Toplumcu Kurtuluş Partisi - Yeni Güçler Genel Başkanı Mehmet Çakıcı bir açıklama yayınladı:
Mart ayının ilk yarısında yapılması gündemde olan gayrı resmi 5’li konferans nedeniyle diplomatik ziyaret trafiği yoğunlaşmış bulunmaktadır. Konferansın gerçekleşeceği güne kadar bu türden ziyaretlerin daha da artması söz konusu olabilecektir. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu’nun ziyaretini de bu çerçevede değerlendiyoruz.
Çavuşoğlu’nun ziyareti sırasında yapılan ortak açıklamada Kıbrıs Türk ve Türkiye taraflarının tam bir görüş birliği içinde oldukları ve gayrı resmi 5’li Konferansta federasyon değil, 2 ayrı bağımsız devlet biçimindeki siyasi tezi konuşacakları yönündeki ifadelerini samimi ve gerçekçi bulmuyoruz. Bu şekildeki ifadelerin Kıbrıs Türk ve Türkiye kamuoyunun avutulması amacıyla kullanıldığı kanaatindeyiz.
Kıbrıs Türk ve Türkiye tarafları BM Genel Sekreteri’nin 5’li Konferans davetini kabul ederken tıpkı Kıbrıs Rum, Yunanistan ve İngiltere tarafları gibi, BM Güvenlik Konseyi kararlarına dayalı federal çözüm şeklini konuışmayı da kabul ve deruhte etmişlerdir. Bu gerçeği kamuoyundan saklamaya çalışmalarının fazlaca bir önemi olmadığı kanaatindeyiz.
Yapılmaya çalışılan, Crans Montana zirvesinden ayrılırken Anastasiadis’in Mevlüt Çavuşoğlu’na söylediği iddia edilen, “kanatların daha güçlü, merkezin daha zayıf olacağı başka bir yol aranabileceği” şeklindeki ifadelerinden hareketle merkezin olabildiğince zayıf, kanatların ise olabildiğice yetkili olacağı bir federal çözüm şeklini zorlamaktan başka birşey değildir. Bu tutumun Kıbrıs Türk tarafı için yeni bir tutum olmadığı da her dönem bilinen bir gerçekliktir.
Gayrı resmi de olsa 5’li konferansa doğru gidilen bu aşamada Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin Doğu Akdeniz’de yaşanan gerginliğin düşürülmesi, Yunanistan ile olan sorunlarını diplomasiyle çözümleme yönünde adımlar atması, ABD ve AB ile olan çelişkileri giderme ve yeniden iyi ilişkiler kurma anlamındaki siyasi açılımlarını doğru ve yerinde adımlar olarak değerlendiriyoruz.
Kıbrıs sorununa bulunacak siyasi bir çözümün Kıbrıs Türk toplumunun olduğu kadar Türkiye ve Yunanistan halklarının da lehine olacağı ile ilgili parti görüşümüzü yinelemekte yarar görüyoruz.
Kıbrıs sorununa siyasi çözüm buılunması Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunların diplomatik yollarla çözümlenmesinin yolunu açacağı gün gibi ortadadır. Bunun sonrasında Türkiye AB ilişkilerinin gelişmesi de gündeme gelebilecektir. Kıbrıs sorununa bulunacak çözüm şekli BM Güvenlik Konseyi kararları yanı sıra, iki toplum liderleri arasında imzalanan anlaşmalarla çerçevesi çizilen federal çözüm şeklidir. Merkezin mi daha güçlü, kanatlar diye tanımlanan oluşturucu devletlerin mi daha güçlü olacağı hususu oluşturulacak federasyonun Kıbrıs özelindeki işlerliğiyle ilgili olduğunu değerlendiriyoruz.
Bu bağlamda, tüm yurttaşlarımızı ülkede yaşanmakta olan salgın ve ekonomik sıkıntılar içinde de olsa ülkemizin geleceğini etkileyecek siyasi gelişmeleri yakından takip etmeye davet ederken, Cumhurbaşkanlığını da tribünlere oynamayı bırakıp en geniş temsiliyeti olan iyi bir ekiple 5’li konferansa hazırlanmaya çağırıyoruz.