Çalışan kadınların çocuk sahibi olma kararı genellikle sancılı oluyor. Maddi kaygılar nedeniyle çalışmaya devam edenler olsa da işi bırakmayı tercih edenler de az değil. Kadınların yüzde 40'ı evlendikten ve bebek sahibi olduktan sonra işi bırakıyor. Konu ile ilgili olarak “Çalışan Annelerin İlk 1000 Günü” araştırması, işten ayrılan kadınların %56'sının bu tercihinden dolayı mutsuzluk yaşadıklarını ortaya koydu.
Nutricia Anne Bebek Beslenmesi, yakın temasta olduğu annelerin iş yaşamından kopmalarını engellenmesine katkıda bulunmak amacıyla “Çalışan Annelerin İlk 1000 Günü” araştırmasını yaptırdı. Mavi ve beyaz yaka, anne, anne adayı, baba ve yönetici, 1071 kişiyle görüşülen araştırmayı Türkiye'nin önde gelen araştırma şirketlerinden İpsos yaptı.
Mutsuzluk, pişmanlık, güvensizlik…
Kamu ve özel sektörde çalışan annelerin, anne adaylarının ve babaların erken ebeveynlik döneminde çalışma koşulları ve yan haklara yönelik mevcut durumlarını gösteren araştırma, işçi ve işveren cephesinden beklenti ve ihtiyaçları da ortaya koydu. Buna göre, daha önce çalışan ancak şu anda çalışmayan annelerin yüzde 56'sı “Mutsuzluk, pişmanlık, sıkılmış, güvensizlik, işi özlemek, boşlukta olmak, asosyallik” gibi olumsuz duygular hissediyor.
Kadınlar, daha fazla çocuk sahibi olmak isterken ekonomik kaygılar ve bebek bakımındaki zorluklar nedeniyle ancak 2 çocuk sahibi olmayı planlayabiliyor.
İşyerlerinin sadece %2'si kreş yardımı yapıyor
Yöneticiler yüzde 91 oranında işyerlerini anne baba dostu olarak değerlendiriyor ama işyerlerinin sadece yüzde
2'si kreş için maddi yardım veriyor, sadece yüzde 5'inde kreş ve sadece yüzde 9'unda süt sağım odası var. Annelere yasal doğum iznine ek olarak ücretli izin hakkı tanıyan işyerlerinin oranı ise sadece yüzde 23.
Ayrıca, yöneticilerin yüzde 23'ü iş görüşmelerinde kadın adaylarla çocuk planlarını konuşuyor.
Araştırmaya göre kadınların yüzde 43'ü işle dönüşle ilgili endişe yaşıyor. Özel sektörde bu oran uzun çalışma saatleriyle bağlantılı olarak yüzde 46'ya yükseliyor. Annelerin yüzde 62'si yasal süt iznini kullanabiliyor. Bu oran beyaz yakalarda daha fazlayken mavi yakalarda düşüyor.
Annelerin istekleri neler?
Araştırmaya göre anneler hemen hemen tüm destek fikirlerini beğense de ilk beş sırada şu istekler ön plana çıkıyor:
“Şirketin yakın bir kreşle anlaşıp bakım hizmeti sağlaması (yüzde 97), şirketin kendi bünyesinde kreş açması (yüzde 97), 1 yıl süren günde 1,5 saatlik süt iznini 2 yıla çıkarmak (yüzde 96), 16 haftalık yasal doğum iznini 24 haftaya çıkarmak (yüzde 95), kreş için aylık 150 TL maddi destek (yüzde 95).”
Şirketler bu isteklere nasıl bakıyor?
İşyerinin kreş hizmeti sunmasına dair öneriler anne ve babalar tarafından uygulanabilir bulunsa da yöneticiler bu önerilerin uygulanabilir olduğunu düşünmüyor. Yöneticiler en çok doğum hediyesi ve kreş için aylık 150 TL desteği karşılanabilir bir maliyet olarak görüyor. Haftada 4 gün çalışma ile süt izninin uzatılması da yöneticilerin yarısı tarafından makul bir maliyet olarak değerlendiriliyor. Kreşle ilgili hizmetler ise maliyet açısından kabul edilir bulunmuyor.