Dipkarpaz her zaman söylediğimiz gibi, yerli ve yabancı turistlerin adaya geldiği andan itibaren, mutlaka uğrak yeri oluyor.
Bu avantajı iyi kullanmak ve gelen insanlara kaliteli görünüm sağlamak da, yetkililerin olduğu kadar, tatile gelip buralarda kamplar yapan veya piknikler yapan insanların da sorumluluğudur.
Durum böyle olmayınca, bu kadar büyük alana sahip çıkmak çok zor hal alıyor. Bunu da her zaman ki gibi ceremesini Dipkarpaz halkı çekiyor.
Tatile gelen çöpünü atmaktan aciz olunca, inanılmaz çevre kirliliği ile karşı karşıya kalıyoruz.
Özellikle bayram tatili gibi uzun tatiller sonrası, sahil kenarlarını tanıyamaz hale geliyoruz. Yazık!
Kıbrıs insanının en büyük özelliği, duyarlı ve bilinçli olmasıdır. Ancak ben bunu Dipkarpaz’ da ne yazık ki göremiyorum.
Her bir birey bu konu da bilinçli olmazsa, bu soruna çözüm bulmak çok ama çok zor olacaktır. Alanın büyüklüğü buna en büyük etken.
Altın kumsal gibi adamızın simgesi olan alana en çok sahip çıkanlar artık yok! Durmadan buraları temizleyen, orada bulunan doğa harikası caretta carettalara tek sahip çıkanlar artık yok! Olanlar da yok olmaya devam edecek.
Bölge de sözde koruma yapan ve çevreye sahip çıkan “çevre dairesi” varmış!
Varmış diyorum! Çünkü adından başka, kendisinden eser yok...
Bölgede ki kaçak yapılara engel olmak için, bin bir senaryo çizip insanları ekmeklerinden edenler, şu an kaçak yapılarda kalıyor. Bu da yetmezmiş gibi çevreyi çöplük haline getiriyor. Söyleyecek tek bir söz var; YAZIKLAR OLSUN!
Geçen günlerde, sanal alemde paylaştım bu çevre felaketini. Ancak bu o görmeye alıştığımız felaket değildi tabi ki.
Kaçak yapı da kalan “çevre dairesi” ekibinin, hemen yanında olan küçük çöp yığınları. Ben, o resmi arabayı oradan görmekten utanırken, bundan her zaman ki gibi rahatsızlık duymayarak, utanmadan yaşamaya devam ediyorlar.
Yapılacak şey çok açık ve nettir arkadaş. Her birey, kendi pisliğini temizleyecek ve bu doğaya sahip çıkacak. Kimsenin haddine değildir buraları bu felakete sürüklemek.
Ancak bu şekilde, yüz karamız olan bu çirkin görüntülerin önüne geçeriz. Amacımız da; buraya gelen her kim olursa olsun, adına yakışan bir doğa güzelliği ile karşılaşsın olacaktır.
Gelin doğamıza, hep birlikte sahip çıkalım...
Güneşin Doğduğu Yerden, Herkese Selam Olsun.