Ulusal Birlik Partisi Gazimağusa Milletvekili Resmiye Canaltay katıldığı bir TV programında konuya ilişkin değerlendirmesinde Cumhurbaşkanlığı seçiminin yaklaştığını, dolayısıyla görüşmelerin seçimden sonraya bırakılması gerektiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın Barış Pınarı Harekâtı ile ilgili yaptığı açıklamaları hatırlatan Canaltay, yapılan açıklamaların toplumda güvensizlik oluşturduğunu, 1974 yaşananlarla Türkiye’nin terörle mücadelesini aynı kefede tutulmasının doğru olmadığını ifade etti.
“SİZİN SATACAĞINIZ HAYAL KALMADI”
Crans Montana zirvesini hatırlatan Canaltay, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın “bizim nesille artık federasyon olmaz” dediğini anımsatarak, sonrasında Guterres çerçevesinin kabul edildiğini, Rumların hiç bir şey kabul etmediğini dile getirerek, “Sizin hala görüşme masasında oturmanız hayal satma ürününüzdür. Sizin satacağınız hayal kalmadı” ifadelerine yer verdi.
“20 NİSAN SEÇİMİNDEN SONRA…”
Canaltay, Kıbrıs meselesi görüşmelerine ilişkin düşüncelerini şu şekilde ifade etti:
“50 yıldan fazla Kıbrıs meselesini görüşüyoruz. Bizim yapmamız gereken Cumhurbaşkanının, yaklaşan seçimlerden dolayı görüşmelerden vazgeçmesini, KKTC’ye geçersiz, dayanağı olmayan fikirlerle karşımıza gelmemesini, bizim gerçekleri görmemizi, federasyon tartışmalarının bizi bir yere götürmediğini ve bizim ayrı bir devlet, garantilerden vazgeçmeyen bir anlaşmayla karşımıza gelmesini istiyoruz. Bu da 2020 Nisan seçimlerinden sonra kazanacak olan Cumhurbaşkanının bu görüşmeleri yapması lazımdır.”
“NABIZ SAYIN ATAR YÖNÜNDE”
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin de değerlendirme yapan Canaltay, çok erken seçim havasına girildiğini, ülkenin gündeminin Cumhurbaşkanlığı seçimi olmaması gerektiğini ifade ederek, bilinçli bir şekilde gündeme getirildiğini kaydetti.
“Cumhurbaşkanlığı bizim için çok önemlidir, çünkü KKTC çok önemlidir, çünkü masada güçlü bir el ve taviz vermeden oturacak bir isim bizim için çok önemlidir” diyen Canaltay, sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Benim KKTC olarak, ekonomik olarak güçlenebilmem, bu konuda kararlar alarak yoluma devam etme sürecimde daha fazla çalışma yapmam, bütçemi nasıl kalkındırırım diye kafa yormamız gerekirken, biz içsel Cumhurbaşkanlığı kavgalarına getirildik. Böyle bir ortam yaratılınca tüm partiler bir şey söylemek zorunda kalıyor. Biz UBP olarak Cumhurbaşkanı adayımızı belirlerken parti meclisinin alacağı karar doğrultusunda yol alacağız. Parti meclisinin seçtiği adayın etrafında kenetlenerek seçimi kazanmak için işe koyulacağız. Bildiğiniz gibi UBP bu ülkede KKTC’yi kuran, yaşatan ve ekonomik kalkınmada birçok adımlar atan partidir. Bizim Kıbrıs konusunda da görüşlerimiz bellidir. Daha önce Denktaş beye destek verdik, sonra hep kendi adayımızla çıktık. Eroğlu da kazanarak Kıbrıs konusunda partinin görüşlerini ortaya koydu. Partide nabız Sayın Tatar aday olması yönündedir. Parti meclisinden, tabandan gelen sesler onu işaret ediyor.”