Ceryan fena yakacak !...

Taner ULUTAŞ

Bizim evin ceryanının kellesini bumburo kesmemeleri için cezamızı ödemek için dün elektrik dairesinin yolunu tuttuk. Cezamızın bundosu ne tuttuysa ödedik. Sonrasında da çok akıllıların parmakladığı  ‘Akıllı Saat’ ihalesinin ilk raundu ne oldu diye bir soralım dedik. Batı cephesinde asayiş berkemal olduğu gibi Elektrik Dairesinde de ‘Asayiş’in berkemal olduğuna tanık olduk. Akıllı saatlerde ilk fırtınanın ‘Kasırga’ya dönüşmesinden sonra durulduğunu ve yerini mutedil esen rüzgâra bıraktığına tanık olduk. Ve bazılarının hala daha altını oymaya çalıştığı Yönetim Kurulu İsmet Akim iyi ki oralarda var dedik. Her zaman söylerim yine söyleyeyim. CTP yöneticileri bugüne kadar üç iyi atama yaptı. Birisi Kıb-Tek’in yönetim Kurulu Başkanlığına dürüstlük abidesi bir İsmet Akim’i, Vakıfların başına Rauf Ersenal’i Lefkoşa Kaymakamlığı’na da Alkan Değirmencioğlu gibi çalışkanlığı ve dürüstlüğü ile göz dolduran birisini getirdi. Tabi bu üçlüye Matbaanın başına getirilen Hasan Ecer’i de dâhil edebiliriz. Milletvekillerinden Tufan Erhürman ve Derya Doğuş gibi azimli gençlerin de CTP için bir şans olduğunu söyleyebiliriz. Neyse, Milattan önce ve Milattan sonra demeyeceğiz. Akim’den önce ve Akim’den sonra Kıb-Tek dersek söylemek istediklerimizi daha rahat anlatma olanağını sağlamış oluruz. Milattan önce pardon Akim’den önce getirilen elektrik direkleri vardı. Bu direklerden iki tanesi Çatoz’un ovasında daha iki yılını doldurmadan çürürken birçoğu da kullanım dışı kaldıkları gerekçesi ile ambarda Çürümeden mütevellit ayni bizim siyasiler gibi yan gelip yattıyor. Niye çürüdü diye sorduk. Türkiye’den X bir firma tarafından getirilen direklere meğer koruyucu yağ sürülmemiş. Neden sürülmedi diye araştırdık firmanın çalışanı işten ayrılmışmış da o kuruyucunun sürülmesi unutulmuş muş. Direkler kazık olup bir yerlere girdi. 10 bin adet sayacı soralım dedik. 5 bin tanesi geri iade 5 tanesi ambarda pert yani kullanım dışı tozlu raflarda bekliyormuş Getirilen bazı aksamlar uyum göstertmediği için ambarda tozlu raflarda onlarda çürüme modunda bekliyormuş. Direkleri yere bağlayan teller arasına gerginliği ayarlayan tahtalar da çürük geldiği için ambarda duruyormuş. Dursun dedik zaten KKTC dediğimiz devlet bunların elinde çürüyor demeye kalmadı, bir çalışan Teknecik santralinde çalışan vardiyadaki efendiler 8-9 bin liralık maaşları kadar ek mesai alıyorlar. Ve kebap yemek için soluğu bir günlüğüne Adana’da alıyorlar demez mi? Mecburen sükût altındır kitabını okumak mecburiyetinde kaldım. Evet, CTP’de bir grup İsmet Akim’i bıktırmak ve usandırıp istifa etmesini sağlamak için altını oyuyor. Bu yönde gerek Başbakan gerekse diğer bakanlar nezdinde uğraş veriliyor. Kısmeti olanın değil parmağı uzun olanın ‘Balı’ yediği Elektrik Dairesinde tekerlere ‘Androş’ koymaya çalışan İsmet Akim ‘Target’ yapılmaya çalışılıyor. Sanırım her iş adamının bir adamı olduğu Kıb-Tek’te İsmet Akim’in yenmesi sonrasında  ‘Ceryan’ birilerine avanta sağlarken halkı fena yakacak. ****** Sahibine Mesajlar   Sayın Recep Tayip Erdoğan, bazı politikanızı beğenmeyip eleştirsek. Din konusunda bazı konularda ayrı düşsek. Ve sivil diktatör diyenlere bazı noktalarda katılsak bile Türkiye’de gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde her iki kişiden birinin oyunu almak her babayiğidin harcı olmadığını biliyoruz. Aslında sağlıkta, bankacılıkta ve ekonomide Türkiye’ye Özal’dan sonra çağ atlatan bir lidersiniz. Paralel yapının mimarı ‘Cemaatin’ altınızı oyması bir tarafa CHP ile MHP’ye meydanlarda iyi bir de ders verdiniz. CHP ile MHP’ye Hanya’nın Girit’te Konya’nın da Türkiye’de olduğunu gösterttiniz. Bükemedikleri eli öpmeleri gerektiğini bir kez daha öğrettiniz. Millete CHP’mi hadde canım sende dedirttiniz. Verdiğiniz ders belki CHP’nin