Kelle Nazım Çavuşoğlu’nu yarış atına benzeterek, sürekli siyasi yarış içerisinde bir dönemden geçtiğini ve bu siyasi yarışların bazılarından başarılı bazılarından ise başarısız çıktığını ifade ederek, siyasi yarışlardan yorgun düştüğünü ifade etti. Kelle, siyasi yarışlardan yorulan Çavuşoğlu’nun artık dinlenmesi gerektiğini savundu.
Çavuşoğlu’nu yarış atına benzeten Kelle, ‘’sayın bakan artık yorulmuştur, kendisini dinlenmeye almalıdır. Bu bakanlık onu yormuştur’’ dedi.
Kelle: ‘’tarım bakanı yorgundur’’
Çiftçiler Birliği Başkanı Hüseyin Çavuş Kelle, iki aydan beri görevde olan bir bakanın Birlik Başkanını hedef alan açıklamalarından duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
Kelle yaptığı yazılı açıklamada bakanın iki aydır görevde olmasına rağmen üreticilerin hiçbir sorununu çözümlenmediğini, tarım politikasını ve vizyonunu ortaya koyamadığını savundu. Kelle bu sorunların bu şekilde devam etmeyeceği ettiği, takdirde ülkede üretimin duracağına parmak bastı. Aylar önce tarıma ayrılan bütçenin tüketildiğini ve her geçen ay için bütçeden fire verdiğine dikkati çeken Kelle, bunu Çiftçiler Birliği olarak sürekli dile getirdiklerini savundu.
Kelle, Tarım Bakanlığını sivil toplum ve üretici örgütlerinin fikirleri alarak sürdürülebilir bir takım politikası geliştirmeyi planlanmasını beklediklerini fakat her geçen gün bu konulardan uzaklaşıldığına dikkati çekerek ‘’PARANIN KONUŞULDUĞU YERDE TARIM POLİTİKASI KONUŞULMAZ. Bakanlık bu konuda halen bir çalışma yürütmedi’’ dedi.
Kelle açıklamasında şu sözlere yer verdi;
‘’İki aydan beridir görevde olan Tarım Bakanı ne çiftçinin ne de hayvancının sorunlarını çözümlememiştir. Bu şeklin sürdürülemeyeceğini birçok kez dile getirdik. Çiftçiler Birliği olarak bu sorunları gerek kendisi ile görüşerek gerekse basın yolu ile aktardık. Bir önceki Bakan Sayın Erkut Şahali döneminde başlatılan Reform adı altında yapılacak çalışmaların derhal yerine getirilmesini aksi takdirde ekonomik protokol imzalansa dahi Ekim ayı gibi Tarıma ayrılan bütçenin biteceğini vurguladık. Tüm bunlara rağmen hiçbir önlem alınmadığı gibi sorunların çözümü noktasında hiçbir çaba ve çalışma yapılmamıştır.
2015-2016 yıllarına ait 20 milyon TL alacağımız var. Halen alacaklarımız ödenmedi. Bunun hiçbir mazereti olamaz. 2015 yılındaki alacaklarımızı bıraktık, 2016 yılındaki ödemelerin nasıl olacağı ile ilgili bir açıklama da yapılmadı. 2016 Nisan ayında ödenmesi gereken DGD günü geçmesine rağmen ödemelerle ilgili net bir çalışma ortada yok.
Akaryakıt uygulaması konusunda da sıkıntılarımız var. Mazottan Euro dizel’e geçilmesi üreticilerimizin birim alanında yakıt tüketimini artırmış, üreticilerimizin girdilerini bir o kadar daha yükseltmiş hem kuru hem sulu tarımda hem de hayvancılıkta girdileri yükseltmiş, girdilerin yükselmesi ile birlikte sadece üreticiye değil tüketiciye de bu yansıtılmıştır.
Geçmiş bakana da şimdiki bakana da bu sıkıntılarımızı aktarmamıza rağmen akaryakıtın desteklenmesi noktasında hiçbir çalışma görmedik. Üreticinin kolay ulaşabileceği renkli akaryakıt sistemine geçilmeli ya da mevcut sistemde iyileştirme yapılıp bir an önce üreticiye sunulmalıdır. Son günlerde gündeme gelen seyrüsefer harçlarının akaryakıta aktarılması düşüncesi kesinlikle üretim sektörü için kabul edilemez. Eğer bu sistem geçilecekse derhal renkli akaryakıt sistemine geçilmesi üretici bu sistemden ayrı tutulması gerekir. eğer üretici bu sistemden ayrı tutulmazsa tükettiğimizi yakıt miktarı kısa sürede araçlarımızı bize yeniden alma noktasına getirecektir.
Bizler bu konularla ile ilgili açıklama beklerken Sayın Bakan halen hiçbir açıklama yapmamıştır.
