Milletvekilleri, Cumhuriyet Meclisi’nde güncel konuşmalar yapıyor.
UBP milletvekili Nazım Çavuşoğlu Şahali’den sonra yeniden söz alarak Tarım Bakanı’nın verdiği veriler üzerinden değerlendirmede bulundu.
Çavuşoğlu, “Bizim muhalefette olmaktan sıkıntımız yok. Marazımız, endişemiz, hükümette uzun süre kalırsanız ülkenin tamamen enkaza döneceği yönünde” dedi.
CANALTAY
UBP milletvekili Resmiye Canaltay yükseköğretimle ilgili konuştu.
Üniversite öğrenci sayısında düşüş olduğunu belirten Canaltay, “Şu anda ülkede 19 üniversite var. İlk kez öğrenci sayısında bu kadar derin bir düşüş yaşanıyor. Üniversiteler yalnızlaştırıldı. Tedbirler alınmadığı için düşüşler engellenemedi” dedi.
UBP olarak yeni üniversite kurulmasına karşı olmadıklarını da belirten Resmiye Canaltay, “Bilime hizmet edecek üniversitelere varız” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de yapılan bir ankette öğrencilere “KKTC’deki üniversiteleri neden tercih etmediklerinin” sorulduğunu belirten Canaltay, cevaplarda ilk sırayı “hayat pahalılığının” aldığını kaydetti.
Canaltay, “Öğrencilerin bizi tercih etmesi için ne gibi artılar sağlayacağız? Öğrenci memnuniyeti sağlamalıyız ve bir bütün olarak hareket etmeliyiz” şeklinde konuştu.
YÖDAK konusunda da konuşan Canaltay, “YÖDAK işini başarıyla yapıyor ama elleri güçlendirilmeli. YÖDAK’ın denetleyici komisyonları kurulmalı” dedi.
ALTUĞRA
UBP Milletvekili İzlem Gürçağ Altuğra, öğretmenler konusunda konuştu.
Öğretmen nakilleriyle ilgili bazı farklı görüşlerin gündemi meşgul ettiğini belirten Altuğra, ortaya atılan iddiaların yanlış olduğunun evraklarda görülebildiğini kaydetti.
Altuğra, “Türkiye Cumhuriyeti’nden gelen öğretmenlerin maaşlarının KKTC değil, TC tarafından ödendiği Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Cemal Özyiğit tarafından da açıklandı. Buna rağmen iddiaların dillendirilmeye devam edilmesini anlamakta zorlanıyorum” dedi.
İzlem Gürçağ Altuğra, Türkiye Cumhuriyeti’nden öğretmen görevlendirmelerinin her zaman olduğu gibi bu yıl da usul ve esaslara göre yapıldığını ifade ederek, “Resmi evraklar, iddiaların yanlış olduğunu gösteriyor” şeklinde konuştu.
İzlem Gürçağ Altuğra, “Elbette eleştiriler olacak. İyi niyet hedefleniyorsa belgelerle konuşmak gerek. Kulaktan dolma bilgilerle çıkış yapmak, iyiye ve doğruya ulaşmayı sekteye uğratır” dedi.
ÖZYİĞİT
Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Cemal Özyiğit, Canaltay ve Altuğra’nın eğitimle ilgili konuşmalarını yanıtladı.
Türkiye’de yapılan bir ankette KKTC’deki hayatın ve ulaşımın pahalı olduğunun belirtildiğini söyleyen Özyiğit “Ulaşımda KTHY’nin eksikliğini her geçen gün hissediyoruz. KTHY bu konularda bir denge unsuruydu. Sayın Ulaştırma Bakanı’yla da konuştuk. Hava yolları nezdinde bir girişim yapıyoruz. Öğrenci tarifelerinin yeniden gündeme gelmesi gerek” dedi.
Bakan Özyiğit, “YÖDAK Yasası ivedilikle geçirilmeli ve YÖDAK hak ettiği konuma getirilmeli. YÖDAK’ın bina sorunu çözüldü. Kadro sorununun çözümlenmesi için adımlar atıldı” açıklamasında bulundu.
