TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Kıbrıs etrafındaki tüm zenginliklerde KKTC'nin ve Kıbrıs Türkü'nün de hakları var. O nedenle biz diyoruz ki hakça paylaşım oluncaya kadar biz de KKTC'nin ruhsat verdiği alanlarda Kıbrıs Türk halkı için çalışmalarımızı sürdüreceğiz" dedi.
Bakan Çavuşoğlu, Kıbrıs'ta çözümün ancak KKTC'nin varlığının tanınmasıyla mümkün olacağına işaret ederek, Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin ve KKTC'nin meşru hak ve çıkarlarını korumak için sahada ve masada gerekeni yapmaya devam ettiklerine dikkat çekti.
Bakan Çavuşoğlu, "Bu yıl Yunanistan ve Rum kesimi tam 6 kez kıta sahanlığımıza 3'üncü ülke bayraklı araştırma gemilerini göndermeye çalıştı ve her seferinde de ilgili ülkelerle temasımızın ve sahadaki askerlerimizin yani silahlı kuvvetlerimizin sahadaki mevcudiyeti sayesinde bunları da engelledik." dedi.
Kıbrıs'ta çözümün ancak KKTC'nin varlığının ve Kıbrıs Türklerinin müktesep haklarının tanınmasıyla mümkün olacağını dile getiren Çavuşoğlu, denenmiş formülleri tekrar ederek nafile çabalara girmeye gerek olmadığını, yeni bir müzakerenin başlayabilmesi için önce Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tanınması gerektiğini kaydetti.
Çavuşoğlu, TBMM Genel Kurulunda Bakanlığının bütçesi üzerinde yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde daha adil bir dünya kurmak, milletin hakkını, hukukunu korumak ve "Yurtta sulh cihanda sulh" ilkesi için çalıştıklarını vurguladı.
Türk bayrağın dünyanın dört bir yanında gururla dalgalanması için diplomatı, öğretmeni, iş insanı, bilim insanı, TİKA'sı, Yunus Emre Enstitüsü, Türkiye Maarif Vakfı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve sivil toplum kuruluşlarıyla el ele, omuz omuza çalıştıklarını anlatan Çavuşoğlu, "253 temsilciliğimizle dünyanın her yerinde varız. Hamdolsun, dünyanın her yerinde uzak, yakın her coğrafyada bu çalışmaların sonuçlarını alıyoruz. Artık sadece bölgesel değil, küresel konularda sözü olan, görüşü sorulan bir ülkeyiz. Gücümüzü önce Allah'tan, sonra bu aziz milletten ve yüce Meclisimizden alıyoruz. Hakkın, adaletin, iyiliğin savunucusuyuz. Milletimizin girişimci, çalışkan, gözü pek, müşfik karakteri diplomasimize yön veriyor." diye konuştu.
Çavuşoğlu, diplomasinin artık hayatın her alanına dokunduğuna işaret ederek, sadece siyasi konularda değil, milleti ilgilendiren her alanda faal diplomasi anlayışıyla hareket ettiklerini söyledi.
İlgili bakanlıkların üstün gayretleriyle turizmde, sağlıkta, tedarik zincirlerinin çeşitlendirilmesinde, dışarıda da önemli başarılara imza attıklarına dikkati çeken Çavuşoğlu, AB'nin Dijital Koronavirüs Sertifika Sistemi'ne dahil olarak vatandaşların seyahatini kolaylaştırdıklarını kaydetti.
Türk devletleri teşkilatı olarak Afrika ülkelerine gönderilen 2,5 milyon aşı hibesi ile dünyaya örnek olduklarını vurgulayan Çavuşoğlu, bütün bunların tek başına bir kurumun altından kalkabileceği işler olmadığını, takım çalışması ve etkin koordinasyon ile bunu gerçekleştirdiklerini ifade etti.
Bakan Çavuşoğlu, yurt dışındaki vatandaşların, ayrımcılığa veya saldırıya uğraması durumunda onlara kol kanat gerdiklerini, Libya'da alıkonulan 7 vatandaşı vatana kavuşturduklarını anımsattı.
Çavuşoğlu, Kırım Tatarlarından Irak ve Suriye Türkmenlerine, Gagauzlardan Ahıskalılara, Boşnaklardan Uygur Türklerine kadar dünyanın her bir yanında yaşayan vatandaş, soydaş ve kardeşlerin meseleleriyle yakından ilgilendiklerini belirtti.
