ÇEVREMİZİN ÇIĞLIĞI

Kıvanç BUHARA

Az Gittik… Uz Gittik…   ÇEVREMİZİN ÇIĞLIĞI Çevre deyince… İnsanı çevreleyen, saran, kuşatan her şey... Çevre insandır, ağaçtır, çiçektir, kuştur, köpek ve kedidir. Çevre börtü-böcektir. Arıdır çevre, sinektir, yılandır, garavollidir. Çevre ottur, bitkidir… Gabbardır, mantardır, gaz ayağıdır, hostestir, ayrellidir… Suda balıktır çevre… Çevre yol boylarına atılan kola kutusudur, yerde söndürülen izmarittir. Egzoz gazıdır çevre… Beşparmaklarda taş ocağı, havada toz bulutudur. Su baskınıdır, depremdir, yangındır… Çığlıktır çevre, öfkemizdir. Trafiktir.. Yanlış park edilen arabadır. Kazalarda ölendir çevre, yaralanan, sakat kalandır. Yerde tükürüktür çevre.. İnşaat atıkları, moloz yığınları, pis suların döküldüğü alanlardır. PİS KOKUDUR ÇEVRE… Yüksek sestir. Başkalarına verilen rahatsızlıktır. Çevre, saygıdır, sevgidir, özgürlüktür… Hem hastalık hem iyiliktir. Yaşadığımız toprağı sevmektir çevre… Korumaktır her şeyi insanı, hayvanı, ağacı, yeşili… Eskiyi, yeniyi her şeyi ile korumaktır. Yıkmadan yapabilmektir… Onurumuz, gururumuz, sevincimiz, gözyaşlarımız… MARAZIMIZDIR ÇEVRE… Bilincimiz, şuurumuz, üzüntümüz… PİSLİĞİMİZ… Çevre ciddiyet ister, yürek ister… Pısırık, hoyrat, sevgisiz insanların işi değildir çevre… Çevre sürekliliktir. Geçici hevesler, hezeyanlar çare olamaz... Özetle: Çevre EĞİTİMDİR… Temiz bir çevrede yaşamak dileğiyle…