Türk Ajansı Kıbrıs'a (TAK) yaptığı açıklamada Nizam, ayrıca kurak bir sezon olmasına rağmen buğdayların çok daha iyi ürün verdiğini de belirtti.
Birlik olarak Alaniçi bölgesinde ilk kez 2022-2023 sezonunda, sertifikalı buğday ve arpa tohumlarını kıyaslama amaçlı bir adaptasyon parseli kurduklarını, bu parsellerin çok sayıda üretici tarafından ziyaret edildiğini, bu denemede sertifikalı tohumların, kırkambar (üreticilerin genellikle kendilerine ayırdığı) tohumlara göre çok üstün olduğunu gördüklerini ifade etti.
Kurak bir sezon olmasına rağmen rekolte açısından yüzde 40-45’lere varan farklar görüldüğünü kaydeden Nizam, 2022-2023 sezonunda yağışların arzu edilen miktar ve aralıkta gelmemesinden dolayı arpalarda genel olarak bir gerilik yaşandığını ancak, buna rağmen sertifikalı tohumların çok daha iyi verim verdiğini kaydetti.
- Destek şart
Nizam, bununla birlikte, üreticilerin sertifikalı tohum kullanabilmesi için devlet desteğine ihtiyaç duyduğunu kaydetti. Sertifikalı tohum pahalı olduğundan üreticilerin kırkambarı tercih ettiğini ifade eden Nizam, 2022 Ekim döneminde kilo başı kırkambarın 7 TL’den sertifikalı tohumlar da 13.5 TL dolaylarında satıldığını, ülke rekoltesini arttırmak, dış ülkelere bağımlılığı azaltmak için, Birliğin sertifikalı tohuma yüzde 50 destek yapılmasından yana olduğunu kaydetti.
Devletin, sertifikalı tohuma vereceği desteği bir yıl içerisinde kat kat telafi edebileceğini belirten Nizam, 2022’de Devletin ithal arpa, buğday ve kaba yeme 1.3 milyar TL sübvanse ödediğini, sertifikalı arpa ve buğday için ihtiyaçları olan teşvikin ise 100 milyon TL civarında olduğunu, aradaki farkın 1 milyar TL’nin üzerinde olduğuna dikkat çekti.
Nizam, her şeye rağmen, yağış azlığından dolayı, kaba yem, arpa ve buğday ithalatına ihtiyaç duyulabileceğini, ama sertifikalı tohum kullanılan tarlalarda rekoltenin her halükarda fazla olacağından ithal ürüne olan ihtiyacın daha az olacağını belirtti.
- Buğday daha iyi oldu
Nizam, buğdayın Nisan ayında gelen yağmurların da etkisiyle birinci sınıf olduğunu, Nisan yağmurları olmadığında sert ve yumuşak, her iki çeşit buğdayın da kalite kaybına uğradığını kaydetti.
2022’de Ekim döneminde yağan ilk yağmurlardan sonra yer yer 70-80 gün yağmur yağmadığından, arpalarda kısman kuruma yaşandığını, ardından gelen yağmurlarla yeniden açtığını ancak böyle olunca da bitkinin iyi bir gelişim gösteremediğini anlatan Nizam, buğdayın suyu daha tasarruflu kullandığı için gelişim sıkıntısı yaşamadığına dikkat çekti.
Ülke genelinde buğdayların çok daha iyi durumda olduğunu belirten Nizam, buğday tarlalarından bu yıl 2-2.5 kat daha fazla verim alınacağını tahmin ettiklerini kaydetti. Nizam, 2021-2022 sezonunda geç yağmurlar yağmamasından dolayı buğday tanelerinin arzu edilen gelişimi gösteremediğini ifade etti.
Nizam, “Kimseyi yanıltmayalım, herkes buğdaya yoğunlaşmasın, buğday, arpa ve baklagil (vigo, havetta) ekerek riskin bölünmesi gerekiyor” dedi.
- Tarımsal topraklar korumaya alınmalı
Tarımsal toprakların koruma altına alınması için eskiden hazırlanan tasarının bir an önce geçirilmesi gerektiğini belirten Nizam, “Verimli tarım toprakları günden güne kaybediliyor, tarımsal toprakların üçüncü ülke vatandaşlarına satılması kabul edilebilir değildir. Bir taraftan, biz, tahıl üretim konusunda kendi kendimize yetmek için çaba gösterirken, diğer taraftan verimli tarım toprakları satılıyor” dedi.
Sadece kendisinin 2021-2022 sezonunda kiraladığı 250 dönüm tarlayı bu yıl inşaat yapılacağı için kullanamadığını kaydeden Nizam, “Üreticilerden kiralayıp ektiğimiz tarlaları şimdi üçüncü ülkelerden gelenlerden veya inşaat şirketlerinden kiralıyoruz” dedi.
Nizam, inşaatların kıraç alanlara, verimsiz tepeliklere yapılması gerektiğini belirtti.