YÖK heyetinin bu hafta denetimler için ülkede olduğunu anımsatan Özyiğit, “Aslolan denetimleri güçlendirilmiş YÖDAK’ın ve Yükseköğretim ve Dış İlişkiler Dairesi’nin müfettişlerinin yapabilmesi. YÖK genelgesinin 5. maddesi konusunda da girişim yapacağız. Bu konuda endişe duyulmasın” dedi.
Üniversitelerarası yatay geçiş yapılabileceği konusunda tüzük için de adım atıldığını belirten Özyiğit, “Uzaktan eğitimin altının doldurulması için de bir takım çalışmalar var” şeklinde konuştu.
Özyiğit, “İlkokullar için PDR uzmanı istiyoruz. Türkiye’den gelen ve eğitime katkı koyan 153 civarında öğretmen vardır” dedi.
Bu öğretmenlerin nasıl görev yaptığı konusunda detaylı bilgi veren Bakan, Özel Eğitim Tüzüğü’nün tamamlandığını ve tüzüğün yürürlüğe girebilmesi için gerekli yasal sürecin başlayacağını söyledi.
İngiltere’de görev yapan öğretmenlerin KKTC bütçesinden ödendiğini, Türkiye’den gelen öğretmenlerin de TC bütçesinden ödendiğini belirten Özyiğit, “Öğretmen Sınav Tüzüğü yürürlüğe girdi. Münhaller ilan edildi. Müdür, müdür muavinleriyle ilgili. Önümüzdeki günlerde sınavlar yapılacak. Nakil Tüzüğü de teknik kurulun gündeminde. Sendikalardan da görüş alınacak ve bir uzlaşıyla bu tüzük geçirilecek” dedi.
ATUN
UBP milletvekili Sunat Atun “Elektrik” konusunda konuştu. Atun, görevi devrettikleri tarihten bu güne kadar elektrik tarifelerinde yüzde 52’lik zammın KKTC vatandaşlarının omuzlarına bırakıldığını söyledi.
Hükümetin elektrik kurumunun mali yönetimini yapamadığını, kurumun borç içinde yüzdüğünü savunan Atun, “Hükümet yakıt stoklarını da düşürdü. Kurumun borçlanma ihtiyacı artacak. İnşallah bu öngörüm doğru çıkmaz” dedi.
Atun, Meclis Başkanlığı’na bugün Kıb-Tek’le ilgili soru önergesi vereceğini de belirterek, tahsilatla ilgili de konuştu.
Sunat Atun, “Kapasite kullanım oranı yüzde 49. Beyefendiler hâlâ kuruma daha makine aldıracaklar. Talep yönetimi yapmamak sistemi verimsizleştirilir. Bu yönetim de elektronik araçlarla olur. Biz bütün ülkeyi bu elektronik araçlarla donattık” şeklinde konuştu.
Sunat Atun, “Enerji konusunda esas sözü söylemesi gereken Ekonomi ve Enerji Bakanlığı’dır” vurgusunda bulundu. Atun, Ekonomi ve Enerji Bakanı Özdil Nami’nin Genel Kurul salonunda olduğu bir günde bu konuyu daha ayrıntılı konuşacağını belirtti.
SUCUOĞLU
Meclis Genel Kurulu’nda daha sonra UBP Milletvekili Faiz Sucuoğlu, “Türkiye Cumhuriyeti Hibe Programı” konusunda konuştu.
Sucuoğlu, Cuma günden bu yana Devlet Laboratuvarı’nın çalışmadığını, ilgili firmaya olan borç nedeniyle söz konusu tamirin yapılmadığını, su ve pestisit analizlerinin de yapılamadığını söyledi.
Ani ölümler konusunda da konuşan Sucuoğlu, “Ani ölümlerde, akciğer enfeksiyonuna bağlı ölümlerde artış söz konusu. Hayatını kaybeden genç insanlar var. Sağlık Bakanlığı’nın kamuoyuna açıklama borcu var. Dünden beri telefonlarımız susmuyor” dedi.