aklını başına getirir diyelim. Sayın Suphi Coşkun başınız sağ olsun. İnsan en değerli varlıklarını kaybedince dünyası kararır. Sevdiklerini elim bir trafik kazasında kaybedince o an sudan çıkmış balığa döner. Acın acımızdır. Acını paylaşır, rahmetli baban ile amcana Tanrıdan rahmet dilerim. Mekânları cennet olsun. Işıklar içinde yatsınlar. Sana ve ailenize sabırlar dilerim. Sayın Tamay Soysan dün Dipkarpaz Belediyesinin telefonunu istemek için 192’yi aradım. Telefon çaldı ve bant kayıdındaki ses bilinmeyen numaralar servisine hoş geldiniz. Az sonra sizi operatöre bağlayacağız dedikten sonra bekleme sıranız 3 dedi. Da da da dara di müziğini tam 20 dakika dinlerken telefonda asılı kaldım. Sonra bekleyenler arasında sıra numaranız 2 dedi. On dakika da dara da di müziğini dinledikten sonra sıra numaranız 1 dedi. Hah yüze yüze kuyruğuna geldik dediğimiz anda tam 20 dakika da da dara di müziğini dinledikten sonra beklemekten telefon da usanarak şak diye kapandı. Türkcell’in kablo döşeme işine müthiş taktınız. Da birde uzayıp tren yolları gibi giden şu Telefon Dairesinin umursamazlığına da bir taksanız diyorum. Türkcell iyi ki kablo döşeyip bizi hepten Telefon Dairesinin eline muhtaç bırakmıyor. Yoksa anamızı öpen kadı kime anlatacaktık halimizi. Sayın Hasan Besim, futbolumuzun yıldız futbolcularından Sabri, Raif, Türkkan ve Hamis’i renklerine bağladın. Bu kadro ligi en üst sıralarda kesinlikle bitirir. Ancak start almak için başlama çizgisine geldiğiniz anda başlama çizgisinden çıkmayız diyen Hamis ile sorun yaşadınız. Başkan, Hamis çok uyumlu bir futbolcu olmasına karşın onunla tartışma yaşanmışsa oralarda bir şeyler var demektir. Sevgili Hasan Besim teşbihte hata olmasın, horozun çok olduğu yerde sabah erken olur. Unutma. Sayın Davut Kansu, dün Lapta’yı çalıştıracağını gazetelerden okuduk, bir gün sonra da istifa ettiğini öğrendik. Hayrola hocam. Senin gibi uyumlu bir hocanın kim bu kadar canını sıkmış olabilir dersin. Beytambal galsın diyerek gancelliyi çarpıp bay bay dediğine göre birileri nasırına fena bastı demektir. Balsız kovanda arı durmaz der büyüklerimiz. Yoksa Lapta takımının kovanında ne bal nede balcık kalmadığını mı gördün? Ha dersin Davut Hocam? Sayın Serdar Atai Mağusa İnisiyatifi sözcüsü olarak öyle bir laf ettin ki, ‘CUK’ diye tam yerine oturdu. Ne bir santim sağda nede bir santim solda boş yer kalmadı. Ah Sayın Atai, ah ki ne ah. Adamlar Sırça köşklerden çıkıp villalara mı taşınacak? Yedikleri önlerinde, çokluğundan dolayı yiyemedikleri kasalarında, hiç böyle bir MAMMA’yı bırakıp giderler mi? Hele hele He- Man gibi ‘Güç bende’ diye nara atarken bu gücü bırakıp gitmeleri onlar adına delilik değil mi?Bir baş soğan bir kazanı kokutur der büyüklerimiz. Maşallah bizde soğanlar baş baş. Sayın Hasan Demir, bahçenizde yetiştirdiğiniz domateslerin üzerindeki kalp ve çiçek desenleri gerçekten ilginçti. KKTC dediğimiz coğrafyada birçok kişimizin ‘Brütüs’ olmasını, birçokların da ‘Truva’ atına dönüşmesini domatesler bile kabul etmedi. Gelin bir birinizi sevin diye kalbi, bir birinizi kucaklayın diye de çiçek desenlerini anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az diyerek gözümüzün içine soktu. Yaaaa. Sayın Börteçine Baş UBP’de sekreterlik görevi ifa ederken yükseklerden gelen bir emir ile işinize son verildiğini öğrendik. Nedenini niçinini araştırmaya gerek yok. Zaman zaman güneş çok fazla sıcaklık verdiği için yakıyor. Bugün de böyle 2011’de de böyleydi. Güneş aydınlatırım derken ansızın gara gavurma yapar. Bir elle verenin iki elle aldığını sen bilmezmiydin?  Deplek darbuka çalarak mehteran marşı ile alırlar, sükut altındır diyerek İzmir marşı ile sessizce göndermeye çalışırlar. Sevgili Börteçine Uuuu nedir Bee ama yaptığınız deme. Bu siyasetçilere Peeeeee bu işin yarını da var de . ****** GÜNÜN FOTOĞRAFI