Kendimizi işlerle ve sorumluluklarla dolu hissetmediğimiz bir sabaha uyanmak ne kadar güzel olurdu. Aynı anda hem anne, hem iş kadını, hem ev hanımı, hem iyi bir eş ve iyi bir arkadaş olabilmek son derece ağır bir yük haline gelebilir. Bu yük belki bir ayak ya da karın ağrısı gibi fiziksel bir sonuç yaratsa daha fazla dikkatimizi çekebilirdi ancak psikolojik olarak nasıl sonuçlar doğurabileceğini fark edemeyebiliyoruz.
Kendinize, ne hissettiğinize ve bunlarla nasıl başa çıkabileceğinize dönüp bakmanın vakti geldi... Tüm bunlarla başa çıkarken kendinize iyi davranmanıza yardımcı olabilecek rahatlama yöntemlerini bir araya getirdik.
Çalışan annelere yardımcı olabilecek rahatlama yöntemleri
1 Nefes alın ve vücudunuzu dinleyin
Beden merkezli terapi teknikleri, duygularınızın aşırı yüklendiğini anlamanızı ve dengeleyebilmenizi sağlayan pratik bir yöntemdir. Stresli olduğumuzda beynimizin bize çok yardımcı olmadığını biliyoruz. Aslında stresin kaynağını düşünmek ve ortadan kalkması için çabalamak genelde durumu daha kötüleştirebiliyor. Kendinizi fazla yüklenmiş hissettiğinizde yavaşlayın ve nefes alın. Stresin kaynağı elbette bir anda duman olup uçmayacak. Derin nefesler alın ve 10’ar ya da 5’er sayarak yavaşça normale dönmeye çalışın.
2 Duygularınız konusunda meraklı olun
Kendinize sorun; aşırı yüklendiğimi nereden biliyorum? Gözlerinizi kapatın ve dış dünyaya yönelttiğiniz tüm bilinci içinize çekin. Hemen etkisini görebilirsiniz. Söz gelimi göğsünüz daralır, kalbiniz hızlanır, güçsüz hissedersiniz. Bu duygulara karşı biraz merak gösterin. Bunları çok güçlü duygular olarak kabul edin ve vücudunuzun diğer yerlerinde neler hissettiğinizi öğrenmeye çalışın.
3 Stres altında hissettiğiniz yerlerinize ilgi gösterin
Kişiliklerimizle vücudumuz etkileşim halindedir. Bu da neden bir parçamız bir şey hissederken diğer yarımızın aynı fikirde olmadığını açıklar. Bedeninizin hangi noktalarında ilgiye ve desteğe ihtiyaç olduğunu anlamaya çalışın. Ve o parçalarınıza korkmuş bir kız çocuğu gibi destek ve ilgi gösterin. Bu sayede bütün vücudunuz yumuşayacaktır. Derin bir nefes alın ve kendinizi dinleyin.
4 Akıllı sinir sisteminize danışın
Bağırsaklarımızın ikinci beynimiz olduğunu duymuşsunuzdur. Düşünen değil ama hisseden beynimiz aslında bağırsağımızdır. Beynimiz etrafımızdaki durumu yorumlayamadan önce bağırsaklarımız bilgiyi toplamaya başlar. Akıllı sinir sistemi adı verilmesinin nedeni de budur. Aşırı yüklendiğimizde sinir sistemimiz çok küçük bir tehlike işaretini tetikler. Korkarız ve yoruluruz. Bu tetikleme bir şarkıdan, bir çocuk ağlamasından ya da unuttuğunuz bir işi yapmadığınızı fark ettiğiniz anda ortaya çıkar.
5 Duygular sadece duygudur
Kendimizi tedirgin hissettiğimizde, bedenimiz alarma geçer. Bu kendimize aşırı yüklendiğimizi anlatmak içindir. Bu sizin hatanız değil ve kendinizi yetersiz hissetmeniz de doğru değil. Bu alarm aslında vücudunuzun yarattığı bir alarm sinyali. Bedeninizi, size negatif hisler yaşatmasına izin vermeden dinleyin. Bu teknik, aşırı yüklenme döngüsünü kıracaktır.
