Çaluda'dan Çok Sert Açıklama Geldi

Meclis Başkanı Zorlu Töre’nin Özel Kalem Müdürü Mustafa Çaluda, sosyal medya hesabından açıklama yaptı.

Çaluda, “Tahammül edemedikleri için itibar suikastıyla sindirmeyi tercih ediyorlar” dedi.

Çaluda'nın açıklaması şöyle:

Ben bu ülkede devlete sahte diyenlerin, Anavatan Türkiye’ye işgalci diyenlerin, milli ve manevi değerlere küfredenlerin, tarihimiz ve liderlerimizle dalga geçenlerin, şahsıma hakaret edenlerin kendi düşüncelerini özgürce ifade etme hakkına tahammül ediyorsam, aynı şekilde benim de kendi düşüncelerimi ifade etme hakkıma tahammül edilmesini isterim.

Maalesef kendi gibi düşünmeyenlere karşı organize bir biçimde saldırarak hedef gösteren, itibar suikastı yapan, sindirmeye çalışan bir güruh var. Daha da vahimi bunlara yön veren bazı siyasiler ve bazı gazeteciler var.

UBP PM’de görev aldığım günlerden beri, özellikle mevkiye atandığım günden bu güne kadar görüşlerimi her ifade ettiğimde ya da önemli bir anımı paylaştığımda beni hedefine alan bazı gruplar ve onların temsilcisi konumundaki bazı dijital gazetelerin bana özel bir hınçları ve hazımsızlıkları olduğunu görmekteyim.

Malumunuz olduğu üzere her fırsatta beni hedef alarak şahsıma yönelik ciddi bir itibar suikastı yapılmaktadır. Gazetecilik etik ilkelerine aykırı bir şekilde şahsıma yönelik küçük düşürücü, itibar zedeleyici ve hedef gösterici nitelikte yapılan haberler, kişilik haklarımın ihlâl edilmesi demektir. Bu bağlamda ülkemiz yasaları kapsamında yasal haklarımı kullanmaktan çekinmeyeceğim.

Sanki geçmişte herhangi bir siyasinin yakını veya herhangi bir siyasi partinin gençlik kollarından yetişen birileri üst düzey görevlere atanmamış gibi davranılarak hayatımda görmediğim, bir kahve bile içmediğim insanların gözünde olduğumdan farklı bir profil çizilerek sosyal medyada linç ettirilmekteyim.

Bakın bu bir siyasi atamadır ve ben de, benden öncekiler gibi bir gün bu görevden gideceğimi biliyorum. Kadro dışı atama olduğumdan ötürü devletten aldığım herhangi bir maaş da olmayacaktır.

Benim farklı görüşlerden arkadaşlarım, tanıdıklarım var. Hatta aynı görüşlerde olduklarımla bile farklı düşündüğüm hususlar var. Hepsiyle de iyi ilişkiler içerisindeyim. Kimileriyle de tartışma ortamlarında yer aldım. Benim onlara, onların da bana karşı saygısı var.

Ancak birilerinin dürtüklemesiyle söz konusu gruplar, benim üzerimden mevcut düzeni eleştirme çabası içerisine girerek benim kişilik haklarımı çiğnemeyi alışkanlık haline getirdi. Ben de bu şekilde sinmeyeceğimi herkesin bilmesini isterim.