"TÜRK DÜNYASINDA DA TARİHİ GÜNLERİ YAŞIYORUZ"
Türk dünyasında da tarihi günlerin yaşandığını dikkati çeken Çavuşoğlu, Azerbaycan'ın tarihi zaferinden sonra Türk devletleri teşkilatının yeni ismini kazanmasının, Türk tarihi bakımından dönüm noktalarından biri olduğunu vurguladı.
Dış politikada 2021 yılının yoğun ve zorlu bir yıl olduğunu belirten Çavuşoğlu, Rusya ile Ukrayna ve Batı bloku arasındaki gerginliğin üst düzeye çıktığını, Balkanlar'da 30 yıldır sağlanan istikrar ortamının ciddi risk altında olduğunu kaydetti.
Çavuşoğlu, "Bosna Hersek Sırp Cumhuriyeti'nde Entite Meclisinin aldığı karar yanlıştır, tehlikelidir ve Bosna Hersek Anayasası'na da aykırıdır. Filistin'de işgal altındaki topraklarda İsrail'in yasa dışı yerleşim, müsadere ve zorunlu tahliye uygulamaları ve Kudüs'ün statüsünü zedelemeye yönelik girişimleri maalesef sürüyor. Afganistan'daki belirsizlik eğer iyi yönetilemezse tüm dünyayı etkileyecek sonuçlar doğuracak. Yine Libya'da, Suriye'de, Irak'ta, İran'da, Yemen'de, Lübnan'da, Etiyopya'da, Sudan'da, bu bölgelerde gerilimler sürekli yükseliyor. Aynı şekilde Somali'de ve Kafkaslar'da, Akdeniz'de de gerilimler maalesef devam ediyor. ABD ile Çin arasındaki rekabetin ve ABD-Rusya rekabetinin de küresel etkilerini artarak hissediyoruz." diye konuştu.
"ARTIK 'BEKLE GÖR' POLİTİKASINI BENİMSEYEMEYİZ"
Türkiye olarak sahadaki gerçeklere dayalı olarak başarılı bir şekilde denge gözetlediklerini belirten Çavuşoğlu, artık "bekle gör" diplomasisini benimsemeyeceklerini bildirdi.
Çavuşoğlu, dış politikada Türk aktivizminin ezberleri bozduğunu, sahadaki denge temelinde diplomatik inisiyatif üstünlüğü kullanarak yeni mimarinin şekillenmesine katkı sağladıklarını, bunu yaparken hem değişen küresel dengeleri doğru okuduklarını hem de milli güvenliğe kasteden terör örgütleriyle mücadeleden de taviz vermediklerini vurguladı.
Kafkasya'da Azerbaycan'la birlikte bölgesel barış ve refahı inşa etmek için yoğun diplomatik gayret içinde olduklarını dile getiren Çavuşoğlu, "Azerbaycan'la da istişare ettik, yakında Ermenistan'la normalleşme adımları için karşılıklı özel temsilciler atayacağız ve her adımda Azerbaycan'la birlikte hareket edeceğiz. Ayrıca Erivan ile İstanbul arasında da charter uçuşlarını önümüzdeki süreçte başlatacağız." bilgisini paylaştı.
"BİZ DE TALİBAN'LA KADEMELİ ANGAJMANA GİRDİK"
Türkiye'nin Afganistan'da öngörülü ve cesur bir kararla büyükelçiliğini açık tutan tek NATO üyesi olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Siz bizi, 'Taliban'la, Afganistan'la temastasınız.' diye eleştiriyorsunuz. AB dahil herkes temsilciliğini tekrar açmak için çaba sarf ediyor, bizden de yardım istiyor. Tüm dünyanın yaptığı gibi biz de Taliban'la kademeli bir angajmana girdik. Amerika da görüşüyor. Herkes Doha'ya, onların ayağına gidiyor ama onlar bizi ziyaret etti ve bu angajmanı sürdüreceğiz. Ve bu angajman sayesinde Maarif Vakfımızın 45 okulu ve eğitim merkezi şu anda açık, faal durumda. Bu okullardan 10 tanesi ise kız okuludur. Bu işler lafla olmuyor. Afganistan'da kız çocuklarının okula gitmesi için oradaki okullarımızı açık tutuyoruz. Sadece eleştirerek, kızarak, hariçten gazel okuyarak diplomasi yapılmaz. Bizzat sahada olarak, konuşarak yani diplomasiyle sonuç alınabilir.
Bugün yine Kızılayımızla, AFAD'ımızla, TİKA'mızla ve derneklerimizle, insani yardımlarımızı da ulaştırıyoruz. Kabil'den ülkemize charter uçuşları başladı ve bu charter uçuşlarıyla beraber Türkiye'den dönmek isteyen Afganlılar da Kabil'e dönüyor. İş insanlarımız da aynı şekilde faaliyetlerine tekrar başlıyor, bugün MÜSİAD'dan bir heyet Afganistan'da."
