplum kuruluşlarına çok fazla laf atmak tarzım değildir. Ancak kendimi tutamadım. Dün okuduğum basın bildirisi beni gerdi. Tüketiciler Derneği, “Domuz Gribi ve Zika Virüsü Alarmı” nedeniyle, hükümetin, Güney Kıbrıs’a geçişleri durdurmasını istedi. Deniz ve hava limanlarında da söz konusu salgın hastalıklarla ilgili önlem alınmasını isteyen Dernek, yazılı açıklamasında vatandaşlara Güney’e geçmemeleri tavsiyesinde bulundu. İşin enteresan yanı konunun Tüketicilerin hakları ile ne alakası olduğunu açıkçası anlamadım. İnsan Hakları Derneği Başkanı, Tüketiciler Derneği Başkanı, Bağımsızlık İttifakı Sözcüsü ve Tüketici Örgütleri Konfederasyonu Sözcüsü olan Hasan Yılmaz Işık'tan başkanı olduğu kurumlar ile ilgili daha etkin çalışma bekliyorum. Oysa bizde herkes her şeye maydanoz. Hasan bey ise dernekleri veya sözcüsü olduğu iddia edilen ittifak adına sürekli enteresan açıklamalar yapıyor. Daha önce, KKTC İnsan Hakları Derneği Başkanı Hasan Yılmaz Işık, Rum lider Nikos Anastasiadis’in, BM Genel Kurulu toplantılarında “kırmızı çizgilerini” açıkladığını ve Kıbrıs sorununda tüm anlaşma yollarına kapılarını kapattığını iddia etti. Işık, bunun siyasi ahlaksızlık olduğunu belirterek Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın da Türk askerinin Kıbrıs Türk halkının “kırmızı çizgileri” olduğunu BM’de açıklamasını istemişti. *** Birkaç basın açıklamasını sizinle paylaşmak istedim. Tamamen abestle iştigal açıklamalar olduğunu birleştirince çok net görebilirsiniz. İnsan Hakları Derneği, Tüketiciler Derneği, Bağımsızlık İttifakı ve Tüketici Örgütleri Konfederasyonu tümü tek bir isimde buluşuyor. Tümü de Hasan Yılmaz Işık tarafından kamuoyuna ulaştırıldı. Bu açıklamaların tümü 2015 yılında yapıldı. *** KKTC Tüketiciler Derneği Genel Başkanı, Tüketici Örgütleri Konfederasyonu Sözcüsü Hasan Yılmaz Işık, bir diğer açıklamasında ise tüketici örgütlerinin, Kıbrıs’ta anlaşmayı desteklediğini, Kıbrıs Türk halkının yeni devlet çatısı altında siyasi, sosyal, mali, ekonomik, kültürel ve devlet yapısı düzeyinde hazırlanmasını zorunlu gördüklerini kaydetti. Yazılı bir açıklama yapan Işık, Avrupa Birliği’nin Kıbrıslı Türklere bu anlamda finansman desteği vermesi ve üyelik uyum sürecini başlatması gerektiğini belirtti. *** Bağımsızlık İttifakı sözcüsü Hasan Yılmaz Işık, “anlaşma olasılığına kapının sonuna kadar kapalı olduğunu” savundu. Işık konuyla ilgili yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Kıbrıs Rumları ve Yunanistan’ın 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluş ilkelerine ve temel anlaşmalara aykırı kabul edilemez talepleri ile başlayan görüşmelerde anlaşma olasılığına kapıyı sonuna kadar kapatmış bulunmakta olunduğunu siyasiler itiraf etmeli ve Kıbrıs Türk Halkını hayali umutlar ile daha uzun süre yanıltma ve beklenti içerisinde tutmamaları siyasi ahlakın bir gereğidir.” *** İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Hasan Yılmaz Işık, Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Rusya ile antlaşma imzalamasının Akdeniz’de ve Kıbrıs üzerinde Helen hakimiyeti yaratmaya yönelik olduğunu söyledi. Hasan Yılmaz Işık, konuyla ilgili açıklamasında, iki halktan birinin Kıbrıs’ın tamamına ve 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti üzerinde tek başına hükümranlık ve sahiplenme iddiasında bulunamayacağını belirtti. Işık, “Derneğimiz Akdeniz’de barışı tehlikeye atacak kamplaşma ve ittifak anlaşmalarını öngören 3. ülkelerle antlaşmalar değil, Kıbrıs’ta iki devletin varlığı esasında Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rumlar arasında tüm alanlarda işbirliği yapılarak sorunların aşılması için çağrı yapmaktadır” dedi. *** Sizi bilmem ama bana bu açıklamaların tümü kasti ve farklı amaçlar güdülerek yapılıyor şeklinde hissettiriyor.