Kıbrıslı Türk bir anne, kızıyla birlikte APOEL kulübü binasının önündeki trafik ışıklarında beklerken saldırıya uğruyor.
Gerekçe.
Kıbrıslı Türk olmaları.
Trafik ışıklarında otomobili ile durunca plakaya bakarak saldırmışlar.
Konu Rum polisi tarafından soruşturuluyor.
Bu elbette ilk değil.
Daha önce de benzeri saldırılara maalesef Güney’de maruz kalanlarımız var.
Rum otoritesi ise bu noktada yetersiz.
Rum polisi bu konuda oldukça isteksiz bir tavır sergiliyor.
Ha bunu nerden anlıyoruz?
Bu saldırıları gerçekleştirenlere dair yapılan uygulamalardan.
Hoş gözü dönmüş bu saldırganları gerçekleştirdikleri darp maksatlı saldırılar sonrası Rum polisi bunları ya bulamıyor, ya da yasalar nezdinde caydırıcı önlemler alamıyor.
Yaşanan son hadisede de olay “Likavitos Polis Karakolu” tarafından soruşturulduğu bilgileri var.
Henüz bu konuda tutuklama olup olmadığı ise bilinmiyor.
Tabi Rum otoritesinin bu tutumu, haliyle bu saldırganlara cesaret veriyor.
Çünkü Kıbrıslı Türklere karşı yaptıkları her saldırı sonrası bir şekilde yırtıyorlar.
Hal böyle olunca da bu saldırıların her gün bir yenisini yaşıyoruz.
Bu da Kuzey’de ciddi bir rahatsızlık yaşanmasına vesile oluyor.
Peki neden böyle oluyor?
Neden Rum otoritesi himayesinde Rum polisi bu suçlular hakkında yetersiz kalıyor?
Ben bunun izahını çok merak ediyorum.
Ve/fakat sonuç itibarı ile bir suç işleniyor.
Masum, suçsuz günahsız insanlara saldırılar gerçekleştiriyorlar.
Neden?
Kendilerinden farklı gördükleri için.
Din, dil milliyet farkı olduğu için.
Kimler yapıyor bu saldırıları?
Rum tarafında azınlık diye nitelendirilen fanatik gruplar.
E ne ceza alıyorlar?
Aldıkları ciddi bir ceza olduğunu bugüne kadar görmedik.
Ya yakalanmıyorlar, ya yakalandıktan sonra serbest bırakılıyorlar, ya da mahkemede suçsuz bulunarak beraat ettiriliyorlar.
Tabi ki delil yetersizliğinden.
Şimdi bunu sorgulamayalım mı?
Bu saldırıları gerçekleştirenler azınlık bir grup fanatikse, neden bir türlü bunun önüne geçilemiyor?
Neden biz sürekli Kuzey’den Güney’e geçip saldırıya uğrayan Kıbrıslı Türklerin haberlerini okuyoruz?
Hade diyelim ki bu saldırılar sadece Kıbrıslı Türklere yönelik değil. Bu saldırıyı gerçekleştiren gruplar kendileri gibi olmayan bütün yabancılara saldırıyorlar.
Şimdi bu hafifletici bir neden mi oluyor?
Yani saldırı teşebbüsünde bulundukları sadece Kıbrıslı Türkler değil denilince içimize su mu serpmemiz gerekir?
Tabi ki hayır.
Bir kere niye saldırsınlar yabancılara diye sorgulamaz mı insan?
Bu yanlış tavrın önüne geçecek yasal tedbirleri almaz mı?
Bu tedbirlerin yetersizliği karşısında eğer ihtiyaç duyuluyorsa yasal düzenlemelere gitmez mi?
İlla ki bir tedbir alınır.
Hele bu tavırlar otoritenin işlevini sorgulatır hale getirilirse bu tedbirler mutlaka alınır.
Kaldı ki bu adada birlikte yaşamanın yollarını arıyoruz.
Yarın bir gün belki de federal bir çatının altında 2 eşit siyasi ortak olarak aynı vatana vatan diyeceğiz.
Birlikte mücadele edip omuz omuza çalışacağız.
Kısacası bu huzuru birlik ve beraberliği birlikte inşa edeceğiz.
Ama arada böyle saldırılara uğrayarak, taciz edilerek, darp edilerek bu huzursuzlukla bunu yaşamayı kimse kusura bakmasın ama arzu etmiyorum doğrusu.
Bu nedenle artık Rum otoritesi ne yapacaksa yapacak bu ve benzeri saldırıların bir daha yaşanmaması adına gerekli önlemleri alacak.
Almak zaruriyetinde olduğunu hissedecek.
Üç beş kendini bilmez fanatiğin insafına terk etmeyecek yurttaşlarını.