6 Strese nasıl yanıt verdiğinizi öğrenin
Stres altındayken farkında olmadığımız reaksiyonlar gösteririz. Bazıları uyuşur ve umutsuzluğa kapılır, bazıları panik ve öfke gösterir, bazıları ise kaygıya kapılır ve yapamayacağı hissine kapılır. Biyolojik olarak bunların hepsi normaldir. Bedenimizin strese karşı nasıl cevap verdiğini fark ettiğimizde başa çıkmak ve yeniden güvenli hissedebilmek de kolaylaşır.
7 Sinir sisteminize egzersiz yaptırın
Vagus siniri (onuncu kafa siniri) beynimizden karnımıza ve oradan bağırsaklarımıza ulaşır, güven hissetme ve sosyal iletişim duygularımız da bu sinirlere bağlıdır. Vagus sinirini uyarmak bütün vücut sağlığını düzeltir. Mümkün olduğunca sık sevdiğiniz anılarının arasında dolaşın, sevdiğiniz insanlarla iletişim kurun ve doğayla hayvanlarla olan hatıralarınızı anımsayın. Bu duygular vücudunuzun iyi hissetmesini sağlayacaktır. Tıpkı kaslarınızı çalıştıran egzersizler gibi vagus sinirinizi aktif hale getirebileceksiniz. Stresli olduğunuzda kendinize iyi duygular hissettirebilecek bir nokta yaratacaksınız. Saçma gelebilir ancak bilim uzmanları strese karşı güçlü ve sağlıklı bir cevap vermenin en iyi yolunun bu olduğunu söylüyorlar.
8 İçinizdeki çocuğu rahat bırakın
Aşırı duygu yüklemeleri bizi geçmişe taşır. Tıpkı çocukluğumuzdaki gibi ilgiye ve şefkate ihtiyaç duyar hale gelebiliriz. Derin öfke, korku, dargınlık ve üzüntü gibi duygularla başa çıkabilmek için çocukluğumuzun güvenli yerlerinden medet umarız. İlginç gelebilir ama bir daha sefere aşırı yüklendiğinizi hissettiğinizde derin bir nefes alın, bir çocuğun yetişkin gibi davranmaya çalıştığını fark edeceksiniz. İçinizdeki çocuğa artık büyüdüğünüzü ve bir yetişkin gibi işleri halledebileceğinizi hatırlatın.
9 Kendinize verdiğiniz kritik mesajları fark edin
Aşırı yüklendiğiniz zamanlarda kendi kendinize ne dediğinizi bulmaya çalışın. Asla yetişemeyeceğim, neden uğraşıyorum ki, doğru şeyi yapamayacağım... Aslında tüm bu tekrar ettiğimiz cümleler kendimize verdiğimiz mesajlardır. Bunlar son derece normaldir ve zihnimiz bizi korumaya geçer. Başarısız olmamızı engellemeye, hayal kırıklığı yaşamamız engellemeye çalışır. Bizi korumaya çalışan içimizdeki sesi fark etmeyi deneyebiliriz. Kendimize yüklememeye gayret edebilir, bu sayede yorgunluk hissetmeyebiliriz. İçimizde bizi koruyan o parçamıza daha fazla kulak verebilir, bizi sakinleştirmesine müsaade edebiliriz.
10 Minnet duygunuzu dile getirin
Minnet duymak ya da şükretmek önemli faydaları bulunan duygulardır. Yapılan araştırmalar, şükretmenin stresi azalttığını ve zihinsel sağlığı koruduğunu gösteriyor. Ayrıca hayat kalitesini yükseltmeye de yardımcı oluyor. Minnet duygusunu dile getirmek sinir sistemini olumlu etkiliyor. Bunu kendiniz de deneyimleyebilirsiniz. Bir kağıt alın ve minnet duyduğunuz şeylerin bir listesini çıkarın. Büyük, küçük, önemli, önemsiz fark etmez, sadece doğru olsunlar. Stres seviyenizi nasıl azalttığını siz de fark edeceksiniz.