2015- 2016 yılı kurak geçti ve bu kurak yılı nasıl atlatacağımız ile ilgili nasıl bir çalışma yapılacak veya alınacak tedbirler noktasında bizlerle hiçbir bilgi paylaşılmadı. 2014 yılındaki kuraklığı iyi bir çalışma yaparak en iyi şekilde atlatmaya çalışmıştık. 2016 yılındaki kuraklığı tarım sektörü ve çiftçi nasıl atlatacak, tohumluk çalışması yapılacak mı, kuraklıkla ilgili komitenin çalışması devam ederken diğer yandan da tanzimlerin nasıl ve ne zaman ödeneceği konusundaki çalışmalar hakkında bir bilgimiz yoktur. 2014 yılındaki kuraklığı hayvancı o dönemde 1.48 olan süt parası ve 18 kuruşlara varan verilen destekle o yılı zor atlatmıştır. Bugünkü kuraklığı 1.15 olan süt parası ile nasıl atlatacaktır? İşte bu yüzden TARIM BAKANLIĞININ POLİTİKASI NEDİR, TARIM BAKANININ VİZYONU VE POLİTİKASI NEDİR?. Bu konularla ilgili henüz hiçbir çalışma yok. Devlet bu şekilde yönetilmez, Tarım Bakanlığı da yönetilmez. Tüm bunlardan dolayı sayın Nazım Çavuşoğlu’nun tarım politikasının ve vizyonun ne olduğu ile ilgili bir açıklama bekliyoruz, bunu bilmek hakkımızdır. Tarımda yapacağı yenilikleri bilmek istiyoruz. Yoksa bir birkaç gün önceki açıklamalar ile ilgili sadece iç piyasaya yönelik bir açıklamam mı yapacağız.
Tük konusu son günlerde sürekli olarak gündeme geldirdik. TÜK’ün yıllardır yanlış yönetildiğini ve temsiliyetimizin artırılması gerektiğini ben ve benden önceki birlik başkanları da dile getirdiği gibi TÜK’e de talip olmuşlardır. Kurulan yeni hükümete yaptığımız ziyaretlerde basın önünde TÜK’ün yasal olarak bizlere verilemeyeceğini fakat sadece yönetim kurul başkanlığının verilebileceğini bildiğimiz için TÜK’ün yönetim kurul başkanlığına atanacak ismin Çiftçiler Birliği’nin yönetim kurulunun alacağı kararla önereceği isim üzerinden hükümet yetkilileri ile bu isim üzerinden mutabık kalıp atanması talep ettik. Tük’ü ayakta tutmak ve üreticinin güvenini TÜK’ün yeniden kazanması için bu kaçınılmazdı. Tarım Bakanına yaptığımız ziyarette bu konuyu ilettik ve bizim yönetim kurulumuza tarım borsasını iyi takip eden , dürüst, üretici kimliği ön planda olan, bu işlerde elzem olan bir kişiyi TÜK’ün yönetim kurulu başkanlığında atanmasını talep ettik. Bu ismin şahsımın değil kimin olduğunu sayın bakan çok iyi bilmektedir. Fakat Sayın bakan bunu onaylamadı, karşı çıktı ve kendi önerdiği bir ismi 20 yıldır omuz omuza verip silahtar arkadaşını koyma noktasında ısrar etmiştir. Biz de bu konuda hiçbir bilgi birikimi olmayan bu kişiyi kabul etmedik etmediğimiz için sayın bakan kendi menfaatlerini yerine getiremeyeceğinden dolayı hırs yaparak tipik bir Nazım Çavuşoğlu örneği sergilemiş ve şahsıma saldırmıştır. Sayın Çavuşoğlu sadece hükümetin tarım bakanlığında tarım politikasını yöneten kişidir. TÜK’Ü verme noktasında şahsi ve sadece kendine bağlı bir karar üretemeyeceğini bilmelidir.
Bugün eleştiri almaktan rahatsız olan bir bakan çıkıp şahsıma yönelik bir takım iddialarda bulunuyor. Bu kabul edilir değildir. kendisi artık yorgundur ve dinlenmelidir. Bakanın sorunlar karşısında bilgi birikimi olmadığı için bilinçsizce açıklamalar yapmaktadır. Tük’ün şahsıma verilemeyeceğini sayın bakan bilmeliydi. Böyle talihsiz bir açıklama yapmamalıydı. Talihsiz bilinçsiz açıklamadan çıkan sonuç ise ‘’yoruldum, kızağa çekileceğim, önümüzdeki dönem de devam etmek istemiyorum’’ manasıdır. Böyle bir açıklama yaparak şahsıma yönelttiği eleştirileri esefle kınıyorum . ‘’