Güney Kıbrıs sağlıkla ilgili düzenli açıklama yaptığını belirten Sucuoğlu, 7 kişinin H1N1 virüsünden öldüğünün duyurulduğunu kaydetti.
Hibe programları konusunda konuşan Sucuoğlu, 2018’de hibe desteğinde alt yapıda harcamanın yüzde 20.87’de, reel sektörde harcamanın yüzde 36.27’de kaldığını belirterek, “Son yılların en düşük ortalaması” dedi.
Sektörler bazdaki hibelere ve kullanım oranlarına değinen Sucuoğlu, “Ödeneklerin neredeyse yarısı kullanılmadı. Bazılarında ne yazık ki sıfır kullanım... Hiçbir kullanma olmamış. Bu hibeler nefes ama kullanmayı bilirseniz… Hibeler ne yazık ki değerlendirilmiyor” şeklinde konuştu.
ÖZTÜRK
UBP milletvekili Yasemi Öztürk, “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın İcraatları” konulu güncel konuşma yaptı.
Öztürk, Bakan Çeler’in özel sektöre 750 TL’lik katkı açıklamalarına işaret ederek, “Bu insanların iyi niyetini sömürmek doğru değil. Bu fon 2008’de kuruldu. Burada olan para bellidir. Bu para 2 yılın sonunda bitecek. 2 yıl sonra bu insanlar ne yapacak? Kalıcı çözümler üretmek gerekir. Kısa vadeli çözümler bir şey değildir” dedi.
Özel sektör çalışanlarının geleceğinin patronların iki dudağı arasında olduğunu belirten Öztürk, “Sosyal Sigortası ve İhtiyat Sandığı yatırımları olmayan insanlarla ilgili nasıl bir denetim yapıldı?” ifadelerini kullandı.
Öztürk, “Ben Sayın Bakanın ‘köpeği kayboldu, Güney Kıbrıs’tan uçtu’ haberlerini görmek istemiyorum. Bu haberler benim de halkın da umurunda değil. Biz bakanın icraatlarını görmek istiyoruz. Halk hizmet bekliyor. Günü kurtarma derinde olmayalım. Artık bunları konuşalım. Devlet yönetmek kolay bir iş değil” şeklinde konuştu.
Öztürk, engelli istihdamı konusunda neler yapıldığını da sordu.
SANER
UBP Milletvekili Ersan Saner, “İş Sağlığı ve Güvenliği” konusunda konuştu.
Bakan Çeler’in icraatlarını eleştiren Saner, “Ayakları yere basmayan Sayın Bakan, kendini yanlış bilgilendiren sivil toplum örgütü temsilcilerinin kurbanı oluyor. Personelini dinlese bu yanlışları yapmazdı” ifadelerini kullandı.
Çeler’i “popülizm” yapmakla suçlayan Saner, “Her inşaatı denetleyeceğim diyen bakanın bu kadar denetimine rağmen 2018’de iş kazasından ölenlerin sayısı 10... Sayın Bakan’ın dünkü açıklamasında ‘her inşaata bir müfettiş mi dikeyim’ açıklaması var. Günaydın Sayın Bakan...” ifadelerini kullandı.
Saner, “Birlikte sempozyum yaptıkları İnşaat Müteahhitleri Birliği’nin Başkanı, Sayın Bakan’a ‘ceberut’ diyor. Bu sivil toplum örgütü başkanı daha önce Sayın Bakan’ı yerlere gökler sığdıramıyordu. Birden ne oldular anlamıyorum...” şeklinde konuştu.
İş sağlığı ve güvenliği uzmanlarının yetkisinin nasıl geri alınacağının tüzükle belirlendiğini de söyleyen Saner, “Sayın Bakan, ‘bu ülkeyi ben yönetirim, iş sağlığı ve güvenliği uzmanlarının yetkisini de alırım…’ diyor… Bu yetki temyiz kurulunundur. Bu noktada Başbakan’ı göreve çağırıyorum. Sayın Başbakan Meclis kürsüsünde hukukla ilgili konuşurken, kendimizi hukuk derslerinde hissederiz. Şimdi hukuk dersi zamanı geldi Sayın Başbakan…” şeklinde konuştu.