Çavuşoğlu, İran, Irak, Yemen, Lübnan, Etiyopya, Sudan ve Somali gibi ülkelerle de diplomasi trafiğinin yoğunlaştığını, Suriye'de ise mültecilerin gönüllü ve güvenli geri dönüşleri konusuna ağırlık verdiklerini, başta Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği olmak üzere uluslararası toplumla bu konuda birlikte çalıştıklarını bildirdi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Suriye'de temel hedeflerinin ülkenin birlik ve beraberliğinin, toprak bütünlüğünün korunması, terör koridorlarının oluşmasının engellenmesi olduğunu belirtti.
Körfez ülkeleriyle ilişkilere de değinen Çavuşoğlu, diplomasiye ve diyaloğa alan açarak üst düzey ziyaretlerle somut sonuçlar almaya başladıklarını, bu temasları devam ettireceklerini dile getirdi.
Türkiye'nin AB ile ilişkilerini de değerlendiren Çavuşoğlu, ilişkileri tam üyelik perspektifi temelinde, olumlu gündemle ilerletmek için siyasi iradeye sahip olduklarını belirtti.
Afrika, Asya ve Latin Amerika'yla ilişkilerde de önemli adımlar atmaya devam ettiklerini vurgulayan Çavuşoğlu, Uygur Türklerinin hak ve özgürlüklerinin korunmasına da ayrıca önem atfettiklerini kaydetti.
"TERÖRÜN HER TÜRLÜSÜYLE MÜCADELE ETMEK GÖREVİMİZ"
Terörün her türlüsüyle mücadele etmenin görevleri olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, PKK'nın yurt dışındaki harekat alanının kısıtlanması konusunda çabalarının sürdüğünü, FETÖ'nün sadece bir terör örgütü değil, aynı zamanda organize suç şebekesi olduğunu belgelerle tüm muhataplarına anlattıklarını kaydetti.
Çavuşoğlu, Maarif Vakfıyla birlikte 43 ülkede FETÖ okullarının faaliyetlerinin tamamen ya da kısmen sonlandırıldığını, PKK ve DEAŞ ve diğer yabancı terörist savaşçılarla da mücadelelerini hiç ara vermeden sürdüreceklerini söyledi.
Vatandaşı merkeze koyan, menfaatlerini ön planda tutan, ideallerini savunmaktan çekinmeyen dış politika izlediklerini anlatan Çavuşoğlu, "2021 yılında 41 devlet ve hükümet başkanı ve 55 dışişleri bakanı ağırladık. Hani dışlanmış Türkiye, izole edilmiş bir Türkiye? 82 yurt dışı ziyareti gerçekleştirdim, video konferans ve telefon görüşmelerimin sayısı da 320'yi aştı." bilgisini verdi.
CHP İstanbul Milletvekili Ünal Çeviköz'ün, Akdeniz ve Kıbrıs politikalarına ilişkin eleştirilerine Çavuşoğlu, "Dikkatlice dinledim, her konuda tamamen suçlu Türkiye, tamamen suçlu Cumhur İttifakı. Bu anlayış maalesef sizde hiç değişmedi. Referanslarınıza bakıyoruz, hep Türkiye aleyhine konuşanlar, Türkiye aleyhine yayın yapanlar. Bu Rum olabilir, o olabilir, hiç fark etmez. Ayrıca, referans aldığınız yerlere bakıyoruz, orada da Türkiye için olumsuz unsurları ön plana çıkarıyorsunuz, olumlu unsurları hiçbir şekilde dile getirmiyorsunuz. Çünkü sizin burada iddia ettiklerinizi çürütüyor o olumlu unsurlar." karşılığını verdi.
"MISIR'LA İLİŞKİLERİ KESME KONUSUNDA BİZ KARAR ALDIK"
Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır ile ilişkilere yönelik eleştirilere de cevap veren Çavuşuğlu, ülkeler arasında sürekli düşman veya sürekli dostluğun bulunmadığını, bunun diplomasinin temel kuralı olduğunu söyledi.
