MİT TIR'ları davasında tutuklanan gazeteci Can Dündar, aralarında 17-25 Aralık soruşturmasının da bulunduğu üç ayrı dava nedeniyle hakim karşısına çıktı. Dündar, bir davadan beraat etti.
MİT TIR’ları görüntüleriyle ilgili soruşturma kapsamında tutuklanan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, 25 Aralık soruşturması ile ilgili üç dava için ifade verdi.
22 gündür Silivri Cezaevi’nde bulunan Can Dündar, bu sabah saatlerinde Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na getirildi.
Duruşmaya Can Dündar'ın eşi Dilek Dündar ve oğlu Ege Dündar'ın yanısıra CHP Genel Başkan Yardımcısı Enis Berberoğlu, CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, CHP Millevtekili Süleyman Çelebi, gazeteciler Ruşen Çakır, Ceyda Karan, Pınar Türenç ve oyuncular Tarık Akan, Rutkay Aziz gibi çok sayıda gazeteci, aktivist ve sanatçı da izledi.
Jandarma ekipleri eşliğinde duruşmaya getirilen gazeteci Can Dündar, alkışlarla karşılandı. Dündar, yumruğunu kaldırarak selamladı.
Mahkemedeki ilk dava “tekzip metninin yayınlanması”na ilişkindi. Mahkeme, bu davada “suç unsurları oluşmadığı gerekçeiyle” beraat kararı verdi.
İkinci dava, Can Dündar’ın 18 Temmuz 2014'te yazdığı “Fezlekeleri Okumak Hakkımız” başlıklı köşe yazısı için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan'ın açtığı hakaret davasıydı.
Can Dündar’ın avukatları, 17-25 Aralık soruşturmasına ait fezlekelerin dosyaya eklenmesini talep etti.
Duruşmada söz alan Dündar'ın avukatlarından Akın Atalay, kendilerine dava konusu yazılarda geçen 17-25 Aralık soruşturmalarına ilişkin bilgileri ispatlama hakkı verilmesi için şikayetçi taraftan rıza alınmasını talep etti.
Mahkeme heyeti, Can Dündar'a, "Henüz takipsizlik kararı verilmeyen soruşturmada gizlilik kararı bulunan bilgileri ne şekilde köşe yazısına yansıttınız. Bilgilere nasıl eriştiniz?" diye sordu.
Dündar, soruyu "Sorunun cevabı yazının içinde var. Dönemin Hükümet Sözcüsü Hüseyin Çelik, 'Fezlekelerde rencide olacak bir şey yok, isteyen herkes internetten ulaşabilir' dedi. İnternetten görülebilecek belgelerdi bunlar. Birçok kaynaklardan erişebildiğimiz kadarıyla bilgi edindik. Hepsine erişmek mümkün değildi. Erişilebilen kısmını da zaten CD haline getirdik" şeklinde cevapladı.
FEZLEKE TALEBİ
Fezlekelerin mahkemeye getirilmesini talep eden Can Dündar “Eğer fezlekelerin tümü gelirse biz ne kadarının bizim yorumumuz, ne kadarının fezlekeyi düzenleyenlerin yorumu olduğunu öğrenmiş oluruz” dedi.
Dündar, "Yazılarda 'iddia ediliyor, öne sürüldü' şeklinde ifadeler kullandım. Ayrıca karşı tarafın da söz hakkına riayet ettim" dedi.
MAHKEMEDEN RET
Mahkeme heyeti, ispatlama hakkı ve fezlekenin duruşmaya getirilmesi talebinin reddedilmesine karar verdi.
Avukatların savunma talebi üzerine, dava 3 Şubat’a ertelendi.
ÜÇÜNCÜ DAVA
Üçüncü dava ise 25 Aralık soruşturması yazı dizisi ile ilgili davaydı.
Mahkeme heyeti, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ile işadamlarının açtığı davayı 19 Şubat'a erteledi.
Mahkeme, Can Dündar’ın iki davasının birleştirilmesine karar verdi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, müştekilerin avukatı tarafından sunulan şikayet dilekçesinde, Can Dündar'ın Cumhuriyet gazetesi ve gazetenin internet sitesinde 18 Temmuz 2014 ve 1 Temmuz 2014'te yer alan yazılarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a "kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret" ve oğlu Bilal Erdoğan'a "hakaret" suçunu işlediği belirtiliyor.
İddianamede, Dündar'ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, "kamu görevinden dolayı alenen hakaret etmek" suçundan 2 yıl 4 aya kadar, oğlu Bilal Erdoğan'a "alenen hakaret etmek" suçundan 2 yıl 2 aya kadar hapsi isteniyor.