Geçen yazımda yazdığım gibi Bülbüller hep bir ağızdan nasıl söylerle söylesinler hep ayni yere geliyorlar ‘’GLOBAK MAL DEĞİŞİMİ’’ Bilsinler ki bu artık olmaz olamaz.Esaslar belirlendi mal konusu takas,iade ve tazminatlarla çözülecek.Değerlendirme eşit sayıda Türk ve Rum ile tarafsız kişilerden oluşacak bir komisyon tarafından taraflar karşı karşıya gelmeden çözülecek. İşte bu bülbüllerin ve temsil ettikleri kişilerin korktukları başlarına gelecek.Gerçek mal değerlendirilmesi bu masada olacak. 1974 sonrası dağıtılan mallar belli esaslara dayandırılmıştı. 1- Eşdeğer karşılığı dağıtılanlar.:Herkes elinde tuttuğu koçanlar ile müracaat etmiş ve komisyon mal değerlendirmesi yapmıştır.Bu bağlamda kurulan köy komisyonları koçanını kuzeye geçiremedim gerekçesi veya kaybettim gerekçesi ile köy muhtarı ve azaları tarafından verilen belgelerle mal sahibi olmuşlardır.İşte şimdi bütün bu değerlendirmelerin gerçekliği meydana çıkacaktır. 2- İcardan hak sahibi olmak gibi absürt bir gerekçe ile mal alanlar sorgulanacaktır. 3- Güneyde bir yolunu bulup malını sattığı halde kuzeyde bu mallara karşı mal alanların yolsuzlukları ortaya çıkacaktır. İşte bülbüller çetesinin en çok korktuğu bu üç başlıktır. Buradan şimdi 39 milletvekilinden oluşan bu hükümetten bir isteğim var. Bu mal görüşmeleri sonlanmadan yukarıdaki başlıklar ile ilgili ‘’Devleti yanıltmak ve bu yolla mal almak sureti ile dolandırıcılık suçu işleyenler ‘’ için bir yasa çıkartınız günü geldiğinde de bu yasa üzerinden gereği yapılsın. Bunların dışında KKTC Devletinin da sokumlulukları vardır. A-Mücahit puanlar B-İTEM yasası ile verilen mallar. Bu iki kalem altında verilen malların yükümlülükleri KKTC ‘ye aittir. Bu mallar için ödenecek tazminatlar Devler tarafından ödenmelidir. Bana göre buradaki en büyük sıkıntı özellikle İTEM yasası altında verilen malların Bakanlar Kurulu kararı ile satışına onay verilmesinden doğacak tazminatlar olacaktır. İktisaden güçlendirme adı altında verilen bu malların satışından doğan bu tazminatları bu şatışa onay verenler tarafından karşılanmalıdır. Çünkü bu malları satanlar çoktan bu memleketten paraları ile göç etmişlerdir. Bu ne büyük aymazlık Yurt dışında yaşayan Kıbrıslı Türk aile 1974 sonrası ülkesine yerleşmek için geri dönerken ev eşyaları ile birlikte getirdiği binek aracına koçan verirken koçan arkasına belli bir yıl satılamaz maddesini koyacak kadar aklıselim sahibi insanlar gerek tahsisten hak sahibi gerekse İTEM yasası ile verilen koçanların arkasına hangi koşullarda bu malları satabilecekleri hususundaki şerhleri koymaları akıl edemediler. Yoksa bilinçli olarak sırf günü geldiğinde mal konusunun girift hale gelmesini sağlamak için mi bu şekilde davrandılar? İşte yukarıda bahsettiğim yasa bunları da sorgulayıp cezalandırmayı içermelidir. Kıbrıs Türkü sizlerden adalet beklemektedir. TUTANIN VEYA YAPANIN YANINA KALDI devrini bitirmeliyiz. Bu bizim en büyük imtihanımız olacaktır. Bülbüllere göre bu işin çözümü Global mal değişimi ile tutanın elinde kalmasını sağlamak Bizim istediğimiz de günü geldiğinde tutanın elinde kalmayacağını gösterip bu düzeni yaratanlardan hesap sormak. Sadece erkeği kadın yapamayacak çoğunluğa sahip olan hükümet şimdi buyursun toplumda adaleti sağlayacak yasaları çıkartsın.