11 Zamanla oyun oynayın
Newton saati günü dakika ve saatlere böler. Einstein saati ise hıza göre zamanının akışının değişik hissedildiğini savunur. Örneğin sevdiğiniz insanlarla güzel şeyler yaparken zaman su gibi akıp gider. İstemediğimiz bir yerdeyken ise zaman akmak bilmez. Bir dahaki sefere stresli olduğunuzda bunu hatırlayın ve derin bir nefes alın. Unutmayın zamanın kontrolü size ait. Hızınızı ve yapmanız gerekenleri eşleştirebilirsiniz. Bu küçük egzersiz sayesinde zamanının üzerinizde yarattığı baskıdan kurtulmayı öğrenebilirsiniz.
12 Mükemmelliğin sizi kandırmasına izin vermeyin
Bir yandan çocuk yetiştirip diğer yandan çalışıyorsanız, bir noktada sinirsel enerjimiz mükemmelliyetçilik duygusunu tetikleyebilir. Her şeyin kontrol altında olduğunu hissetme çabası, keyfi ama mantıksız hedefler koymamıza neden olabilir. İşiniz ve ailenizle ilgili koyduğunuz hedefleri gözden geçirin ve sorgulayın. Gerekli mi yoksa tercih mi? Hangilerini kendinizi zorlayarak yapmaya çalışıyorsunuz? Mutlu olacağınız görevleriniz olsun ve huzurla yapın. Standartları, beklentileri bir kenara bırakın. En azından bazılarını emekliliğinize erteleyin.
13 Çocuklarınızla kaliteli zaman geçirin
Çocuklarınızla birlikte geçirdiğiniz her bir saatin paha biçilemez değerde olduğunu düşünün. Onlara ne kadar önemli olduklarını hissettirebildiğiniz 10 dakika ya da parkta koca bir gün... Bulduğunuz her fırsatı değerlendirin. Yemek yerken, yatmadan önce kitap okurken gözünüz telefonda olmasın, onlarla kontak kursun. Çocuklarınızla geçirdiğiniz her anınız en güzel anılarınız olacaktır. Siz işten eve yorgun geldiğinizde veya bir gün büyüdüklerinde, ne kadar çaba harcadığınızı ve onların sizin için ne kadar değerli olduğunu anlayacaklardır.
14 Her gün 1 dakika meditasyon yapın
1 dakikadan fazlasını da yapabilirsiniz ama vaktiniz olmadığı gerekçesiyle meditasyondan vazgeçmek yerine sadece 1 dakika diye düşünün. Rahat bir koltuğa oturun, derin bir nefes alın, bedeninizi hissedin. Çocuklarınızın da bunu yapmasını sağlamaya çalışın. Meditasyon sırasında kalbinizdeki sevgiyi hissedin. Bugün neye ihtiyacınız olduğunu düşünün; sabır, anlayış, yaratıcılık, ilgi, oyun? Şimdi bunları kendinize, ailenize ve işinize gösterebileceksiniz.
15 Uykuyu kutlayın
Bütün çocuklar, çok ciddi bir engelleri yoksa uyurlar. Eğer uyumayan bir çocuğunuz varsa bu bir sağlık sorununu işaret ediyor olabilir. Aşırı yüklendiğinizi hissettiğinizde sizin de uyumanız iyi bir fikirdir. Uykunuza özen gösterin ve uyku saatinizden feragat etmeyin. İşin ve sorumlulukların uykunuzu bölmesine izin vermeyin. Arkadaşlarla sohbet etmek, makineye çamaşırları atmak veya sevdiğiniz diziden bir bölüm daha seyretmek yerine uyuyun. Uyumadan önce bunun duygusunu hissedin ve minnet duyun. Belki 8 saat uyuyamayacaksınız ama her saatinin kıymetini bilin. Yeteri kadar uyuyamadığınızı kendinize tekrar ederek stres yaratmayın.