Çavuşoğlu, "Birleşik Arap Emirlikleri'yle bizim bir problemimiz var mıydı? Yoktu. Onlar bizimle ilişkileri bozdu, şimdi de düzeltmek istediler, biz de ilişkileri düzeltiyoruz, bu kadar basit. Diğer ülkelerle de bir sorunumuz yok. Sadece Mısır'la ilişkileri kesme konusunda biz karar aldık, bunu kabul ediyoruz ve gerekçelerini de biliyorsunuz. O yüzden, 'Yok onu mu satıyorsunuz, bunu mu satıyorsunuz?' Bu tür gereksiz şeylere girmeye gerek yok. Karşılıklı çıkar temelinde herkesle ilişkilerimizi geliştiririz ve herkes Türkiye'ye yatırım yapmak istiyor. Dolayısıyla bu yatırımı yaparken de 'Niye gelip yatırım yapıyorsunuz?' diye suçlamak da doğru değil." ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Katar'ın ve Exxon'un imzaladığı anlaşmaya gelince kim olursa olsun bizim kıta sahanlığımıza bizden izinsiz kimse giremez. Ayrıca KKTC'nin ruhsat verdiği sahalara da bizden izinsiz kimse giremez. Dolayısıyla bu anlaşmada beşinci parselde her iki ülke de taahhüt etti ki -Amerika ve Katar- bizim kıta sahanlığımızın içine girmeyecek. Kıbrıs etrafındaki tüm zenginliklerde KKTC'nin ve Kıbrıs Türkü'nün de hakları var. O nedenle biz diyoruz ki hakça paylaşım oluncaya kadar biz de KKTC'nin ruhsat verdiği alanlarda Kıbrıs Türk halkı için çalışmalarımızı sürdüreceğiz."
"TÜRK MAHKEMELERİ, KAVALA'YLA İLGİLİ AİHM'NİN KARARINI UYGULAMIŞTIR"
Çavuşoğlu, Türk mahkemelerinin, Osman Kavala'yla ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) kararlarını uyguladığına işaret ederek, "Ve serbest kalmıştır ama Kavala hakkında başka davalar olduğu için Kavala hapisten çıkmamıştır ama o ilgili karar uygulanmıştır." dedi.
"AİHM kararları sadece Türkiye için mi geçerlidir?" sorusunu yönelten Çavuşoğlu, AİHM kararlarının, Yunanistan, Fransa, Norveç, Almanya ve Birleşik Krallık tarafından da uygulanmadığını hatırlattı.
Çavuşoğlu, "Tüm bu ülkeler uygulamazken İnsan Hakları Mahkemesi kararını, neden Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi sadece Türkiye'yi hedef alıyor? Bizim itirazımız bu. Burada çifte standart vardır. Bunlar siyasettir ve 20 yıldır uygulanmayan kararlara bile karşı tedbir almazken Türkiye'yi hedef almaları çifte standarttır, maalesef orada da siyaset ağırlıktadır." diye konuştu.
"HENRİ BARKEY'LE GÖRÜŞEN CHP ABD TEMSİLCİSİ YURTER ÖZCAN"
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay'ın, Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Hasan Murat Mercan'ın, Henri Barkey'le görüştüğüne ilişkin iddiasını hatırlatan Çavuşoğlu, iddia sahibinin, iddiasını ispatlamakla mükellef olduğunu söyledi.
Çavuşoğlu, "Büyükelçimiz, Henri Barkey'le görüşmemiştir. Peki, bu Henri Barkey'le görüşen kim biliyor musunuz? Sürekli görüşen kim? CHP ABD Temsilcisi Yurter Özcan. CHP olarak buna sessiz kalacak mısınız? Ben burada iftira atmıyorum. Amerika'da siyasi partiler ve buna benzer kuruluşlar kimle görüştüyse FARA'ya kaydeder. FARA kayıtlarına bakın, temsilcinizin görüştüğünü orada görürsünüz. ABD'nin kayıtlarında var." bilgisini paylaştı.
HDP Batman Milletvekili Feleknas Uca'nın, Sincar bölgesindeki iddialarına Çavuşoğlu, "Sizin söyledikleriniz, Sincar'daki Ezidi kardeşlerimizin duygularını, düşüncelerini temsil etmiyor çünkü orada PKK'nın baskısı var, DEAŞ gitti, PKK var ve orada bir harekat yaptığımız zaman o gariban Yezidi çocuklarını kalkan yapan da PKK'nın kendisidir. Bunu Nadia Murad da söylüyor. Biz de üzülüyoruz, Ezidi kardeşlerimizi seviyoruz, üzülüyoruz." diye konuştu.
Çavuşoğlu, PKK'nın bölgede dört aday gösterdiğini, hiçbirinin de seçilmediğini, halkın PKK'dan bıktığını vurguladı.
Öte yandan Çavuşoğlu'nun konuşması sırasında HDP milletvekilleri ile AK Partili milletvekilleri arasında gerginlik yaşandı. Meclis Başkanvekili Nimetullah Erdoğmuş, birleşime ara verdi. Gerginlik arada da devam etti.