Bir masa etrafında on kadar kişi oturuyoruz! Doğu’dan ılık, serin bir rüzgar esiyor… Az biraz üşütmesine rağmen, açık havada, ince belli çay bardaklarından demli çay içiyoruz! Masanın ortasına konan semaverden bardaklar boşaldıkça dolduruyoruz demli çayları… Anlayacağınız, topluluğun keyfi keka… Konuşulan, daha doğrusu tartışılan konular değişik… Birinden girip ötekinden çıkıyoruz! Suriye’deki savaş, Türkiye’nin Güney Doğusu, Kıbrıs’taki görüşmeler… 13. maaşlar… Evkafın su meselesinden Türkiye’nin su meselesine kadar tüm konuları çay içerken hallettik… Yeni 2016 yılına çözümsüz hiçbir sorun bırakmadık anlayacağınız! *** Masanın etrafında iki Kıbrıslı, Doğu Anadolu’dan bir vatandaşımız ve Türkiye’nin değişik bölgelerinden gelen yedi kişi var! Konuştuğumuz Türkçe’nin şiveleri farklı… Kimin nereli olduğu şivesinden anlaşılıyor! Önemli olan konuşulanın anlaşılması değil mi zaten? Bu arada çaylar tazeleniyor, sigara içenler yeniden birer daha yakıyorlar! “ Bu sefer sen bundan yak” diyor Adanalı dostumuz… Benim dışımda, herkes sigara içiyor… Harman içen yok, herkesin önünde ya benson, ya dunhill, ya mallboro… Her şeyde olduğu gibi, sigarada da Avrupa- Amerika hayranlığımız devam ediyor! Paramız onlara gidiyor yani… Her ne ise… Kıbrıs sorununu şöyle çözdük: Türkiye’den gelen ve KKTC yurttaşı olanların tümüne Kıbrıs Federal Cumhuriyeti yurttaşlığı verdik! Beyaz kimlik alacak olanlara ise, yeni cumhuriyette süresiz oturma ve çalışma izni verdik! Toprak konusundaki tartışma uzun sürdü! Neyse ki, kavga etmeden onu da çözdük! Nasıl mı? Herkesin mülkiyet hakkının korunmasını kabul ettik… Ancak, kırk yıldan fazla Rum’un evini, tarlasını kullanana da “kullanım hakkının” tanınmasını ve esas mal sahibine mülkünün bedelinin ödenmesini oy birliği ile kabul ettik… Tartışmamızın en ciddisi garantörlük konusuydu… Sonuçta, İngiltere ve Yunanistan’ın garantisine gerek olmadığı konusunda hemfikir olduk… Türkiye’nin ise yalnız Kuzeydeki Türk Federe kanadının garantörü olmasına, Kıbrıslı Türklerin çoğunlukta olacağı toprağa yapılacak bir yabancı saldırıda, Türkiye’nin askeri müdahale hakkı bulunmasına oy çokluğuyla karar verdik… *** Kısacası sevgili canlar… … yarım yüzyıldır çaresi bulunamayan “ Kıbrıs vebasına” on kişi, birkaç saatte çözüm ürettik… Rumlar kabul eder mi bizim çözümümüzü? Referandum yapsınlar! Evet çıkarsa ne ala… Hayır derlerse… Yak bir sigara!