Hân-ı Yağma şiiri Tevfik Fikret’in siyasal ve bürokratik yapı içinde yer alanlara yönelttiği en ağır eleştirilerdendir. Bu şiir, 1912 yılında yazılmıştır. Bu tarih Trablusgarp Savaşı’nın hemen sonrası ve Balkan Savaşı’nın hemen öncesidir. Tevfik Fikret’in kişiliğini ve öteki şiirlerini de göz önünde bulundurduğumuzda “Kırık Saz”, dönemde gerçekleşen yolsuzlukların toplumun düzenini bozduğu ve bu düzenin değişeceğine olan inancı sembolize etmektedir. Bu şiir de bu anlamı kuvvetlendiren şiirlerden biridir. Han-ı Yağma Bu sofracık, efendiler - ki iltikaama muntazır Huzurunuzda titriyor - bu milletin hayatıdır; Bu milletin ki mustarip, bu milletin ki muhtazır! Fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır... Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin, Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin! Efendiler pek açsınız, bu çehrenizde bellidir Yiyin, yemezseniz bugün, yarın kalır mı kim bilir? Bu nadi-i niam, bakın kudumunuzla müftehir! Bu hakkıdır gazanızın, evet, o hak da elde bir... Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin, Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin! Bütün bu nazlı beylerin ne varsa ortalıkta say Haseb, neseb, şeref, oyun, düğün, konak, saray, Bütün sizin, efendiler, konak, saray, gelin, alay; Bütün sizin, bütün sizin, hazır hazır, kolay kolay... Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin, Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin! Büyüklüğün biraz ağır da olsa hazmı yok zarar Gurur-ı ihtişamı var, sürur-ı intikaamı var. Bu sofra iltifatınızdan işte ab u tab umar. Sizin bu baş, beyin, ciğer, bütün şu kanlı lokmalar... Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin, Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin! Verir zavallı memleket, verir ne varsa, malını Vücudunu, hayatını, ümidini, hayalini Bütün ferağ-ı halini, olanca şevk-i balini. Hemen yutun düşünmeyin haramını, helalini... Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin, Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin! Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak! Yarın bakarsınız söner bugün çıtırdayan ocak! Bugünkü mideler kavi, bugünkü çorbalar sıcak, Atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak... Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin, Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin! Tevfik Fikret ****** Sosyal Medya İskeleli Halk dans oyuncuları İskele’yi yurt dışında başarı ile temsil ediyor. ***** Çok Konuşulan Gazeteciler dün bütün gün KOOP Bank soygunundaki gelişmeler için Güzelyurt’ta haber peşinde koştu. ***** Facebook'tan seçtiklerim Kani Kanol: Düşünüyorum da bakanlar kurulundaki bütün bakanlar sn Bakırcı'nın dediği gibi, "Bu işlerin Avrupa’da nasıl yapıldığını gözümüzle görmek istedik. Yerinde görmek her zaman benim prensibimdir. Ada içinde de her zaman sorunu yerinde görmenin daha doğru ve sağlıklı olduğuna inanarak çalıştım. Hayali olarak canlandırmak yerine yerinde görmenin en doğrusu olduğunu düşünüyorum." şeklinde icraat yapmaya kalkarsa, bu hükumet KKTC'nin gelmiş geçmiş en masraflı hükümeti olur her halde!!! Sadece düşünün... Her bakan yapacağı icraatları önce gidip farklı ülkelerde kendisi yerinde görecek, inceleyecek. Sonra karar verip yapacak!!! Ne denebilir ki??? Ulaş Barış: mandıratimes.com yaklaşık 14 saatlik zaman zarfında 6174 kez tıklanmış. Çok teşekkürler ilginize... Murat Kanatlı: "Bilay Çetereisine 4 gün ek tutukluluk" haberindeki başlığın Türkçesi nedir? Onca işkence iddialarına rağmen savcılık ek önlem talep etti mi? mahkeme bu yönde bir talepte bulundu mu? Kör kuyuya sallandırdılar iddiasını Mars'tan savcı getirip mi araştıracağız? B.Ç'nin can güvenliğinden kim sorumlu? acaba "intihar" meyli var mı? Gözaltında olduğu süredeki durumu ile ilgili doktor raporları açıklanacak mı? İnsanlık onuru işkenceyi yenecek sloganı yalnız politik tutuklular için mi, yoksa insanlık herkesi mi kapsar? #polisteiskencevarsesver Kudret Özersay: Cep telefonu şirketim diyor ki: "2014 yılına ait faturalanmamış yurtdışı kullanımlarınız GERİYE DÖNÜK olarak Temmuz ayı faturanıza dahil edilmiştir." E iyi de be kardeşim; -Bana daha önce gelen faturalarda "Filan ay faturanızın ÖDENMEMİŞ tutarı şu kadardır..." diyordunuz. Şimdi geriye dönük bir ödenmemiş daha mı çıkardınız? -Ben her ay borcumu düzenli öderken, "demek ki ortalama bu şekilde konuşursam borcum şu kadar olur" diye hesaplama yaparken demek ki bütünen yanılmış, yanıltılmışım -Şimdi birden bire geçtiğimiz ayların yurt dışı kullanımları da bunlardır, onları yeni tespit ettik diye karşımıza çıktınız, biz hesabımızı ona göre yapmadık ki! Yoksa işin sırrı, bu numarayı alırken bize imzalattığınız o bit kadar yazılarla dolu çarşaf çarşaf sözleşmede mi gizli yine? İçimiz karardı... Mutlu Azgin Tabelalardaki standartsızlığa dikkat çekmiştik dün. Kimi yerdeki tabelalarda "Küçük Kaymaklı", bazılarında ise "Küçükkaymaklı" yazıldığını dikkatinize getirmiştik. Bugün daha vahim bir örnekle devam ediyoruz. "Havaalanı" olarak tarif ediyor tabelalar yollarda ki bir bakmışsınız süpriz süpriz! "Havalimanı"na gelmişsiniz. Taçam Gökbörü: Hint Keneviri, Gannavuri, Marihuana içiyor diye insanların hapislere tıkılmasını hiç doğru bulmuyorum. Sigara içenler niye serbest geziyor peki? Bir de bu "KKTC sonsuza kadar yaşayacak" diyenlerin durumundan daha kötü bir durum yaratmıyorki bu gannavuri içme olayı. Not: Kenevir bitkisi 1930larda ABDde çıkarılan "Marihuanna Vergi Yasası" ile yetiştirilmesine engeller getirildikten sonra adım adım tüm dünyada yasaklanmıştır.